X

Doğanın iyileştirici gücünü keşfedin: Topraklanma pratikleri

Kendinizi doğanın kollarına bıraktığınızda durumlar ne kadar karmaşık, içinden çıkılmaz görünse de zihninizin rahatladığını ve kendinizi çok daha iyi hissettiğinizi fark etmişsiniz; doğanın iyileştirici gücüne defalarca tanık olmuşsunuzdur… Peki, bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Neden kendimizi doğanın içinde daha iyi hissederiz? Cevabı tek bir kelime ile özetleyecek olursak bilinçli ya da farkında olmadan yaptığınız ‘topraklanma’ sayesinde olduğunu söyleyebiliriz. Gelin topraklanmanın ne olduğuna ve farklı ‘topraklanma pratikleri’ne birlikte bakalım.

Topraklanma nedir, neden önemlidir?

Modern yaşam tarzı, ne yazık ki Dünya’dan bağlarımızı giderek koparmamıza neden olabiliyor. Her gün elimizdeki teknolojik aletlerle daha fazla zaman geçirerek çimenden, denizden, topraktan uzaklaşabiliyoruz. Oysa ki, eski insanlar tarım, hayvancılıkla, avcılık, toplayıcılıkla uğraşmalarının yanı sıra günlük yaşamlarında, iş harici özel hayatlarında da doğayla daha fazla zaman geçiriyor; her fırsatta eski Türk filmlerinden de hatırlayabileceğimiz üzere kendilerini çimenlere, dağlara, tepelere atıyorlardı. Hatta belki de daha sağlıklı olmalarının, daha stressiz yaşamalarının da nedeni buydu…

Şimdi ise en son ne zaman sere serpe çimlere uzandığımızı, çıplak ayakla toprakta yürüdüğümüzü hatırlamak zor… Ama topraklanma, bize doğayla bağ kurmamızın ne denli önemli olduğunu hatırlatıyor. En basit tanımıyla bedenlerimizi doğrudan Dünya’ya bağlayarak onunla dengelenmek anlamına gelen topraklanma, doğal elektrik yüklerimizi de stabilize etmemizi sağlıyor. Peki, ne oluyor topraklanma yaptığımızda? Rahatlıyoruz, gevşiyoruz, doğa ile bağımızı güçlendiriyoruz, zihnimizi sakinleştiriyor, ruh halimizi iyileştiriyoruz. Dahası, ağrılarımızı dindirebiliyor, stres seviyemizi azaltabiliyor, uyku düzenimizi sağlayabiliyor, bağışıklığımızı güçlendirip bütüncül sağlığımızı destekleyebiliyoruz. Birçok araştırma, kronik hastalıkların, bağışıklık sorunlarının, iltihaplanmaların nedeninin doğadan, dünyadan kopuk olmayla ilişkili olduğuna dikkat çekiyor ve topraklanma ile sadece zihinsel değil fiziksel iyileşmenin de mümkün olduğuna vurgu yapıyor.

Topraklanma yapmak gerekli mi düşünüyorsanız hemen belirtmekte fayda var. Topraklanma, sadece ağrılarınız olduğunda, stresli hissettiğinizde, anksiyete veya depresyon yaşadığınızda, kısaca yaşamınızda ters giden, olumsuz bir şeyler olduğunda başvurmanız gereken bir yol değil; her zaman, mümkünse fırsat yaratabildiğiniz her an, kendinizi dünyayla bağlamak ve çok daha iyi hissetmek, elektrik yüklerinizden kurtulmak için uygulamanız gereken bir pratik.

Topraklanma ile doğayla iç içe zaman geçirirken bir yandan da zihnimizi, bedenimizi, ruhumuzu, kısaca tüm benliğimizi iyileştirebilecek olmak sizce de harika değil mi? Peki, topraklanmayı nasıl yaşamımıza dahil edebiliriz, doğayla bağ kurmak, iyileştirici gücünü açığa çıkarmak ve bundan faydalanmak için farklı neler yapabiliriz diye merak ediyorsanız, işte topraklanma pratikleri…

Topraklanma pratikleri

Topraklanma dendiğinde isminden dolayı aklınıza sadece ellerinizin, ayaklarınızın toprakla temas etmesi geliyor olabilir. Ancak, doğa ile bağ kurmanın, enerjinizi artırmanın ve Dünya’ya bağlanmanın tek yolu toprağın kendisiyle haşır neşir olmak değil. Farklı topraklanma pratikleri için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz. Doğrudan veya dolaylı yoldan toprakla, dünyayla yeniden birleşmenizi sağlayabilir; aranızdaki bağı kuvvetlendirebilirsiniz:

  • İlk olarak çoğunluğun aklına geleceği gibi çıplak ayakla toprak üzerinde yürüyerek bedeninizdeki olumsuz elektriğin ayak parmaklarınızdan akıp gittiğini adeta yere doğru çekildiğini hissedebilirsiniz.
  • Yine benzer bir şekilde meyve-sebze ya da çiçek ekerek ellerinizle toprağın buluşması için fırsatlar yaratabilirsiniz. Üstelik kendiniz için alışkanlık haline getirmek isteyeceğiniz topraklanma pratiklerine çocuklarınızı da dahil ederek onların da sakinleşmesini, daha iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz.
  • Eğer çocuğunuz topraktan hoşlanmıyorsa birlikte yalın ayak çamurun üzerinde de yürüyebilirsiniz. Çocukların çamura özel bir ilgilerinin olduğunu da söyleyebiliriz. 😊 Aile üyelerinizi, sevdiklerinizi, arkadaşlarınızı da topraklanma pratiklerinize dahil edebilir, birlikte rutinler oluşturabilirsiniz.
  • Çimenlerin üzerine boylu boyunca uzanarak ellerinizin kollarınızın bacaklarınızın hem otlar hem de toprakla bağ kurmasını sağlayabilir, bedeninizin farklı bölgelerine de toprağın temas etmesi için fırsat yaratabilirsiniz. Böylece tüm bedeninizin daha hızlı bir şekilde topraklanmasına olanak tanıyabilirsiniz.
  • Ayrıca, her zaman kuru topraklanma yapmanıza da gerek yok. Su yoluyla da dünyayla yeniden bağlanabilirsiniz. Denizler, göller, sahiller… Serin sularda dalgalarla yüzebilir, plajda kumların üzerinde uzun ve keyifli yürüyüşlere çıkabilirsiniz.
  • Eğer her zaman dışarı çıkacak vakti bulamıyorsanız, endişelenmenize gerek yok. İç mekanlarda da kolayca topraklanma pratiklerini gerçekleştirebilirsiniz. Topraklanma için özel olarak üretilmiş topraklanma matlarını kullanarak ellerinizi, ayaklarınızı temas ettirebilir; topraklanma kılıfları, örtüleri ve çoraplarından da evinizde ya da ofisinizde faydalanabilirsiniz.

Topraklanma pratikleri ile dünya ile belki de zayıflayan bağınızı yeniden kurabilir, kendinizi doğayla çok daha yakın hissedebilir, vücudunuzun doğal savunma sistemini yeniden aktive edebilir, bütüncül iyileşmeye tanık olabilirsiniz. Birkaç denemeden sonra doğanın sizi çağırdığını hissederek topraklanma pratiklerini rutinlerinizin ayrılmaz bir parçası haline getirebilirsiniz, bizden söylemesi.

İlginizi çekebilir: Topraklanma: Doğadan gelen şifa kaynağı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale