X

Dışarıda sağlıklı beslenmenin 10 kurtarıcı yolu

Diyet yapanların veya kilosuna dikkat edenlerin en büyük problemlerinden biridir “dışarıda yemek yemek”. Çünkü dışarıda yenen yemekleri kontrol şansımız çok daha az oluyor ve sosyal ortamlarda yenilen yemeklerin hem çeşidi hem de miktarı farklı olabiliyor. “Ben diyetteyim, almayayım” cümlesinin her zaman pek sevimli görünmediğinin farkındayım.

Ama iyi bir haberim var, diyetteyken ya da kilona dikkat ederken de dışarıda yemek yiyebilirsin. Nasıl mı? İşte senin için hazırladığım 10 küçük ip ucu:

Yemek öncesi kurtarıcı ara öğün

Eğer bir davete ya da önemli bir akşam yemeğine katılacaksan, öncesinde küçük bir ara öğün yaparak gitmende fayda var. Yemekten 1-2 saat önce yaptığın ara öğün, yemek sırasında aşırı aç olmanı önler ve seçimlerde daha kontrollü davranmana yardımcı olur.

Yoğurt & meyve veya bir küçük tost & ayran, hem tok tutan hem de sağlıklı bir ara öğün seçeneği olabilir. 

Seçimlerine önceden karar ver

Gittiğin yerdeki menüyü ilk kez göreceksen önceden bir gözden geçirmeni tavsiye ederim. Aç olduğunda veya dikkatin dağıldığında sağlıksız seçimler yapma ihtimalin daha yüksektir, üstelik bir de çevrendekilerin seçimleri ve restorandaki yemek kokularını da dikkate alırsak bu iş iyice zorlaşabilir. Gitmeden önce yemeğini seçmek, sonradan pişman olacağın seçimleri yapmanı önler.

İçecek seçimlerini önemse

Yemek sırasında sadece yediklerinin değil, içtiklerinin kalorisi de senin için önemli olmalı. Şeker içeren içecekler, meyve suları, kremalı kahveler ekstradan kalori almana neden olur. Şekersiz içtiğin çay, kahve, bitki çayları, su ve maden suyu ise kalorisiz seçimler arasında olabilir.

Yemek öncesinde ve yemek sırasında su içmeyi unutma

Bütün içeceklerin yanında suyun yeri çok farklı. Evet doğru duydun, su! Çünkü açlık susuzluk kavramları birbirine çok sık karışabiliyor ve sadece susamışken kendini yemek yerken bulabiliyorsun. Bu yüzden yemekten önce 1 bardak su içmeyi dene. Sadece yemek öncesi değil, yemekle birlikte de su veya maden suyu tüketmek daha az kalori almana yardımcı olabilir.

Bir çalışma, yemekten yarım saat önce 500 ml  su içen diyetteki kişilerin, daha az kalori tükettiği ve su içmeyenlere göre %44 daha fazla kilo verdiğini gösteriyor, benden söylemesi.

Sipariş ettiğin yemeği tanı

Sipariş ettiğin yiyeceğin nasıl pişirildiğini sorgula çünkü pişirme yöntemleri hem sağlık hem de kalori açısından çok büyük farklar yaratabiliyor. Kızartma ve kavurma yerine daha az yağ içeren buğulama, haşlama, fırınlama veya ızgara ile pişirme yöntemlerini tercih edebilirsin.

Salata veya çorbayla başlamayı dene

Eğer uzun süren bir yemekteysen yemeğe mutlaka salata veya çorbayla başlamayı dene. Yapılan araştırmalar yemeğe salata ve çorba gibi düşük kalorili başlangıçlarla başlayanların ana yemekte diğerlerine oranla %20 daha az kalori aldığını gösteriyor. Şimdi 1 kase çorbaya ya da güzel bir salataya hayır dememen için daha çok sebebin var…

Salata soslarına dikkat!

Hazır salata demişken bir de masum görünen salataların arkasındaki düşman soslara bakalım. Dışarıda yediğiniz salatalarda lezzeti artırmak için sosları biraz abartıyor olabilirler. 1 tatlı kaşığı zeytinyağının 45 kalori, 2 yemek kaşığı Sezar sosun ortalama 100-120 kalori olduğunu düşünürsek masum bir salatayı bir hamburgerden bile daha kalorili hale getirmek çok kolay. Bu yüzden dışarıda salata yerken sosu yanında getirmelerini istemek ve kendin dökmek, kontrolü sağlamana yardımcı olur.

Yavaşla ve iyice çiğne

Yiyeceklerini iyice çiğnemek ve daha yavaş yemek, daha az yemek yemene yardımcı olabilir. Aynı zamanda tokluk sinyallerinin beynine ulaşması için zaman tanımış olursun ve daha tok hissedebilirsin. Bunun için yavaş yavaş çiğne ve her lokmandan sonra çatalı bıçağı yerine bırakmayı dene.

Paylaşmayı dene

Çok sevdiğin ama yüksek kalorili bir yiyeceğin olduğu bir yemeğe davetliysen paylaşmayı dene. Yanına salata veya çorba söyleyerek ana yemeği paylaşabilirsin.

Eğer ana yemekler çok ilgini çekmiyorsa, porsiyonları büyük bir ana yemek yerine iki meze sipariş etmeyi de deneyebilirsin. Böylece daha az kalori ve daha çok mutluluk kaçınılmaz olur.

Tatlı yerine bir fincan kahve tercih et

Yemek sonrası tatlı bir klasiktir biliyorum, ama ilk tercihin tatlı yerine bir fincan kahve olsun. Bu seçim hem kalori hem de eklenmiş şeker alımının azalmasına yardımcı olur.

Eğer tatlıya hayır diyemiyorum diyenlerdensen benim gibi onu da paylaşmayı deneyebilirsin.

İlginizi çekebilir: Yaz gelirken: Selülitle savaşmanın 10 basit kuralı

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Betül Karakuş: 2014 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden şeref öğrencisi olarak mezun oldu. Üniversite eğitimi süresince, Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi onkoloji, nutrisyon destek, poliklinik ve dahiliye bölümlerinde ve Özel Ankara Güven Hastanesi’nde yetişkin beslenmesi üzerine; Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi’nde çocuk beslenmesi üzerine; T.C. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri mutfağında kurum beslenmesi üzerine stajlarını başarıyla tamamladı. Diyabet diyetisyenliği, kardiyoloji diyetisyenliği, sporcu diyetisyenliği kursları başta olmak üzere bir çok eğitim ve kurs programına katıldı. Nisan 2014 tarihinden itibaren Mezura Kliniği’nde diyetisyen olarak çalışmaya başlayan Betül Karakuş; Mezura’nın wellness çalışmalarının yönetimi ve koordinasyonundan sorumludur. Ayrıca Mezura Kliniği’nde hasta tedavi ve eğitimi konularında, bilimsel yayın takip ve uygulama geliştirme konularında Uzm. Dyt Dilara Koçak’a yardımcı oluyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale