X

Dişil enerji 101: 5 maddede dişil enerjiye giriş

Bedenin sözlükteki tanımını bir kenara koyarak onu şöyle ifade ediyorum: İçinde yaşadığımız ev.

Önce her gün kapısından girip mutfağında yemek pişirdiğiniz, banyosunda duşunuzu aldığınız haneyi düşünün. Banyo musluğunun hangi tarafı sıcak, hangisi soğuk su veriyor, şıp diye biliveririz. Yaşadığımız hanenin detayları hakkında fikir sahibiyizdir. Ve o hane biz bakım verdiğimiz sürece vardır; süpürüp silmez, boyasını yaptırmaz, ilgilenmezsek zamanla harabeye döner.

Peki içinde yaşadığımız evimiz, bedenimiz? Onun da detaylarını rahatça tanımlayabilir misiniz? Bedenimiz ruhumuza ev sahipliği yapar. İçinde nice duyguyu, düşünceyi misafir eder. Dolayısıyla ihtiyacı süpürüp silmekten fazlasıdır. Duş almak, diş fırçalamak bedene yeterli gelmez. Böylesi az ilgi gören bir beden ve içinde yaşadığı ruh zamanla bir çeşit harabeye döner. O bedende yaşamak, yaşamak değil hayatta kalmaktır.

Ve hayatta kalmaya çalışan bedende dengeli bir dişil enerjiden bahsedilemez. Çünkü dişil enerji maddedir, elementlerinden biri topraktır. Bunun insandaki tezahürü de fiziksel bedenimizdir. O nedenledir ki beden farkındalığı dengeli dişil enerjinin temelidir.

Bazı spiritüel yaklaşımlarda bedenin geçiciliğinden bahsedilirken fiziksel bedenimiz önemsizleştiriliyor. Bunu doğru bulmuyorum. Hayatta olduğumuzu bedendeki duyumlarla algılıyoruz. Nefes alıp vermemiz, karnımızın acıkması yahut başımızın ağrıması birer fiziksel gerçeklik. Tüm bunları bedende duyumsuyor ve yaşıyoruz. Bu hayattaki varlığımız bu bedenlerde can buluyorsa, onun gerçekliğini göz ardı etmemiz anlamsız ve yanlış olur.

Hem kadın hem erkek bedeninde bulunan dişil enerjinin dengeye gelmesi için temeli sağlam bir başlangıca ihtiyaç var. Aşağıda okuyacağınız rehber niteliğindeki liste herkes için geçerli. Ancak dişil enerjinin baskın olduğu kadın formu için bu alanın önemi kat kat daha fazla. O nedenle listede kadınlara özel ayrıca bir madde bulunuyor.

5 maddede dişil enerjiye giriş

  • Bedenin varlığını hissetmek: Tüm yargılardan ve etiketlerden bağımsız bir şekilde şimdi durup bedeninizi hatırlamayı deneyin. “Bu beden var ve ben içinde yaşıyorum. Ben bir bedene sahibim ve o şu anda burada.” Bu aşamada ellerinizden destek alabilirsiniz, elleri bedenin üzerinde gezdirmek bedeni fark etmek için fayda sağlayacaktır. Temas kurmanın yolu hissetmekten geçer. Yoğun hayat temposu, hastalıklar, olumsuz yargılar nedeniyle bedeninizle bağınız kopmuş olabilir. Ya da belki hiçbir zaman olmadı, ki pek çoğumuzda durum bu zaten. Ancak hissettiğimiz sürece bağ kurmak mümkün. Sadece ilk adımı atmaya ihtiyacımız var; dikkati bedene vermeye.
  • Bedeni keşfetmek: İlk teması kurduktan sonra peşinden gelecek olan keşiftir. Yürürken ayak tabanlarınız yere nasıl basıyor? Bir bardağı kavrarken eliniz nasıl uzanıyor? Her bir hareket bedeninizin tercihleri hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacak ve bu da bedeninizle bağınızı kuvvetlendirecek. Farkındalıkla yapılan düzenli fiziksel pratikler –burada bir eğitmen olarak ben yogayı önerebilirim– bedenle bağ kurma konusunda büyük etki yaratıyor. Ders esnasında “sağ işaret ve orta parmağını sağ ayak baş parmağına geçir” ya da “ağırlığı ayak parmak köklerine ver” gibi detaylı yönlendirmeler bedeni keşfedip bağ kurmak için şahane destek sağlıyor.
  • Duyguların bedendeki tezahürü: Her duygu fiziksel bedenimizde can bulur. Duygular; bir deneyime istinaden belirip, yaşanmak için ortaya çıkarlar. Öfke, sevgi, kıskançlık, özlem, utanç… Farklı duygular, bedende kendini farklı şekillerde gösterir genelde. Siz duygularınızı nerede nasıl hissettiğinizi hiç fark ettiniz mi? Öfkelendiğinizde ne tip duyumlar beliriyor? Ya da mutluluk anında bu duygu vücudunuza nasıl yansıyor? Gün içinde yaşadığınız duyguları bedeninizle bağ kurmak üzere kullanabilirsiniz. Burada ihtiyaç olan şey dikkati bedene verip izlemek. Başlamak için çok yoğun bir deneyimi değil de, sizi fazla zorlamamış bir deneyimi seçin. Zorlandığınız o deneyimin peşinden beliren duyguları izleyin. Durun, belki gözlerinizi kapatabilirsiniz. Hiçbir şeyi değiştirmeden sadece gözlemci olun. Ardından detaylara dikkat kesilin. Siz bu pratiği sürdürdükçe emin olun bedendeki duyumlar rahatça görünür olmaya başlayacak. Hem bedeninizle hem duygularınızla bağ kuracaksınız. Ayrıca bu pratik ani ve ezbere tepkiler vermenizin de önünü kesecek güce sahip.
  • Bedenin ihtiyaçlarını görmek: Beden çok bilgedir. Ona kulak verdiğimizde bize ruhumuzla ilgili değerli ipuçları verir ve ruhun konuşma şekli bedensel duyumlardır. Haz, cinsellik, acı… Evet acı çekmek istemeyiz fakat bizi zorlayan bir deneyimin kaçınılmaz duygusudur acı. Gözyaşları dolduysa boşalmak için vardır. Yine cinselliğimizi yaşamak için hissettiğimiz duyumlar birer gereksinimdir. Her biri ve hatta daha fazlası aslında ruhumuzun ihtiyaçlarıdır ve biz onları vücudumuz vesilesiyle duyumsarız. Bedenimiz, özümüzü keşfetme yolunda biricik yuvamızdır. Bedenimizin ihtiyaçlarını izlemek, neyin nereden ortaya çıktığını veya altında herhangi bir tetiklenme olup olmadığını fark etmek; beden farkındalığının gelişmesini sağlar. Bu da peşinden ruhumuzla temas kurmayı getirir.
  • Rahim ve kalp bağlantısını kurmak: Kadın olarak dişil enerjimizi dengelemenin yolu kalp ve rahmimizle bağlantıda olmaktan geçiyor. İçinde rahmin de bulunduğu pelvik kasemiz dişil enerjinin fiziksel merkezi. Kalp ise sevginin merkezi. Bedenimizde hem ikisiyle ayrı ayrı temasta olmak hem de rahim ve kalbi iletişime geçirmek, “dişil enerjiyi bedenlemenin yolu” desek yanlış olmaz. Bu konu okumakta olduğunuz bu listeye sığamayacak kadar uzun ve derin. İlerleyen yazılarda ayrı ayrı başlıklarla detaylandıracağız. Ancak buraya çok faydalı “temel ve köklü” bir başlangıç yapacağınız bir pratik bırakıyorum. Kendisi küçük etkisi büyük olan bu pratiği birkaç dakikanızı ayırarak düzenli biçimde yaptığınızda bedeninizle ve dişil enerjinizle sağlam bağlar kurabilirsiniz. Kendinizle sessizlikte kalacağınız bir alanda olun. Bir elinizi kalbinize bir elinizi rahminize koyun. Önce birine sonra diğerine sorun: Bugün nasılsın? Sorun ve bekleyin. Cevap gelmek zorunda değil, cevap gelmemesi de bir cevaptır…

Başlamaya hazır mısın?

Bu maddeler bir oyun gibi yazıldığı sırayla açılacak yeni bölümler değil. Hayat böyle lineal bir çizgide akmıyor. Sadece ilk adıma ihtiyacınız var, bedenin varlığını fark etmeye. Sonrası sizin akıttığınız enerjiyle ve kendi zamanında harmanlanıp  açılıyor.

Bedenin farkında ve duygularımızla iletişimde olmak, erkek ya da kadın fark etmeksiniz dişil enerjinin alanıdır. Her ikisinin de insan deneyiminde iç içe olması bizi bize yaklaştırıyor. Şimdi siz dişilinizi dengelerken kendinizi keşfetmek için ilk adımı atmaya hazır mısınız? Yolunuz açık ve ışık olsun…

İlginizi çekebilir: Dişil enerji ne değildir?

Burcu Durmuşoğlu: Merhaba. Çocukluğumda saç fırçasını haber sunup röportajlar yapmak için kullanınca, ruhumun çağrısını dinleyip Anadolu Üniversitesi Basın ve Yayın Bölümü’nü okudum. Aynı yıllarda tutkum olan futbolla işimi birleştirip spor muhabirliği yaptım. Sektörün yıpratıcılığı sebebiyle ömür boyu medyada kalamayacağımı hissedip farklı alanlara yöneldim. Ayrılma kararını verirken yaşım 28’di ve telaşlı bir haldeydim. 30’undan sonra yeni bir kariyer kurulamayacağına dair köklü bir inancım vardı, ancak o inanç yıkıldı. 40’ıma yaklaşırken yolumu henüz buluyorum. Yogayla birlikte özüme indikçe, döndüm dolaştım ve yeniden anlatıcı oldum. Sormaya ve anlatmaya olan tutkum beni içerik üreticiliğine taşıdı. Dişil ve eril alan üzerine çalışıyor, kadın özgürlüğünü gözetiyor ve yogamı paylaşıyorum. Hayatımı içerik üreticisi, bireysel danışman olarak sürdürüyorum. Uplifers ailesinde kaleme aldığım yazılarımla, okuyucularda soru işaretleri uyandırmayı diliyorum. Sevgiyle…

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale