X

Dünyayı dolaşmak için yarışları bahane etmek şahane: ASICS sponsorluğunda dünya maratonları

Koşmak; dünyayı gezmek için harika bir hedef değil mi?

Koşu dünyası engin bir deniz; maraton, yarı maraton gibi koşucuları hedefleyen birçok organizasyon olduğu gibi, işi eğlence ile birleştiren çok farklı organizasyonlarda mevcut. İster aile ile, ister arkadaş grubunuzla kendinize alternatif bir yarışma programı yaparak, hem gezip hem kendiniz için spor yapma fırsatı yakalamanız mümkün.

“Koşmak bahane, seyahat şahane!” diyerek, dünya genelinde ASICS sponsorluğunda düzenlenen 187 yarışın öne çıkanlarını sizler için listeledik.

Maraton Koşuları: 42.2 km – Dünyanın en büyük 6 maratonu

Tokyo Maratonu

Dünyanın en büyük 6 maratonundan biri olan Tokyo Maratonu, her sene düzenli olarak yapılan en önemli ve en çok katılımcılı maratonlardan biri. Bu sene 22 Şubat’ta gerçekleşen 42km’lik maraton organizasyonu gelecek sene 26 Şubat’ta dünyanın farklı yerlerinden koşucuları ağırlamaya hazırlanıyor. Maraton için her yıl ortalama 300.000 civarında başvuru yapılıyor ancak katılımcı kotası 35.500 ile sınırlı. 10 km’lik kısa koşu için ise her yıl ortalama 1000 civarında olan başvuruların 500 tanesi katılımcı olmaya hak kazanıyor.

Maratonu tamamlamış sayılabilmeniz için 42km’lik parkuru en fazla 7 saatte tamamlamış olmanız gerekiyor. 10km’lık parkuru ise 1 saat 40 dakika içinde tamamlamalısınız. Ayrıca yarışa katılabilmek için yarış günü itibariyle 19 yaşınızı tamamlamış olmanız gerekiyor.

2015 yarışı bitmiş olsa da, 2016 maratonu için kayıtlar yakında başlayabilir. Katılmayı düşünüyorsanız kayıt dönemini buradan takip edebilirsiniz.

Los Angeles Maratonu

Los Angeles Maratonu da, dünyanın en büyük maraton organizasyonlarından bir tanesi. 2015 yılının yarışı kış aylarında tamamlandı ancak gelecek organizasyon 14 Şubat 2016’da yapılacak. Sevgililer günü için hazırlayacağınız sürprizi son ana bırakmak istemiyorsanız, 1 Eylül’de açılacak online kayıtları kaçırmamanızı öneriyoruz. Los Angeles Maratonu’na katılabilmek için yaş sınırınızın 16 olması ve her uzun koşuda olduğu gibi gerekli sağlık şartlarını sağlıyor olmanız gerekiyor. Ayrıca uzun mesafe koşmak istemeyenler ve şehri gezerken farklı bir aktivite yapmak isteyenler için 5km’lik eğlence koşusu da mevcut. Los Angeles Maratonu’na her yıl 25.000 kişi katılıyor. Ancak yoğun bir talep olduğu için online kayıt sistemi açıldığı an başvurunuzu gerçekleştirmenizi öneriyoruz.

Maratonla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Paris Maratonu

Paris Maratonu da her yıl olduğu gibi bu yıl 9 -11 Nisan arasında yapıldı. Tarih aralığından da anlayabileceğiniz üzere bu maraton 3 gün boyunca koşuya ek olarak farklı etkinliklerin de bulunduğu bir festival havasında gerçekleşiyor. 2016 yılının başvuruları çoktan başladı. 30 Mayıs’a kadar da devam edecek. Online kayıt dönemini kaçıranlar için, boş kalan kotalar doğrultusunda Eylül ayında tekrar kayıt açılıyor. Gelecek sene etkinliklerin 3 Nisan’da yapılması planlanıyor. Daha detaylı bilgi almak için etkinliğin web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Barcelona Maratonu

Avrupa’nın en çok turist çeken şehirlerinden bir diğeri olan Barselona’da da her yıl mart ayında maraton organizasyonu düzenleniyor. Maraton koşusu yaklaşık 10.000 katılımcıyla gerçekleşiyor. Barcelona’daki maraton parkuru şehrin neredeyse tüm turistik bölgelerini içine alıyor. Bu nedenle de inişli çıkışlı, yani diğer maraton organizasyonlarına göre biraz daha zorlayıcı bir parkur olduğunu söyleyebiliriz. Organizasyonda koşucu olarak yer alabilmeniz için en az 18 yaşını doldurmuş olmanız gerekiyor.

Stockholm Maratonu

Bu sene 30 Mayıs’ta 37.si yapılacak maraton için başvurular hala devam ediyor. Her yıl ortalama 22.000 koşucunun katıldığı maratonda şu an 2000 civarı boş yer mevcut. İsveç deyince aklınıza bir türlü kurtulamadığımız soğuk ve yağışlı havalar geliyor olabilir ve zorlu hava koşullarında maraton koşmak sizi biraz düşündürüyor olabilir ancak etkinlik zamanında Stockholm’de hava ortalama 18 derece civarında olacak.

Maratonu tamamlamış sayılabilmeniz için 42 km’lik parkuru 6 saatte tamamlamış olmanız bekleniyor. Başvuru için yarış gününde en az 18 yaşını tamamlamış olmanız ve gerekli sağlık koşullarını yerine getirebiliyor olmanız gerekiyor . Başvurular için son tarih 15 Nisan.

New York Maratonu

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz 6 maraton arasındaki en büyük büyük ve en çok katılımcının yer aldığı maraton New York Maratonu. 2013 yılında 50,304 katılımcıyla kendi rekorunu da kıran New York Maratonu’nu tamamlamış sayılabilmek için parkuru 6 saatte tamamlamanız bekleniyor. 2015 yılının organizasyonu 11 Ocak’ta yapıldı. Gelecek dönem için online başvurular henüz başlamamış olsa da, katılmak gibi bir düşünceniz varsa etkinliğin web sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, bireysel koşucular için kota dolmuş olsa da, bağış koşusu yapıyorsanız kot sınırı olmaksızın etkinliğe katılabiliyorsunuz.

Yarı Maraton Koşuları: 21 km

California / Big Sur Yarı Maratonu

California Big Sur yarı maratonu bu yıl 8 Kasım 2015’de yapılacak ve kayıtlar çoktan başladı. California Big Sur yarı maratonunu tamamlamış sayılabilmeniz için, yarış mesafesini en fazla 3.5 saatte tamamlamış olmanız gerekiyor. 12 yaş üstü herkes maratona katılabiliyor. 9000 kişilik bir kontenjanları olduğu ve dünyanın her yerinden koşucuların başvuracağını düşünürsek, kayıt yaptırmak için acele etmenizi önerebiliriz. Arkadaşlarıyla ya da ailesiyle gitmek isteyenler ancak çevresinde yarı maraton koşacak kimse olmayanlar için 7 Kasım’da 3km ve 5km’lik kısa koşular da mevcut. Giriş ücretine yarış esnasında üzerine gireceğiniz Asics t-shirt, yiyecek ve içecekler, festival alanındaki konserler gibi neredeyse ihtiyacınız olan her şey dahil edilmiş. Yarış zamanı sıcaklık ortalama 10 C oluyor. Bu nedenle gitmişken şehrin tadını da çıkarabilirsiniz.

Sao Paolo / Brezilya Maratonu

Sao Paolo Yarı Maratonu diğer maratonlardan farklı olarak yalnızca kadınlar için ayrı olarak düzenlenen bir yarı maraton organizasyonu olmasıyla dikkat çekiyor. Koşu alanındaki her şey, katılımcıların 21 km’lik parkuru rahat ve konforlu şekilde tamamlayabilecekleri şekilde düzenlenmiş. 2km’de bir tuvalet ve diğer ihtiyaçların karşılanabileceği istasyonlar bulunuyor. Konserlerden farklı spor etkinliklerine hem eğlenip hem yarışabileceğiniz en eğlenceli yarı maraton organizasyonlarından biri. Yarış, 18 Ekim’de Sao Paolo’da yapılacak. Başvurular devam ediyor. Ekim ayında Sao Paolo’da havanın oldukça sıcak olacağını göz önünde bulundurursak, katılmak isteyenler için yaz dönemini antrenman yaparak değerlendirmek akıllıca olacaktır.

Yeni Zelanda Maratonu

Yeni Zelanda’da yapılan yarı maratonun aslında maraton, yarı maraton, çeyrek maraton, 5k koşusu, mini maraton gibi her yaşa ve her kategoriden koşucuya hitap eden bir çok farklı etkinliği bulunuyor. Bu yıl 2 Mayıs’ta yapılacak olan yarı maratonun başvuruları devam ediyor. Yarışı bitirmiş sayılabilmeniz için sabah 8’den akşam 5’e kadar 21k’lik parkuru tamamlamış olmanız yeterli.

Milano Maratonu

Milano yarı maratonu, bu yıl 29 Mart’ta yapıldı. Organizasyonun 21km’lik yarı maraton ayağının dışında 10k ve 5k’lık bölümleri de bulunuyor. Turistlerin yaz aylarına göre daha az olduğu ve havaların henüz bunaltıcı olmadığı zamanlarda yapılan yarı maraton, şehri gezmek isteyenler için de oldukça cazip bir fırsat. Başvurular genelde Ocak ayında başlıyor ve Mart ayının başlarına kadar devam ediyor. 2016 yılının detayları için buradan takip edebilirsiniz.

Madrid Maratonu

Madrid yarı maratonu da Milano yarı maratonuyla aynı tarihte, yani 29 Mart’ta gerçekleşti. 21 km’lik yarı maratonun yanında şehrin en güzel parklarından biri olan Parque el Retiro’da 5k’lık bir kısa yarış da gerçekleşiyor. Madrid’i henüz görmediyseniz ve koşu tutkunuzla birlikte seyahat ihtiyacınızı da aradan çıkarmak istiyorsanız, Madrid baharda size oldukça iyi gelecek. Yarışa katılmak için 18 yaşınızı tamamlamış olmanız gerekiyor. Bağış için koşanlarda ise bu sınır 16.

Manchester Maratonu

Manchester Yarı Maratonu bu yıl 19 Nisan’da Manchester’ın Trafford kasabasında düzenleniyor. Kayıtlar şu an kapanmış durumda ancak yarıştan bir gün önce, yani 18 Nisan’da sınırlı sayıda açılacak olan ekstra kotalara, yarış yerine giderek kayıt yaptırabilirsiniz. Yarışın en eğlenceli farklarından biri, tek başınıza olduğu kadar takım olarak da yarışabiliyor olmanız. Gelecek senenin kayıtları için burayı takip edebilirsiniz.

Kısa Mesafeli (5k ve 10k) Yarışlar

Geyik Koşuları

Koşu ve eğlence deyince aklımıza ilk gelen koşulardan biri şüphesiz Geyik Koşuları. Belgrad Ormanı’nda doğa ile iç içe koşabileceğiniz, bazen inişli çıkışlı, bazen çamurlu ya da buzlu parkuruyla sürprizlerle dolu bir koşu deneyimi yaşamak isteyen herkesin Geyik Koşuları’na katılması gerektiğini düşünüyoruz.

2015’in koşu takvimi 28 Ekim’de başlıyor. 28 Ekim’deki organizasyonda 28k, 14k, 4k ve çocuklara özel bambi koşusu olmak üzere 4 farklı etap bulunuyor. Erken kayıtlar 13 Mart’ta kapandı ancak kayıt dönemi bireysel başvurular için 4 Ekim’e, bağış koşucuları içinse 14 Ekim’e kadar devam ediyor olacak. Ayrıntılara buradan göz atabilirsiniz.

Sidney Liman Koşusu

Sidney Koşuları, Sidney’in en güzel ve bilinen yerlerinden biri olan Sidney Limanı’nda yapılıyor. 5k ve 10k olmak üzere 2 farklı etaptan oluşuyor. Bu seneki yarış 12 Temmuz’da yapılacak. Başvurular devam ediyor. Yazın ortasında biraz serinlemek ve tatil rotanıza Avustralya’yı eklemek gibi bir düşünceniz varsa kayıt için buraya tıklayabilirsiniz.

Amsterdam Koşusu

10k ve 5k olarak iki ayrı etapta yapılacak 31. Amsterdam Koşusu bu yıl 19-20 Eylül’de yapılacak. 11 Nisan itibariyle online kayıtlar başladı. Kanallarıyla ünlü Amsterdam’ın nostaljik havasını hissedebileceğiniz parkurdaki bu eğlenceli yarış, şehri keşfetmek için en güzel ve eğlenceli bahaneniz olabilir.

Bordeaux Koşusu

Şarap bağları arasında 10K yürüyüş parkur boyunca şarap ve peynir tadımları. Bu yıl 12 Eylül’de yapılacak olan eğlenceli koşu organizasyonlarından biri de şaraplarıyla ünlü şehir Bordeaux koşusu. Üzüm bağları ve şarap imalathaneleri üzerindeki parkuru tamamlarken şarap ve peynir tadımı da yapabileceğiniz bu koşuda eğlence spordan biraz daha fazla ön planda olacak gibi. Kayıtlar şu an kapalı ancak katılmak istiyorsanız gelişmeleri buradan takip edebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale