X

Değer görmediğiniz bir ilişkiyle zaman kaybettiğinizin 5 önemli göstergesi

Yetişkin bir insan olarak flörtlerinize ya da romantik ilişkilerinize ayırdığınız zamanın ne kadarını mutlu ve huzurlu geçirdiğinizi hiç düşündünüz mü? İlişki özünde bizi mutlu etmesi gereken, yanında kendimizi rahat ve huzurlu hissettiğimiz kişilerle birlikte, ortak konular üzerine konuşarak, birbirimizle fiziksel ve duygusal olarak yakınlık kurarak, ortak aktiviteler yaparak ve zor zamanlarımızda birbirimize destek olarak geçirmemiz gereken bir süreç. Ancak bazen farkında olmadan, alışkanlık haline getirdiğimiz ve bizi mutsuz etmesine rağmen tüm zamanımızı ayırdığımız, kendimizi içinde hapsolmuş hissettiğimiz ilişkileri takıntılı şekilde devam ettiriyoruz.

Sizi sevmeyen, size ilgi göstermeyen, birlikte zaman geçirmekten mutlu olmadığınız biriyle yaşadığınız ilişkiyi sürdürmeye çalışmak uzun vadede yaşamınızın her alanında mutsuz ve huzursuz olmanıza yol açacaktır. Size değer vermeyen biriyle geçirdiğiniz zamanı daha etkili ve kendinizi daha iyi hissedeceğiniz, kendinizi gerçekleştirmeniz için faydalı aktiviteler yapabileceğiniz şekilde değerlendirme seçeneğini gözden geçirmenin zamanı çoktan gelmiş olabilir. Üstelik doğru insanla birlikte olup olmadığınızı anlamanız için çok fazla enerji sarf etmenize de gerek yok.

Konuşmalarınız ve yazışmalarınız havada kalıyorsa…

Karşınızdaki kişiyle konuşurken zaman zaman duygusal açılımlar yapmak, ilişkinizin geleceğiyle ilgili konuşmak ya da günlük yaşantınızla ilgili paylaşımlar yapmak isteyebilirsiniz. Gün içinde yaşadığınız kötü bir deneyimi ya da mutlu anlarınızı ilk paylaşmak istediğiniz kişinin birlikte olduğunuz ve değer verdiğiniz kişi olması çok normal. Siz kendinizle ilgili önemli olduğunu düşündüğünüz bir konuyu konuşurken ya da mesajlaşırken karşı tarafın buna tepkisi ne oluyor? Sizi yeterince dikkatli dinliyor mu? Verdiği cevaplar kısa ve geçiştirmek için verilmiş cevaplar mı yoksa gerçekten sizinle ilgili konulara empati kurarak yaklaşabiliyor ve anlaşıldığınızı size hissettirebiliyor mu?

Sizinle anlık gelişen fiziksel temaslar kurmuyorsa…

Birlikte olduğunuz kişinin size neden, nasıl ve ne zaman dokunduğu size karşı ne hissettiği konusunda önemli ayrıntılar içerir. Eğer sizi gerçekten seviyorsa ve değer veriyorsa bilinçli olarak ya da bir karşılık beklediği için değil sadece içinden öyle geldiği için size dokunmaya, elinizi tutmaya ya da öpmeye çalışabilir. Önemli anlarınızda elinizi tutmuyorsa, omzunuza dokunarak gerginliğinizi azaltmaya çalışmıyorsa, duygusal anlarınızda sizi öpme girişiminde bulunmuyorsa bunun sebebi büyük bir olasılıkla size karşı bir şey hissetmiyor oluşudur. Birlikte olduğunuz kişinin sizinle fiziksel temas kurmuyor oluşu zamanla hislerinizin karşılıklı olmadığını anlamanıza ve duygusal olarak incinmenize neden olacaktır.

