X

Duygu olur, düşünce olur, yol olur

Son iki yazımızda duyguların iyi veya kötü olmadığını ve onların içinde bulunabilme, öğrenebilme ve değişebilmeyi konuştuk. Şimdi biraz da sizlerle bunun fizyolojik tarafını konuşmak istiyorum.

Nöroplastisite kavramını belki duyanlarınız vardır. Bu kavram beynin değişme ve adapte olma kabiliyetidir. Aktif bir yapıya sahip olan beynimiz duyular, duygular, düşünceler ve çevresel uyaranların etkisiyle sürekli olarak değişir.

Bu durumda bize pek çok zor olay karşısında hayatta kalmayı, ilerleyebilme yeteneğini kazandırır. Yani geçenki yazımızdaki kırmızı veya mavi hapı seçmek ve yola devam etmek bizim elimizdedir. Yaptığımız seçimler ve odaklandığımız durumlar karşısında beyin de olaylara karşı adaptasyon gösterir. Olumlu veya olumsuz koşullardan hangisine daha çok maruz kalır, seçer veya odaklanırsak beynimiz bir süre sonra işleyişi kolaylaştırmak ve enerji tasarrufu sağlamak adına bize odaklanmayı seçtiğimiz olayları getirmeye başlayacaktır.

Sadece beynimiz değil tüm bedenimiz hareketi, davranışları, duygu ve düşüncelerimizi otomatik hale getirmeyi sever. Sürekli olarak öğrenen bir mekanizma, geçmiş kodlarını kullanır. Daha önceden insanların yaşla veya farklı koşullarla beyin hücrelerinin yaşla beraber giderek öleceği, aynı zamanda sinir sisteminin de 30’lu yaşlardan itibaren kendini yenilemeyeceği düşünülürdü. Bugün artık ileri yaşlarda da gelişim sağlayabileceğimiz bilinmektedir. Bu arada bir kavram daha karşımıza çıkar; nörogenez.

İki kavramı birbirinden ayıran nokta: Nörogenez, beynin yeni nöronlar oluşturabilmesidir. Nöroplastisite, beynin yeni bağlantı ve yolaklar oluşturması ve değiştirebilmesidir. Dolayısıyla insan her yaşta ve koşulda yeni kodlar yazabilir ve bunları kullanmayı öğrenebilir.

Hatta konuyu biraz daha ileri götürelim, artık fizikte bir atomun ne kadar uzakta olursa olsun başka bir atomla iletişim kurabildiği düşünülüyor. Atom altı parçacıkları incelediğimizde de odaklandığımız noktada atom altı yapı taşlarının odak noktasına göre değişebildiğini görüyoruz.

Ara bir fizik bilgilendirmesinden sonra insana geri dönecek olursak en küçük yapıtaşı hücreler aslında bunlar atomlardan oluşuyor. Dolayısıyla da bedenimize odaklanmak ve onunla iletişim kurmak, pek çok koşul altında fizyolojik veya psikolojik olarak yaşamış olduğumuz zorlu durumlar (travmalar), başa çıkabilme ve iyileştirebilme konusunda yardımcı oluyor.

Çoğu zaman yaşadığımız fiziksel ve psikolojik bu zorlu deneyimler beynimizde, bedenimizdeki bu bağlantılara, yapılara zarar verir ve bozar. Bu bağlantıları kurmak, düzeltmek, geliştirmek adına pek çok basit çalışma yapabilirsiniz.

Somatik çalışmalar, meditasyon, nefes çalışmaları, terapi, hafıza oyunları, yazı yazmak, egzersiz, yürüyüş, dans etmek, sevdiğiniz canlılarla vakit geçirmek vb. gibi pek çok zihin ve bedeni bir araya getiren, sizi bulunduğunuz an ve ortam içinde tutan, bütünen (zihin ve beden) orada olmaya iten ve kendinizi dinlediğiniz her türlü çalışmayı gerçekleştirebilirsiniz. Bilinçli olarak bu çalışmaları düzenli yapmanız odağınızı bu yönde geliştirecek ve değiştirecektir. Unutmayın; bedeniniz sadece hayatta kalmaya çalışan sizin için iyisini isteyen bir sistem, bunu kendiniz için fiziksel ve psikolojik olarak doğru kullanmak sizin elinizde. Yeni duygular, yeni düşünceler, yeni yolların sizinle olması dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Kandırıyor musun? Seçiyor musun? Değişiyor musun?

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale