X

Doğadaki kokuları neden severiz?

Gün içinde en halsiz hissettiğiniz anda burnunuza gelen taze kahve kokusu, sizi bir anda rahatlatmıyor mu? Ya da apartmana girdiğinizde o içinizi okşayan portakallı kek kokusunun sizin dairenizden geldiğini gördüğünüzde içinizde garip bir mutluluk oluşmuyor mu? Kokuların duygularımızla yakından ilişkili olduğu aşikar… Peki ya doğanın kokusu? Doğadaki kokuların sizi nasıl etkilediğini hiç fark ettiniz mi? Yağmurdan sonraki toprak kokusu, denizden gelen rüzgara karışmış yosun kokusu, taze biçilmiş çim kokusu… Kulağa da buruna da çok hoş gelmiyor mu 😊?

Bir düşünün; arabayla uzun bir yolculuk yaparken yanından geçtiğiniz lavanta tarlalarının hafif aralanmış camdan giren kokusu, sizi oradan alıp bambaşka bir diyara götürmüyor mu? Sanki o kokunun sihirli bir gücü varmış gibi… Ya da beklenmedik bir anda yağmur yağmaya başladığında topraktan gelen o koku, adeta sizi doğayla bütünleşmeye davet etmiyor mu? En bunaldığınız anda kendinizi dışarı attığınızda ağaçların kokusu sizi hemen sakinleştirmeye başlamıyor mu? Birçok araştırma, doğanın iyileştirici, iyi hissettirici gücünü açığa çıkarıyor ve doğadaki kokuları neden sevdiğimizi, bize ne faydası olduğunu gösteriyor. Doğada daha fazla zaman geçirmenize neden olacak bir yazı okumak üzere olduğunuzu söyleyerek başlayalım. İşte doğadaki kokuların gücü:

Kan basıncını düşürerek rahatlama sağlar

Doğayla iç içe olduğunuzda kendinizi çok daha rahat, gevşemiş, sakinlemiş hissettiğinizi fark etmişsinizdir. Bunun sebebi yapılan birçok bilimsel araştırmaya göre, doğadaki kokuların kan basıncını düşürmeye yardımcı olması. Vücudunuzdaki kan basıncı düşmeye başladığında, hissettiğiniz gerilim azalmaya başlar ve kendinizi çok daha sakin hissedersiniz. Özellikle öfkeli, kızgın ya da sinirli olduğunuzda kendinizi doğanın eşsiz kokuları arasına bırakarak rahatlayabilirsiniz. Dalgaların kıyıdaki taşlarla buluşmasından çıkardığı ses ve usul usul esen rüzgarla birlikte gelen denizin tuzlu kokusu, zaten sakinleşmek için tek başına fazlasıyla yeterli değil mi?

Sinir sistemini iyileştirerek stresi azaltır

Modern şehir hayatında sinir sistemimizin birçok açıdan zarar gördüğü kesin. Korna sesleri, trafik, endüstriyel dumanlar, gürültü ve hava kirliliği… Hepsi sinir sistemimize zarar vererek yaşadığımız stresin artmasına neden olabiliyor. Araştırmalar, bitkiler ve ağaçlar tarafından yayılan uçucu yağların ve aerosellerin sinir sistemini yatıştırarak stresi azalttığına dikkat çekiyor. Kendinize zaman yaratabildiğiniz her an doğaya kaçarak çiçeklerin, ağaçların, yaprakların, değişen mevsimin kokusunu içinize çekebilir, kendinizi stresten arındırabilirsiniz. Eğer bunu kendiniz yapmazsanız, yakında doktorunuzun yazdığı reçetede görebilirsiniz 😊. Dünya çapında etkisinin yayılması beklenen ama henüz Kanada’daki küçük bir doktor grubu tarafından kabul gören bir uygulama var ki; hepimize lazım. Bazı doktorlar, doğayı reçete ediyorlar. Evet, doğru okudunuz. Açık havada zaman geçirmenin stresi azaltan etkisi ve iyileştirilmiş ruh hali ile olan ilişkisi sayesinde doktorlar hastalarına doğada zaman harcamalarını söylüyor.  Sizce de bir reçetede görülebilecek en harika ilaç, değil mi?

Bağışıklığı güçlendirir

Stresin, birçok hastalığın kaynağında yer aldığı aşikar; migren atakları, baş ağrıları, kas ağrıları, mide-bağırsak sorunları… Doğadaki kokuların stresi azaltan etkisi, bu tür sağlık sorunlarının da ortaya çıkma riskinin azaltabiliyor. Bunun yanı sıra, yapılan birçok araştırma doğadaki kokuların enfeksiyonla savaşmaya yardımcı olan bağışıklık hücrelerini güçlendirdiğine dikkat çekiyor. Diğer bir ifadeyle, doğanın kokuları sadece iyi, sağlıklı hissettirmiyor; aynı zamanda daha sağlıklı olmamız için de vücudumuzu destekliyor. Kanadalı doktorların reçetelerine kulak vermek şart. Bağışıklığınızı güçlendirerek kendi sağlığınızın kontrolünü elinize almak istiyorsanız yağmurun, toprağın, ormanın, ağacın, çiçeğin, çimenin kokusundan faydalanmayı öğrenin ve her fırsatta kendinizi doğayla buluşturun.

Olumlu duyguları tetikler

Kent Üniversitesi Durrell Koruma ve Ekoloji Enstitüsü tarafından yürütülen bir araştırmaya göre doğada deneyimlenen kokular bizi daha mutlu ve neşeli hissettiriyor. Özellikle, kirlilik ve istenmeyen kokularla mücadele etmek zorunda kaldığımız şehir hayatında, bize temiz ve güzel kokulu bir ortam sunan doğa, kendimizi içerisinde çok daha iyi hissetmemize yardımcı olurken modumuzu da otomatik olarak yükseltiyor. Araştırmalara göre, vücuttaki kortizol seviyesini düşürmeye yardımcı olan doğadaki kokular, iyi hissetme halini artıyor ve olumlu duyguları tetikliyor. Kendinizi kötü hissetmenize fırsat vermeden doğanın temiz, şefkatli ve sevgi dolu, neşeli kollarına bırakabilirsiniz.

Çocukluk anılarını canlandırır

Bir çiçeğin, bir ağacın kokusu sizi hiç çocukluğunuzdan bir ana götürdü mü? Annenizle çiçek topladığınız bir zamana ya da ıhlamur ağacının altında oyun oynadığınız günlere? Cevabınız evetse, yalnız değilsiniz. İster sahilin yosun kokusu, ister bir çiçeksi koku, sizi geçmişinize götürebilir. Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya katılan katılımcılar, doğada zaman geçirirken duydukları doğa kokularının onlara çocukluk aktivitelerini hatırlattığını bildirdiler. Yani, doğadaki kokulara verdiğimiz tepkiler, o kokuların içimizde uyandırdığı hisler aslında sandığımızdan çok daha eskilere dayanıyor. Çocukluğunuza özlem duyarsanız en sevdiğiniz ağacın altında hayallere dalabilirsiniz.

Son olarak doğadaki kokuların gücü ile ilgili halen devam ediyor olsa da birçok araştırmacı çeşitli çalışmalarla sağlık alanında umut vadediyor. Tokyo’daki Nippon Tıp Okulu’nda hijyen ve halk sağlığı bölümünde çalışan immünolog Qing Li, doğadaki kokuların bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi üzerine çalışıyor ve kanserle savaşmaya yardımcı olacak yeni hücrelerin oluşumunu tetikleyebildiğine dikkat çekiyor. Li, yürüttüğü çalışmalarından yola çıkarak kanserle başa çıkmak için özellikle ağaç kokularından faydalanabileceğine dikkat çekiyor. Umuyoruz ki bu çalışmalar daha da güçlenir ve kanserle mücadelede büyük ve önemli adımlar atılabilir.

Size bir küçük not daha… Eğer, doğadaki kokuların sizde de olumlu duyguları harekete geçirdiğinizi bilmenize rağmen bir türlü doğayla baş başa kalmak için zaman ayıramıyorsanız, bunun da çaresi var. Bazı araştırmacılar, doğanın kendisine gidemediğimizde, fotoğraflarına bakmanın da beynimizi benzer şekilde uyardığına ve çam, orman gibi doğaya ait kokuların doğanın içinde olmadan da koklanmasının rahatlatıcı olabileceğine dair çalışmalarını sürdürüyorlar. Yani, elbette ki doğanın kokularını canlı canlı en derinlerinize kadar çekmeye benzemez ama bizce yine de denenebilir; özellikle zamanınız gerçekten kısıtlıysa ve acilen rahatlayıp iyi hissetmeye ihtiyacınız varsa…

İlginizi çekebilir: Doğadan öğrenebileceğimiz paha biçilmez hayat dersleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale