X

Düşük ve yüksek gelirli ülkeler arasındaki wellness ayrımı artacak

Hemen hemen hepimiz hayatımızda daha güzel, daha başarılı işler yapabilmek, iyi hissetmek, mutlu olmak için bütüncül sağlığımızı korumamız gerektiğinin farkındayız. Özellikle doğadan uzaklaşmanın ve küreselleşmenin hem bedensel, hem zihinsel hem de ruhsal sağlığımız için yıkıcı etkileriyle karşı karşıya kaldığımız; pandemi gibi tüm dünyanın dengesini alt üst eden bir felaket ile başa çıktığımız; birçok güne savaş, ekonomik kriz gibi üzücü haberlerle uyandığımız son dönemde iyi hissetmek için daha fazla çaba harcadığımız da bir gerçek. Bu nedenle ‘wellness’, hem bireyler hem de ülkeler için artık çok daha önemli bir kavram.

Dünya Sağlık Örgütü’nün “sadece hasta olmamak değil; fiziksel, zihinsel ve sosyal bakımdan da iyi olma durumu” olarak tanımladığı wellness, birçoğumuz için yoğun stresle mücadele etmeye çalıştığımız günümüzde hayatımızın en önemli bileşenleri arasında. Üstelik, yalnızca bizlerin değil toplumsal ve küresel iyi oluşun farkında olan ülkelerin de odağında.

Birçok gelişmiş ülke, özellikle pandeminin ortaya çıkışından hatta daha da öncesinden bugüne vatandaşlarının iyi oluşunu desteklemek için farklı adımlar atarken, geri kalmış ya da gelişmekte olan ülkeler bu tarz girişimlerin gerisinde kaldı. Elbette ki nedenini tahmin etmek zor değil; ekonomik sıkıntılar. Temel ihtiyaçları bile karşılamanın zorlaştığı, kıtlık, ekonomik kriz, yüksek enflasyon, gelir-gider dengesizliği, gelir adaletsizliği gibi düşük gelirli toplumların yaşadığı maddi problemler ülkelerin odağının bu konular üzerinde yoğunlaşmasına neden oldu.

Ekonomist Thierry Malleret’in Global Wellness Institute’de kaleme aldığı yazısı düşük ve yüksek gelirli ülkeler arasındaki farkın wellness ile daha da açılacağı yönünde. Malleret’e göre yüksek gelirli ülkeler wellness alanında farklı yatırımlar yapmaya, iyi oluşu destekleyici adımlar atmaya devam ederken düşük gelirli ülkeler bu atılımların gerisinde kalacak. Peki, nasıl ve neden? Gelin, yazının detaylarına daha yakından bakalım.

Küresel ekonominin adeta bir ‘felaketler bütünü’ ile karşı karşıya olduğu kesin. Emtia (altın, gümüş, petrol vb.) fiyatlarındaki artış, enerji krizleri, savaşlar, dünya ekonomisine yön veren Çin’de yaşanan tedarik zinciri sıkıntıları, pandeminin geçmişten gelen ve bugün hala süregelen etkileri, sağlık sorunları ve sağlık sektöründeki çıkmazlar, yüksek enflasyon oranları ve hepsinin birleşiminden kaynaklanan yerel ve küresel problemler şüphesiz ki en çok orta ve düşük gelirli ülkelere darbe vurmaya devam edecek.

Tüm bu sorunlar birleştiğinde özellikle dar gelirli ülkeler için refah ve zindeliği ulaşılmaz hale getirebilecek. Bu nedenle, ekonomik sıkıntılar yaşayan birçok ülke için wellness, öncelikler listesinde epey sonlarda yer alacak gibi. Özellikle Sahra Altı Afrika, Orta ve Güney Asya’da yer alan yoksulluk sınırı eşiğindeki ülkeler için wellness odağında kalmak fazlasıyla zorlaşacak. Çünkü yapılan araştırmalar, geçtiğimiz yılın sonunda yaklaşık 700 milyon insanın günde 1.90 doların altında bir miktarla geçinmeye çalıştığına dikkat çekerken; bu sayının Sahra Altı Afrika, Orta ve Güney Asya’nın etkisiyle 900 milyondan fazla olabileceğini de öngörmekte.

Diğer yandan ekonomik olarak küresel sorunların altından kalkabilecek güçte olan ülkeler için wellness konusunda özellikle iki alanda gelişmeler göstermeye devam edecek: Üst düzey sağlık sektörü ve şehir düzenlemeleri. Kaplıcalar, güzellik ve sağlık merkezleri, SPA yerleşkeleri, sağlık temalı seyahatler gibi fiziksel sağlığın yanı sıra zihinsel dinlenme için de uygun olan sahalar genişleyecek ve bu yönde ülkeler yatırımlarını yaparken gelişmiş ülkelerde yaşayan kişilerin sağlık amaçlı seyahatleri de artacak. Şehir düzenlemeleri içinse bu konuda bütçe ayırabilecek ülkeler, bireysel refahı artırırken toplumsal faydalar sağlamayı amaçlayan alanlar inşa edecek. Kentsel peyzajı iyileştirme, şehirlerde yürüyüş, koşu, bisiklet için ayrı yollar inşa etme, parkları, doğayla iç içe zaman geçirilebilecek alanları düzenleme gibi girişimler bu ülkeler tarafından kamusal wellness için geliştirilmeye devam edecek. Wellness yatırımlarını karşılayabilen ülkeler, bu konuda ellerini güçlendirecek; çünkü Amerika’da yapılan çeşitli anket ve araştırmalara göre bu yıl, 2021 yılına göre çalışanlar yaklaşık %40 daha fazla tükenmişlik ile karşı karşıya. Tükenmişliğin hızla yükselmesi ülkelerin iyi oluşu destekleyici çabalarının artmasına da neden olacak.

Ayrıca, sağlıklı yaşam endüstrisi üzerine yapılan araştırmalar da artacak ve mutluluk arayışının sıklıkla ‘benlik’ arayışıyla karıştırılmasındansa ‘ben odaklı’ yönü sorgulanmaya başlayacak. Daha az gösterişli, daha minimal ve en önemlisi toplumla benlik arasında daha dengeli bir yol kurulması için çalışmalar devam edecek. Sonuç olarak görünen o ki, wellness odaklı girişimler yüksek gelirli ülkeler tarafından desteklenirken düşük ve orta gelirli ülkeler öncelikle ekonomilerini güçlendirmeye çalışacak ve ülkeler arasındaki keskin çizginin belirlenmesinde wellness önemli bir rol oynayacak.

Kaynak: Global Wellness Institute

İlginizi çekebilir: Wellness nedir? Tüm boyutlarıyla Wellness kavramı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale