X

Değişim yolculuğu hem çiçekli hem dikenlidir: Her şeye rağmen şefkatle ilerleyebilmek

Şöyle bir an düşün; çok sevdiğin bir arkadaşınla kalpleriniz apaçık bir sohbettesin. O sırada arkadaşın canını sıkan bir konudan bahsetmeye başlıyor. Ah, hem onun hissettiklerini anlıyor, hem de dışarıdan baktığın için -belki biraz da önsezilerin yardımıyla- konunun altında yatan mevzuyu görebiliyorsun. “Madem ben görebiliyorum, o zaman o da fark edebilir” düşüncesiyle konuştuğunuz alt metni ona anlatmaya çalışıyorsun. Ya da bu açıklamalara girmeden daha pratik bir yerden yaklaşıp ona yardımcı olabilecek önerilerde bulunuyorsun diyelim. Arkadaşının da sana yarı mahçup “haklısın” dediğini, hatta önerilerini deneyeceğini söylediğini düşünelim. Bir ay sonra tekrar buluştuğunuzda her şeyin apaynı kaldığı, sanki dejavu olduğu buna benzeyen sohbetlere aşina mısın? Hadi bir düşün buna benzeyen kaç an yaşadın?

En çok sevdiklerimiz bazen onların iyiliğini gözeterek sunduğumuz önerileri denemeyebilirler, hem de saygı duymadıkları veya tercih etmedikleri için değil, unutuverebilirler. Biz de zaman zaman “bundan sonra şöyle” deyip aradan bir süre geçince yokluğunu bile fark etmediğimiz kararlarımızın tadını hatırlarız sanırım. İnanıyorum ki içselleştirmediğimiz tüm bilgiler akıllı telefonlarımızda yer kalmadığı için bulutlara yüklediğimiz dosyalar gibi; kalabalık, karışık ve rastgele bir şekilde bilincimizde dolaşıyorlar. Oysa öz iradenin yardımıyla düzenli hareketlere, pratiklere, alışkanlıklara çevirdiğimiz bilgiler hayatlarımızda yer ediniyorlar. Zamanı geldiğinde de değişimimize hizmet ediyorlar.

Kendi hayatıma baktığımda -biraz da sabırsız ve romantik karakter eğilimlerimle değiştirmeye çalıştığım konular için genellikle bir ilham veya bir destek beklediğimi söyleyebilirim. Bununla birlikte hayatımın son yıllarında öz disiplin ve öz iradeyle de istediğim yere doğru yürüyebildiğimi görüyorum. Yani değişim isteği her zaman içten gelmiyor ve çiçeklerle dolu bir yol olmuyor; bazen de Ankara’dan Konya’ya gidiyormuşşun gibi sapsarı ve dümdüz bir yolda ilerlemen gerektiğini bilerek de oluyor. Hatta sonrasında o yol da sana çiçekler, manzaralar ve ilhamlar hediye ediyor.

O, önerilerini unutan arkadaşın gibi, hiçbir art niyet içermeden bazen senin de kendine verdiğin tavsiyeleri unuttuğun oldu mu?

Hayatında belki şu an arzu ettiğin değişim, şanslı olaylar zinciriyle bir anda olabilme ihtimalini bulundursa da, kendine düz bir yolda ilerliyormuş gibi alternatif bir rota çizmeye ne dersin? Disiplin ve irade kelimeleri bazen sert gelebiliyor, o yolda ilerlerken kendimize karşı sanki arkadaşımızla konuşuyormuş ve tekrar tekrar anlatıyormuşuz gibi yumuşaklıkla yaklaşıp büyük veya küçük tüm adımlarımıza şefkatle yaklaşmayı dener miyiz? Büyülü bir anın bize sunduğu hediyelerin hissi yerine kendi hayatımızı şekillendirme gücünün hep elimizde olduğunu fark etmeyi seçebilir miyiz?

Nasıl ki geçmiş, günlerden biriktiyse, geleceğin de bugünlerden oluşacağını bilerek her nereye gidiyorsak hem gücün hem de özgürlüğün bizde toplandığını hatırlayan kalplere selam olsun!

P.S.: 12 Şubatta başlayacak “Kendi Farkındalık Yolun” online buluşmalarının içeriğini yukarıda bahsettiğim his içimde oturduğu zaman oluşturmaya başlamştım. Çoğunlukla yeni bilgilere olan merakımız bizi herhangi bir konuda derinleşmekten alıkoyuyor. Derinleşmek ise seçtiğimiz alanı hayatımıza dahil ederek yani deneyimleyerek başlıyor. Eğer sen de bizimle kendi farkındalık yolunda yürümek istersen buluşmaların detaylarına buradan ulaşabilirsin.

İlginizi çekebilir: Nicelik mi, nitelik mi: Çok şey bilmek değil, bildiklerini hayatına katabilmektir önemli olan

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale