X

Doğal bir şifalanma yöntemi: Hormon yoga terapi nedir?

Fiziksel ve duygusal aktivitelerimizin, ilişkilerimizi yaşayış şeklimizin, iç organlarımızın davranışlarının, olaylara verdiğimiz tepkilerin ve dahası birçok şeyin merkezi olan hormonlarımız hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?

İşte bugün size geçtiğimiz haftalarda, İnanna Kadın Farkındalık Merkezi’nde katıldığım ve Şaylan Yılmaz tarafından verilen bir atölyeden yola çıkarak, hem Hormon Yoga Terapi’yi tanıtmak, hem de kendi bedeninize yeniden bir bakma fırsatı açabilmeyi amaçlıyorum.

“Kendinizi yorgun hissettiğinizde, sıcak ve yumuşak avuçlarınızla karnınıza dokunduğunuzu fark ettiniz mi? Yaşam enerjimizin, yaratma ve üretme enerjimizin merkezi olan rahmimiz ve yumurtalıklarımızla bağ kurmakta, onları hissetmekteyiz aslında. İlgimizi, sevgimizi ve nefesimizi farkındalıkla alt karnımıza ilettiğimizde, bedenimiz rahatlamaya, yeniden enerjiyle dolmaya başlar. Görüldüğünü ve sevildiğini hisseden kim rahatlamaz ki?” diyor Şaylan Yılmaz.

Şaylan, çeşitli ülkelerden edindiği deneyimleri aynı potada eriten, yin ve hamile yogası dersleri ile tanınan, rahim yogası, ayurvedik meme doku masaj terapisi, doğuma hazırlık rehberliği, doulalık ve menstrual farkındalık çalışmaları ile kadın bedeni ve rahim bölgesine dair oldukça donanımlı bir yoga eğitmeni. Hormon yoga terapiyi ise tekniği oluşturan Dinah Rodrigues’ten bizzat öğrenmiş. Şaylan, yılın belirli dönemlerinde düzenlediği hormon yoga terapi atölyeleri ile kadınlara kendi bedenlerini şifalandırmak için bir fırsat sunuyor. İlk bakışta “Hormonun da yogası olur mu?” diyebilirsiniz, ancak konu hormonlar olduğunda meselenin ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz.

Hormon Yoga Terapi Atölyesi – İnanna Kadın Farkındalık Merkezi – Şaylan Yılmaz / Fotoğraf: Fulya Ateş

Hormonlar neden bu kadar önemli?

Hormonlarımız, erkekler için de oldukça önemli olmasına rağmen, kadın bedeninin her ay tekrar tekrar yaşadığı regl döngüsü boyunca, değişip dönüşen seviyeleriyle ve özellikle östrojen ve progesteron hormonları arasındaki dalgalanmalarla, yaşamsal faaliyetlerimizin çoğunu kontrol eder. Bunun yanı sıra, hamilelik, doğum, lohusalık, menopoz gibi direkt olarak hormonal değişimleri barındıran durumlarda, dengeli bir hormon seviyesine sahip olmanın, bu süreçleri kolaylaştırdığı söyleniyor.

Bu nedenle hormon dengeleri ve seviyelerinde yaşanabilecek herhangi bir düzensizlik birçok alanda olumsuzluklara neden oluyor. Eğer hormonal bir dengesizlikten kaynaklı bir rahatsızlığın varsa ve bunu dışarıdan vücuduna aldığın bir ilaç vs. ile kontrol etmek istemiyorsan, düzenli bir hormon seviyesinin bedenine ve ruhuna olan katkılarını öğrenmek istiyorsan, gündelik uygulayabileceğin bir pratik ile yeniden canlanmanın yolunu bulmak istiyorsan, hormon yoga terapinin (HYT) tam sana göre olduğunu söyleyebilirim. Bu durumda akla gelen ilk soru ise şu: Hormon Yoga Terapi nedir?

Hormon Yoga Terapi nedir?

Hormon Yoga Terapi Atölyesi – İnanna Kadın Farkındalık Merkezi – Şaylan Yılmaz / Fotoğraf: Fulya Ateş

HYT tekniği, Brezilya kökenli yoga terapisti olan Dinah Rodrigues tarafından 63 yaşında oluşturulmuştur. 63 yaşındaki sağlık durumunun doktorunun dikkatini çekmesi üzerine, bunu yoga pratiğine bağlayan Dinah, doktorunun da desteğini alarak, kadın hormonlarının üretimini aktive edebilecek bir egzersiz serisi oluşturabileceğini söyleyerek yola çıkmış ve seriyi oluşturmuştur. HYT, hormonlarımızı doğal yöntemlerle kontrol edip, dengeleyebileceğimiz bazı yoga hareketleri, nefes çalışmaları ve meditasyon tekniklerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bedensel ve zihinsel bir pratiktir. Yapılan pratik boyunca bedenimizdeki salgı bezleri, egzersiz ve nefes ile birlikte uyarılarak hem hormon salgılanmasına, hem de bu salgılanan hormonların dengeli olmasına katkı sağlıyor.

Serinin ilk bölümü dinamik beden ve nefes egzersizlerinden oluşurken, diğer bölümü stresi azaltıcı uygulamaları içeriyor ve toplamda 40 ila 60 dk arasında sürebiliyor. Deneyimleyen biri olarak şunu söyleyebilirim ki, yoga ile ilgili düşünceniz ne olursa olsun, HYT klasik hatha yoga pozlarından esinlenerek oluşturulsa dahi, hatha yogadan oldukça dinamik ve güçlü nefes egzersizlerini içeren bir pratik olarak mutlata önyargısız deneyimlenmesi gerekiyor.

Peki bu pratik kimler için uygun?

Dinah YouTube üzerinden yayınlanan bir röportajında, kadınlık hormonlarının kişiyi 20 yaş daha genç gösterip, hissettirdiğini, bunların yanı sıra, düşük hormon seviyelerinin saç dökülmesi, bebek sahibi olmakta güçlük yaratabileceğini, tiroid hormonlarında yaşanan düşüklüklerin ise hızlı kilo artışına sebep olduğunu vurguluyor ve hormon yoga terapinin hormon kaynaklı bu gibi şikayetleri olanlara faydalı olabileceğini öne sürüyor.

Kendi katıldığım atölye kapsamında ise, farklı yaş grubundan ve farklı şikayetlere sahip olan insanlar vardı. Kimisi menopozun etkilerini hafifletmek, kimisi düzensiz menstrual periyoduna bir yöntem bulmak üzerinden aynı çembere katılmış, ben ise, hayatım boyunca duygusal iniş, çıkışları sıklıkla yaşayan biri olarak, “Kaygı bozukluğuna bir parça destek olabilir mi?” sorusu ile yola çıkmıştım. Bu nedenle, HYT, hormonal düzensizliklerden ötürü birtakım sıkıntılar yaşayan, hormonlarını yeniden aktive etmek isteyen, farklı yaş ya da koşuldaki kadınlar tarafından tercih edilebilir. Ancak sadece deneyimleyen bir göz olarak bunu söylediğimi ve konu hakkında detaylı bilgiyi ancak Şaylan Yılmaz’ın verebileceğini hatırlatmak isterim. Ayrıca bu pratiği öğrenmek için daha önce yoga yapmış olmanıza da gerek yok.

Hormon Yoga Terapi’nin bilimsel olarak kanıtlanmışlığı var mı?

Hormon Yoga Terapi Atölyesi – İnanna Kadın Farkındalık Merkezi – Şaylan Yılmaz / Fotoğraf: Fulya Ateş

Kendi kızı da doktor olan ve bilimsel kayıt tutarak çalışma yapmayı önemseyen Dinah, danışanlarına bu deneyimi aktarmadan önce kan testi yaptırıyor ve daha sonra 4 ay boyunca gelişim takibi yaparak hormon seviyelerinin nasıl yukarı doğru değişim gösterdiğini ortaya koyuyor. Dolayısı ile bu çalışma aynı zamanda bilimsel bir teknik olarak değerlendiriliyor.

Nasıl kendi kendime pratik yapmayı öğrenebilirim?

Türkiye’de Şaylan Yılmaz, yılın belli dönemlerinde, İstanbul’da kurucusu olduğu İnanna Kadın Farkındalık Merkezi’nde 2 günlük atölyeler dahilinde, hormon yoga terapi egzersizlerini öğreterek, katılımcılara daha sonrasında evde kendi kendilerine uygulayabilecekleri bu donanımı kazandırıyor. Eğer siz de kendi bedeninizi ve hormonlarınızı dengelemek, geleceğinize yatırım yapmak ya da hormonal düzensizlik kökenli bir rahatsızlığınızı doğal yollardan gidermek isterseniz, Şaylan’a Instagram‘dan ve FacebookInstagram‘‘tan ya da saylan.yilmaz@gmail.com adreslerinden ulaşabilir, detaylı bilgi edinebilirsiniz. Dinah Rodrigues’e ise buradan ulaşabilirsiniz.

Benim deneyimimle ilgili soru sormak isterseniz Instagram‘dan ya da cevikmaymun@gmail.com adreslerinden bana ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Bir meditasyon tekniği olarak mandala: 5 adımda kendi mandalanızı oluşturun

Fulya Ates: 2012 yılında İTÜ Mimarlık Bölümünü bitirdi. 2014 yılında İTÜ Mimari Tasarım Master derecesini aldı. 2012 yılından bu yana çeşitli ulusal ve uluslararası mimari yarışmalarda ödüller aldı. Mimarlık mesleğini pratik ederken hayatına bir hobi olarak kattığı yoga ve meditasyon çalışmalarını yoga eğitmenlik eğitimi alarak ileri bir boyuta taşıdı. Şimdi mimarlık mesleğinin yanı sıra, kişiye özel ve grup yoga dersleri vererek, beden üzerinden yeni bir mimarlık inşa etmeye ve araştırmaya devam ediyor. Bilginin paylaştıkça çoğaldığına inanarak, www.cevikmaymun.com adresi üzerinden yoga ile ilgili edindiği tüm deneyimleri paylaşıyor. Daimi öğrenci kalabilmek, sürekli öğrenmek en büyük tutkusu.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale