X

David Sinclair’in Yaşam Döngüsü kitabından genetik saati tersine çeviren yaşam ipuçları

Birçoğumuz uzun bir hayatın hayalini kurarken yaşlanmanın getireceği zorluklarla, hastalıklarla karşılaşmadan sağlıklı yaş alabilmenin hayalini kuruyoruz. Sağlıklı bir şekilde yaşlanmak, mutlu, huzurlu, zahmetsiz uzun bir ömre sahip olmak istiyoruz. İşte tam bu noktada “sağlıklı yaş almak” dediğimizde neredeyse tüm dünyanın aklında tek bir isim beliriyor; Epigenetik Uzmanı David Andrew Sinclair. Avustralyalı bir biyolog olan ve Dünyanın En Etkili 100 Kişisi listesinde yer alan David Andrew Sinclair, Harvard Tıp Fakültesi’nde yaşlanma araştırmaları yürütüyor ve genetik saati tersine çevirebilmenin mümkün olduğuna odaklanan çalışmaları ile tanınıyor. Epigenetik odaklı yaşlanma konusunda yürüttüğü araştırmalar ile ünlü olan Sinclair, aynı zamanda çok sevilen “Lifespan: Why We Age and Why We Don’t Have ToLifespan: Why We Age and Why We Don’” kitabının da yazarı.

Kaynak: Bostonmagazine, Portrait by Ken Richardson

Kitabının geçtiğimiz günlerde Dr. Cenk Tezcan tarafından Türkçe’ye çevirisinin yapılmasıyla yeniden gündeme gelen David Sinclair, bu eserinde Matthew D. LaPlante ile birlikte yaşam döngüsünü ele alıyor. Ünlü eser “Yaşam Döngüsü: Yaşlanmanın Sebepleri ve Nasıl Önlenebileceği Üzerine Devrim Yaratan Bir Teori” ismiyle dilimize çevriliyor.

Kitap 3 bölümden oluşuyor; ilk bölüm yaşlanmanın biyolojisini açıklarken, 2. Bölüm sağlıklı yaşama dair güncel araştırmaları ve yaşlanma karşıtı tedavileri konu ediniyor. Son bölümde ise Sinclair, daha uzun yaşamanın geleceği nasıl şekillendireceğine yer veriyor ve anlatımlarını bilimsel araştırmalarla destekliyor.

Yaşam Döngüsü, her günü sağlıklı bir şekilde geçirmenin ve yaşam süresini uzatmanın mümkün olduğunu bilimsel araştırmalarla destekleyerek ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra birçok uygulanabilir yöntemi de okuyuculara sunuyor. Sinclair, “uzun ömür genlerimizin” kalori kısıtlaması, oruç tutma, egzersiz ve soğuğa maruz kalma gibi uygulamalarla etkinleştirildiğini ve geleceğin yaşlanma karşıtı tedavileri haline gelebilecek umut verici ilaçlar üzerinde çalışıldığını söylüyor. Ayrıca, Sinclair, kitapta bundan yıllar sonra insanların daha uzun ömürlü olmasından kaynaklanabilecek nüfus artışından ve bu durumun kariyer planlamasından sosyal güvenlik programlarına kadar dünyanın geleceğini nasıl etkileyebileceğinden de bahsediyor.

David Sinclair’in uzun yaşam sırları

Çoğu zaman kahvaltı ve öğle yemeğini atlayan Sinclair, kalori kısıtlamasının en etkili yaşlanma karşıtı stratejilerden biri olduğunu savunuyor. Sabahları 1 fincan  sade kahve içiyor, şeker ve rafine karbonhidratlardan kaçınıyor. Protein alımını desteklemek için bazen balık veya tavuk tercih ediyor; kırmızı eti kalp hastalıklarına neden olabilecek bileşenleri içermesi nedeniyle tüketmemeye özen gösteriyor. Takviye kullanımına dikkat ediyor, her sabah ve akşam düzenli olarak kendisini uygun takviyelerle vücudunu destekliyor.

Sağlıklı yaşamın yemek yeme alışkanlıkları ve kilo durumuyla doğrudan ilgili olduğuna dikkat çeken Sinclair, aşırı yemek yemekten kaçınılması gerektiğini ve eğer obezite gibi fazla kilo durumu söz konusuysa mutlaka kilo verilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Aralıklı orucu (intermittent fasting), Sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şey.” olarak nitelendiriyor. Mümkün olduğunca çok çeşitli sebzeler tüketmenin yaşlanma süreciyle savaşmada doğal bir silah olduğunu vurguluyor. Öte yandan, yaşlanmayı tetikleyen en önemli faktörlerden biri olan stresi azaltmak gerektiğini, meditasyon yapmanın bu konuda yardımcı olabileceğini söylüyor. Yeterli uykunun da yaşlanma karşıtı stratejilerden biri olduğunu belirtiyor ve X-ray ışınlarından kaçınmanın, mümkün olduğu kadar az maruz kalmanın çok önemli olduğuna vurgu yapıyor. Daha kapsamlı bir okuma için “David Sinclair ile uzun yaşamın ve sağlıklı yaş almanın sırları: İnsan ömrü uzatılabilir mi?Aralıklı orucu (intermittent fasting), “” yazımıza da göz atabilirsiniz.

Daha uzun bir yaşam için genetik saati nasıl tersine çevirebileceğinizi merak ediyorsanız David A. Sinclair’in bu çığır çağan kitabını keşfetmek ve satın almak için tıklayabilirsiniz.

Kaynak: naturallystrong

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale