X

Depresyon türleri ve onları tanıma yolları

Arada bir kendini kötü hissetmek normaldir ancak çoğu zaman üzgünseniz ve bu günlük yaşantınızı etkiliyorsa, klinik depresyonunuz olabilir. Bu rahatsızlık terapistle görüşerek, ilaçlarla ve yaşam tarzı değişimleri ile tedavi edilebilir.

Depresyonun pek çok farklı türü vardır. Bazıları hayatınızdaki olaylardan, bazıları da beyin kimyanızdaki değişimlerden kaynaklanır.

Sebebi ne olursa olsun, atılacak ilk adım doktorunuza hislerinizden bahsetmektir. Doktor sizi bir ruh sağlığı uzmanına yönlendirebilir ve böylece hangi tür depresyonunuz olduğunu öğrenebilirsiniz. Bu teşhis, doğru tedaviyi bulmak için önemlidir. Aşağıda bazı önemli depresyon türleri var.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Majör depresyon

Doktorunuzun buna majör depresif bozukluk veya klinik depresyon adını verdiğini duyabilirsiniz. Eğer haftanın çoğu gününde depresif hissediyorsanız sahip olabilirsiniz. Majör depresyon en yaygın ve ağır olan depresyon türüdür.

Bazı belirtileri şöyledir:

  • Yapılan aktivitelere ilgiyi kaybetme ve keyif almama
  • Kilo verme veya alma
  • Normalden az veya çok yeme
  • Devamlı uykulu olmak ve uykuya dalmakta zorlanmak
  • Huzursuz ve ajite hissetmek, fiziksel veya mental olarak yavaş olmak
  • Yorgun ve enerjisiz olmak
  • Aşırı suçlu veya değersiz hissetmek
  • Karar verme ve konsantrasyon zorlukları yaşamak
  • İntihar düşüncesi, teşebbüsü veya intihar planı oluşturmak

Bu belirtilerden beş veya daha fazlasına 2 haftadan uzun süre haftanın çoğu günü sahipseniz doktorunuz majör depresyon tanısı koyabilir. Belirtilerden en az bir tanesi depresif ruh hali ve aktivitelere karşı ilgisizlik olmalıdır.

Majör depresyon farklı insanlarda farklı görülür. Depresyonunuzun size hissettirdiklerine bağlı olarak şunlar olabilir:

Kaygı bozukluğu: Çoğu gün huzursuz ve gergin hissedersiniz. Konsantrasyon problemi yaşarsınız çünkü kötü bir şey olabileceği konusunda endişe edersiniz ve kontrolü kaybedecek gibi hissedersiniz.

Melankoli: Yoğun şekilde üzgün hisseder, keyif aldığınız aktivitelere ilginizi kaybedersiniz. İyi şeyler olunca bile kötü hissedersiniz. Ayrıca şunlar olabilir:

  • Aşırı umutsuz ve üzgün hissetmek, özellikle de sabahları
  • Kilo verme ve iştahsızlık
  • Kötü uyku ve sabahları erken uyanmak
  • İntihar düşüncelerine sahip olmak

Karmaşık: Çoğu zaman gergin olursunuz ve şunlar da olabilir:

  • Çok konuşmak
  • Gereksiz yere hareket etmek
  • Dürtüsel davranışlarda bulunmak

Psikoterapi yani konuşma terapisi fayda sağlayabilir. Uzmanınız depresyonunuzu kontrol altına almak için yollar bulmanıza yardımcı olacaktır. Antidepresan ilaçlar da faydalı olabilirler. Depresyonu hem terapi hem de ilaçlar ile tedavi etmek en etkili yöntemdir.

Terapi alıyorsanız ve ilaçlar işe yaramıyorlarsa, doktorunuz şunları önerebilir:

  • Elektrokonvülsif terapi (ECT)
  • Transkranyal manyetik stimülasyon (TMS)
  • Vagus siniri uyarımı (VNS)

ECT’de elektrik atımları kullanılır, TMS’te özel bir mıknatıs, VNS’te ise implant kullanılır. Her biri beynin belli bölgelerini uyarmak için kullanılır. Böylece beynin ruh halini düzenleyen bölgelerine yardımcı olunur.

Kalıcı depresif bozukluk

Eğer 2 yıl ve daha uzun süren bir depresyonunuz varsa, buna kalıcı depresif bozukluk adı verilir. Bu terim geçmişte distimi ve kronik majör depresyon olarak tanımlanmış olan iki rahatsızlığı tanımlar.

Belirtileri şöyle olabilir:

  • İştahta değişim, aşırı veya az yeme
  • Çok az veya çok uyuma
  • Enerjisizlik, bitkinlik
  • Düşük özsaygı
  • Konsantrasyon ve karar verme problemleri
  • Umutsuz hissetmek

Psikoterapi, ilaçlar veya bunların kombinasyonları ile tedavi edilebilir.

Bipolar bozukluk

Manik depresyon olarak da adlandırılan bipolar bozuklukta ruh hali çok yüksek enerji durumundan çok düşük enerjili depresif moda kadar dalgalanır durur.

Depresif moddayken majör depresyon belirtileri verirsiniz.

İlaçlar ruh hali dalgalanmalarını kontrol altına almaya yardımcı olabilirler. Hangi dönemde olursanız olun, doktorunuz ruh halinizi dengeleyecek lityum gibi ilaçlar verebilir.

Ayrıca hastalığın seyrine göre depresyon tedavisi dışında kullanılan bazı diğer ilaçlar da doktor tarafından verilebilir.

Geleneksel antidepresanlar bipolar depresyon tedavisinde her zaman önerilmezler. Çünkü bu ilaçların plasebodan daha faydalı olduklarını gösteren bir kanıt bulunmuyor. Ayrıca bipolar bozukluk sahibi olan bazı insanlarda antidepresanlar hastalığın yüksek enerjili dönemine yol açabilirler ve bu da daha sık nöbet görülmesine sebep olabilir.

Psikoterapi hem sizi hem de ailenizi bu konuda destekleyebilir.

Yıkıcı duygudurum düzenleyememe bozukluğu

Yıkıcı duygudurum düzenleyememe bozukluğu özellikle çocukluk dönemine ait bir depresif bozukluktur ve 6-18 yaş arası dönemdekilerin sık sık ve yoğun sinir patlamaları ve huzursuzluk yaşamalarına sebep olur.

Belirtileri o kadar ağırdır ki, evde ve okulda problemlere sebep olabilir. Yaşıtları ile anlaşması zor olabilir. Belirtiler genellikle 6-10 yaş arasında başlarlar. Çocuk teşhis almak için bu belirtileri 12 ay ve daha uzun süre yaşamış olmalıdır. Genellikle şöyle tedavi edilir:

  • Psikoterapi: Bilişsel davranış terapisi ve ebeveyn eğitimleri faydalı olur.
  • Antidepresanlar: Özellikle 12-18 yaş arasında antidepresanlar ve psikoterapi genelde birlikte kullanılır.

Mevsimsel duygulanım bozukluğu

Mevsimsel duygulanım bozukluğu veya mevsimsel düzenli majör depresyon, mevsimler değişince ortaya çıkan bir majör depresyon türüdür. Çoğu insan onu kış aylarında yaşar çünkü günler kısalır ve daha az ışık görülür. Genelde bahar ve yaz aylarında geçer.

Ekvator bölgesinden ne kadar uzakta yaşanırsa görülme ihtimali o kadar artar. Ancak ne kadar insanın bunu yaşadığı az biliniyor çünkü genelde teşhis edilemiyor ve hastalar da sağlık kurumlarına başvurmuyorlar.

Serotonin ve melatonin adı verilen hormonlar bedenin uyku ve uyanıklık ritmini düzenlerler. Bu hormonlarda herhangi bir problem olması mevsimsel duygulanım bozukluğuna sebep olabilir. Kış aylarındaki daha az gün ışığı bedenin çok fazla melatonin üretmesine sebep olurken serotonin ise azalır. Bu değişim bedeninizin kısa günlere alışmasını zorlaştırır ve uyku, ruh hali ve davranış üzerinde etkilerde bulunur.

Eğer bu rahatsızlığa sahipseniz antidepresanlar ve ışık terapisi yardımcı olabilir. Bu terapide her gün 15-30 dakika parlak bir ışığın önünde oturursunuz. Doktor aynı zamanda psikoterapi ve D vitamini de verebilir ve böylece serotonin düzeyi arttırılabilir.

Psikotik depresyon

Psikotik depresyon sahibi olan insanlarda majör depresyon belirtilerinin yanında aşağıdaki psikotik belirtiler de görülürler:

  • Halüsinasyonlar
  • Sanrılar
  • Paranoya

Antidepresan ve antipsikotik ilaçların bir kombinasyonu genelde tedavide başarılı olur. ECT de bir seçenek olabilir.

Prenatal depresyon

Bu depresyon türü hamilelikte ortaya çıkar ve aşırı üzüntü verir. Hamilelikte hormon düzeyleriniz değişirler ve bu değişimler ruh halini etkileyerek birkaç günden fazla süren depresyon belirtilerine yol açarlar. Belirtilerinizi iyileştirmek için tedaviye ihtiyacınız olur.

Şunlara sahip insanlarda yaygındır:

  • Ruh hastalıkları geçmişi olanlar
  • Hamileliğe ek olarak yaşamında stresli olaylar olanlar
  • Destekleyici olmayan bir partneri olanlar
  • Beklenmedik bir gebeliği olanlar
  • Sağlık problemleri olan bir çocuk taşıyanlar
  • İkiz veya üçüz bekleyenler
  • Kısırlıktan dolayı hamile kalmakta zorlanmış olanlar

Bazı belirtileri ise şöyledir:

  • İştah kaybı ve gebeliğe bağlı olmayan kilo değişimleri
  • Keyif alınan aktivitelere ilgiyi kaybetme
  • Huzursuzluk
  • Üzüntü ve umutsuzluk
  • Anksiyete
  • Baş, kas ağrısı ve bulantı gibi fiziksel belirtiler

Yaşam tarzı değişimleri faydalı olabilirler. Örneğin spor, iyi beslenme ve bol uyku belirtilerinizi iyileştirebilir. Doktor psikoterapi ve ilaç da yazabilir.

Lohusa depresyonu

Kadınlarda doğumun ardından postpartum depresyon veya lohusa depresyonu ortaya çıkabilir ve haftalar, hatta aylar sürebilir. Normalde doğumdan sonra olan hafif bir üzüntü ve endişe içeren ve bir kaç gün süren üzüntüden farklıdır. Eğer bebeğiniz doğduktan sonra 2 haftadan uzun süre çok büyük üzüntü, umutsuzluk ve gerginlik hissederseniz lohusa depresyonunuz olabilir. Bu duygular o kadar yoğun olurlar ki, bebeğinizle bağ kurmanız zor olur ve günlük hayatı sürdürmek de zorlaşır. Bu belirtileri göz ardı etmeyin. Doktor istediğiniz tedaviyi almanıza yardımcı olabilir.

Postpartum psikozis ise nadir bir depresyon formudur ancak hemen tedavi gerektirir. Eğer halüsinasyonlar, sanrılar görüyorsanız, kendinize veya bebeğe zarar verme düşünceleri varsa hemen acile ulaşın.

Lohusa depresyonu 7 anneden 1 tanesinde görülür. Doktor danışmanlık, destek grupları ve antidepresanlar ile iyileştirmeye çalışabilir. Hormon terapisi de etkili bir tedavidir.

Premenstrüel disforik bozukluk

Kadınlarda adet döneminden bir iki hafta önce başlayan depresyon türüdür ve adet öncesi gerginlik sendromu yani PMS’ten daha yoğundur. Bu bozukluk günlük yaşantıyı etkiler. Ancak genellikle adet başladıktan sonra bir iki gün içinde daha iyi hissedersiniz.

Depresyon ve ezilmişlik hislerine ek olarak şunlar da olabilir:

  • Ruh hali dalgalanmaları
  • Huzursuzluk
  • Yoğun kaygılanma
  • Konsantrasyon zorluğu
  • Bitkinlik
  • İştah ve uyku alışkanlıklarındaki değişimler

Tedavide antidepresan ilaçlar ve hormon terapisi kullanılabilir. Doktorunuz aynı zamanda beslenme ve yaşam tarzı değişimleri önerebilir. Örneğin sporun faydasını görebilirsiniz.

Durumsal depresyon

Bu esasen teknik bir psikiyatri terimi değil ancak depresif ruh haliniz birisinin ölümü, boşanma, iş kaybı gibi yaşamdaki olaylardan kaynaklanabilir. Doktor buna stres tepkisi sendromu adını verebilir.

Psikoterapi genellikle bu dönemi aşmanıza yardımcı olur.

Atipik depresyon

Bu tür tipik depresyon üzüntüsünden farklıdır. Depresif belirtilerin farklı bir düzeni vardır. Bu bozuklukta ruh haliniz olaylara bağlı olarak geçici bir iyileşme gösterebilir.

Bazı diğer belirtileri şöyle:

  • Artan iştah
  • Normalden daha fazla uyuma
  • Kol ve bacaklarda ağırlık hissi
  • Eleştirilere karşı aşırı hassasiyet

Antidepresanlar yardımcı olabilirler. Genellikle SSRI türü ilaçlar kullanılır.

Bazen MAOI adı verilen antidepresan ilaç türü de kullanılabilir.

Tedaviye dirençli depresyon

Depresyon tedavisi gören insanların üçte birinde bir kaç tedavi yöntemi uygulanmasına karşın başarı elde edilemez. Bu durumda tedaviye dirençli depresyon sahibisiniz demektir. Bunun pek çok sebebi olabilir. Örneğin depresyon tedavisini zorlaştıran başka rahatsızlıklarınız olabilir.

Eğer tedaviye dirençli depresyon tanısı aldıysanız, doktor daha az geleneksel tedavi yöntemleri önerebilir. Elektrokonvülsif terapi (ECT) bu durumda bazen yardımcı olur.

ECT’de beyninize küçük elektrik akımları gönderilir. Bu da küçük bir nöbete sebep olur ve beyinde ruh halini iyileştiren değişimlere yol açar.

Tedaviye dirençli depresyon, onun tedavi edilemeyeceği anlamına gelmez. Bunun yerine doktorunuz sizinle daha yakından ilgilenir ve farklı tedavi kombinasyonlarını deneyebilir. Ayrıca devamlı psikoterapi almanız gerekebilir.

Sonuç olarak depresyon zaman zaman üzüntülü hissetmekten farklıdır. Günlük yaşamı zorlaştırır çünkü yoğun bir üzüntü ve umutsuzluk hissi vardır ve bunlar 2 haftadan uzun sürerler. Doktorunuz depresyon türünüze göre bir tedavi planı oluşturacaktır. Tedavide antidepresan ilaçlar, psikoterapi veya ECT uygulanabilir. Spor, iyi beslenme gibi yaşam tarzı değişimleri de fayda sağlayabilirler.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: webmd.com

İlginizi çekebilir: Zihinsel sağlığımızı anlamak: Stres, anksiyete ve depresyon nedir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale