X

Düş bahçelerinizde yürümeye hazır mısınız?

Düş Bahçeleri, evet yanlış hatırlamıyorsunuz, sevgili Sezen Aksu ile bu yazımızın çok derinden bir bağlantısı olacak. Bu yazının uzandığı tüm kalplerle birlikte, düş bahçelerine uzanacağız umuyorum ki…

Hayatın gündelik koşuşturmasında, kendimiz dışında tüm bireyleri mutlu etmeye çalışırken örneğin çocuklarımıza özen gösterip zaman ayırırken, erkek arkadaşımıza veya eşimize öncelik verirken veya anne babamızın tatil planlarına dahil olurken; kendimizi düşlerimizi yani hayatta almış olduğumuz tüm “anne”, “kız arkadaş”, “erkek arkadaş”, “eş” veya “müdür” veya “yönetici” tanımlarından sıyrılarak sadece olduğumuz gibi hayatta gerçekleştirmek istediklerimize yani düş bahçelerimize ne kadar girebiliyoruz, orada yürümeye cesaret edebiliyor muyuz?

Geçtiğimiz haftalarda, sabah çok erken saatte, güneş henüz doğmamışken sahilde her zamanki uzun koşu antrenmanımı tamamlamıştım. Bir detay için uğradığım arabada sabah henüz saat 7:00 bile olmamışken, sevgili Sezen Aksu’nun sözlerini yazdığı muhteşem Düş Bahçelerinde şarkına denk geldim. Gerçekten oturduğum yerden o kadar uzun bir etkide doğrulamadım ki, beni gerek şarkının sözleri gerekse anlamı çok çok derinden etkilemişti.

 “Yürüyorum düş bahçelerinde, gördüm düşümden büyük bahçe yok”…

İşte burada sorgulama bölümü başladı benim için, peki bizler hayatımızı nasıl bir düş bahçesine sığdırıyoruz? Yani aslında bir bahçemiz var mı, kendimize bir düş bahçesinde yürüme hakkını tanıyor muyuz? O an idrak ettim ki hayatımı derinden etkileyen tüm olaylarda ben hep bahçemin dışına savrulmuşum, yani başka bahçelerde başka insanlarda diğer bir bağlamda ‘’başka yörüngelerde’’ savrulmuşum… Oysa sevgili Sezen Aksu’nun da belirttiği gibi düş bahçelerimiz olmalı, hayatımızı büyütmek, güzelleştirmek ve düşlerimizi gerçekleştirmek, bu doğrultuda yaşamak ve yaşamımızı yönlendirmek yine bizim elimizde.

Peki düş bahçemizde nasıl yürüyeceğiz? Şimdi sizinle birlikte düş kurmak, düş bahçenizi güzelleştirmek ve bu bahçede iki değil dört ayaklıymış gibi yürüyebilmek için bir rota çizelim;

“Ben gerçekten ne istiyorum ne düşlüyorum” diye sorun.

Her şey sorgulamakla başlar, kendiniz için kısa ve uzun vadede hayalleriniz var mı? Mutlaka küçük veya büyük fark etmez hayalleriniz olsun, sabah sizi yataktan kaldıracak kadar istekle hatırladığınız, sizi heyecanlandıran ve şevkle yaşamanızı sağlayan hayaller. Bu bir seyahat için para biriktirmek olabilir, bir ev edinmek olabilir veya yeni bir iş bulmak olabilir.

“Hayallerim küçük/büyük/imkansız” demeyin, hayalleriniz güzeldir hayallerinizi “yargılamayın”.

Hayal etmek, istemek bunlar küçük veya büyük kavramlarıyla sınırlandırılamayacak veya ikinci şahısların annemizin babamızın tercihleri ile karşılaştırılamayacak şeylerdir. Düşlerimiz tamamen bize aittir. O yüzden hayal ettiklerinizi, içinizden geçenleri ve başarmak istediklerinizi başka insanların bakış açısı ile yargılamayın, veya büyük/küçük olarak nitelendirmeyin, yalnızca düşleyin

Düş bahçelerinizde yürüyün.

İstediklerinizi belirledikten sonra artık düş bahçelerinizin alt yapısı hazır olmuş oldu. Şimdi yürüme zamanı fakat bunun için bir plan yapabilirsiniz. Yani örneğin yeni bir ev almak istiyorsanız öncelikle bu evin detaylarını belirlemekle başlayabilirsiniz. Bunun ardındansa yürüme aşamasında gerçek anlamda “arayış” başlar. Arayış sizin hayalinize giden en önemli süreçtir.

Düş bahçelerinizde sabırla yürümeye devam edin ve sürecin muhteşemliğine tanıklık edin:

İstediklerimizi gerçekleştirmek üzere sabırla çalışmaya ve arayışlarımıza devam etmemiz gerekebilir. Bu noktada önemli olan doğru zamanda doğru kişi ve olaylarla karşılaşacağınıza tam bir güven halinde isyan etmeden ve elimizden gelenin en iyisini yaparak sadece yolumuza devam etmektir. İşte hedefimize giden yolda asıl öğrendiğimiz derslerimiz ve yaşanmışlıklarımız hep bu yürüdüğümüz yollardan gelir. Bu süreçte karşımıza çıkan tüm tecrübelere bu yüzden minnetle yaklaşmak gerekir.

Daha fazla “düş bahçesine” aracılık edin.

Hayal etmek ve düşlemek enerjisini arttırdıkça hayatınızda daha da muhteşem olayların tezahürü gerçekleşecektir. Siz de etrafınızdakilerin sevdiklerinizin yeni düş bahçeleri geliştirmesine ve düşleri için korkmadan yürümelerine aracı olabilirsiniz. Tecrübelerinizi paylaşabilir, bu muhteşem enerjinin yayılmasında yardımcı olabilirsiniz. Düşlemek güzeldir.

Bu yazıyı okuyorsanız, düş bahçeleriniz size gelmeye can atıyor demektir. Bugün bakın sizin bahçeniz ne renk, içinde hangi çiçekler mevcut, nelerle dolu, bu bahçe ile ne kadar bağlantıdasınız?… Düş bahçeleri güzeldir, en güzel düşlerinizin en derin gerçeklikleriniz olmasını diliyorum; sevgili Sezen Aksu’ dan dinleyelim; Düş Bahçelerinde…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale