Doğru insanı ararken doğru yolda mıyız?

‘Doğru insanı bulmak’ tabirini kullanırken gerçekten ne istediğinizi hiç düşündünüz mü?

Her insan yaşamıyla ilgili gerek sosyal gerek akademik gerek ise özel hayatıyla ilgili planlar yapar. Bu planlar doğrultusunda bireyde bir beklenti gelişir. Bu beklentinin süresi planlanan olay ya da durumlara göre de değişkenlik gösterir. Bu yazıda odaklanmak istediğim nokta romantik ilişkilerle bağlantılı beklentiler olacak.

“Hangi özelliklere sahip biriyle partner olmak istersin?” diye sorulduğunda muhtemelen hemen her birimiz ilk başta genel cümleler kurarız. Kibar, anlayışlı, uzun boylu, nazik, zeki, renkli gözlü… Fakat bu en başında verdiğimiz cevaplar genellikle düşünülmeden verilen yani gelişigüzel, yaşayıp büyümüş olduğumuz çevrenin bize vermiş olduğu sorumluluklarla birlikte söylenen sıfatlar olur. Daha derine indiğimizde ise ‘doğru insan’ kavramı tekrar devreye girecektir. Yani, evrende milyonlarca anlayışlı, akıllı, güzel insan bulunmasına rağmen neden içlerinden bir tanesine kendimizi daha yakın hissediyoruz? Çünkü bu yakınlık ile beklentilerimiz arasında bir bağ kuruyoruz. Evet, belki aradığımız bize yol arkadaşlığı yapacak bir partner olarak görünebilir ancak zihnimizde o partneri özel hayat dışındaki alanlarla da eşleştiriyoruz.

Örneğin, partnerinizin kariyer yaşantınızda da ailesel yaşantınızda da sizinle uyumlu olması gibi. Her bireyin biricik olması gibi aslında gelecek hakkındaki planları da biriciktir. Kimi yaşamının sonuna kadar çalışıp yeni şeyler üretmeyi hedeflerken kimi de belli bir birikimden sonra kendisini sevdiklerini adamayı düşünür. Bu sebeptendir ki herkesin ‘doğru insan’ beklentisi başında aynı gibi görünse de özünde farklıdır.

Bir de doğru insan kavramının bize göstereceği çok önemli farkındalıklar olabilir. Yine içimize dönüp düşündüğümüzde bizim için partner beklentisi bizimle benzer özelliklere sahip biri mi yoksa bizden tamamen farklı özelliklere sahip biri mi? Eğer kendimizden zıt özelliklere sahip bir partner ile birliktelik beklentisi içindeysek burada kendimizde noksanlığını hissettiğimiz alanları belirleyebiliriz ve içsel keşif yapabiliriz. Örneğin, içe dönük birinin daha sosyal daha dışa dönük bir partner beklentisi olabilir. Burada unutulmaması gereken nokta şu ki beklentimize göre bir insanla tanışıp bir yola girdiğimizde de o insan bizim için doğru olmayabilir. Tüm beklentilerimizi karşılıyor, bizim eksik yanlarımızı tamamlıyor ya da tıpkı kendimiz gibi özelliklere sahip olabilir. Ama eğer biz kendi içsel yolculuğumuzu tamamlamadıysak, kendimizle ilgili keşfedemediğimiz daha çok noktamız varsa, beklentilerimize odaklanmaktan anda kalamıyorsak, kendi kıymetimizi bilmiyorsak ne kadar beklentilerimiz bir gün gerçekleşmiş gibi görünse de hayal kırıklıkları bizi bulabilir.

Benimle iletişim kurmak, paylaşımlarımı takip etmek, terapi hizmeti almak için klinikpsikologbetulcavlak Instagram hesabımı takip edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hayal dünyasından gerçek yaşama: Dönüşüm yolculuğunuzda bir basamak atlayabilir misiniz?

Betül Cavlak Akdaş Klinik Psikolog
TED Üniversitesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra uzmanlığını Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden onur öğrencisi olarak almıştır. Yüksek lisans tez konusu "Yetişkin Bireylerin Ebeveynleşme Olgusunda ... Devam