Size bakmıyor ve göz kontağı kurmaktan kaçınıyorsa…


Hisleriniz gerçekten karşılıklıysa onun size baktığı birkaç anı yakalamak, uyurken sizi izlediğini fark etmek ya da göz göze gelmeniz kaçınılmazdır. Birlikte zaman geçirirken gözleri sürekli çevreyi izliyorsa ve duygusal olarak yoğunlaştığınız anlarda bakışlarını sizden kaçırmaya çalışıyorsa hislerinizin karşılıklı olmadığını söyleyebiliriz. Çoğu insan, ilgi duyduğu ya da hoşuna giden biri yanında olduğunda ona bakmak ve onun mimiklerini, bedenindeki ayrıntıları, ellerini hareket ettirişini, nelere gülüp nelere sinirlendiğini anlayabilmek için sürekli o kişiyi izlemek ister. Karşınızdaki insanın ne hissettiğini sizinle konuşurken ya da siz onun yanındayken size ne kadar baktığıyla kolayca anlayabilirsiniz.

Sosyal medyada sizinle ilgili paylaşımlar yapmaktan ve etkileşime girmekten kaçınıyorsa…


Sosyal medyanın artık hayatımızın önemli bir parçasını oluşturduğunu ve günlük hayatımıza dair önemli ayrıntılar barındırdığını söyleyebiliriz. Gezdiğimiz yerlerden mutlu olduğumuz anlara, yediğimiz yemeklerden arkadaş buluşmalarına sosyal hayatımızın büyük bir çoğunluğu sosyal medya hesaplarımız üzerinden sosyal çevremizle paylaşılıyor. Arkadaşlarımızla çoğunlukla sosyal medya üzerinden etkileşime giriyor, mutlu anlarımızda birbirimizi yorumlarla tebrik ediyor, kötü anlarımızda birbirimize mesajlar göndererek destek olmaya çalışıyoruz. İlişkilerimiz de sosyal hayatımızın bir parçası olduğu için, birlikte olduğumuz kişiyle ilgili paylaşımlar yapmak ya da sosyal medya üzerinden etkileşimlerde bulunmak da sosyal bir ihtiyacımız. Bu nedenle birlikte olduğunuz kişinin sosyal medyayı sık kullandığı halde sizinle ilgili paylaşımlar yapmaktan kaçınması ya da sizinle sosyal medya üzerinden etkileşime geçmek istememesi ilişkinizin sandığınız kadar ciddi olmadığının sinyali olabilir.

Planlarına sizi dahil etmiyor ya da sizinle plan yapmıyorsa…


Biriyle ilişki yaşama ihtiyacının büyük çoğunluğu birlikte güzel zaman geçirebileceğiniz, hoşlandığınız aktiviteleri yaparken size eşlik edecek, birlikte seyahat edebileceğiniz ve kendinizi yanında rahat hissedebileceğiniz biriyle olma ihtiyacıdır. Karşınızdaki kişinin birlikte geçirdiğiniz zamanın kalitesi konusunda harcayacağı emek de ilişkinize ve size ne kadar değer verdiğiyle ilgili önemli sinyaller verecektir. Özel günlerinizde emek ve zaman harcayarak plan yapmıyorsa ya da birlikte yapacağınız seyahatlerin tüm planları sizin üzerinizdeyse partnerinizin sizinle ilgili hisleri konusunda soru işaretleri var demektir. Aynı şekilde siz plan yaptığınızda da sürekli meşgul olduğu için planınız iptal ediliyorsa, baş başa geçirdiğiniz zaman arkadaşlarınızla geçirdiğiniz zamandan daha fazlaysa, sizinle zaman geçirebilmek için başka aktivitelere ya da arkadaşlarına ayırdığı zaman konusunda fedakarlık yapmaktan kaçınıyorsa boşa kürek çekiyor olabilirsiniz.

Birlikte olduğunuz kişinin size aynı derecede önem vermediğini, sizi sevmediğini ya da değer vermediğini kabul etmek oldukça ağır ve kırıcı olabilir. Ancak bunu hareketleriyle ve tavrıyla belli ediyor olması aslında sizin için büyük bir şans. Her zaman doğru insanı bulamayabilirsiniz ve ilişkileriniz her zaman beklentileriniz doğrultusunda ilerlemeyebilir. O nedenle her şeyden önce birlikte olduğunuz kişinin de sizinle ortak hisler paylaştığını ve size değer verdiğini gözden geçirmeniz, her şey daha da karmaşıklaşmadan ilişkinizi sonlandırmanız konusunda yardımcı olacaktır.

 

Kaynaklar: 
Elite Daily
Thought Catalog

İlginizi çekebilir: Öpüşürken neden gözlerimizi kapatırız?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale