X

Damgalama nedir, hangi sonuçları doğurur?

Yirminci yüzyılın en etkili Amerikan sosyoloğu olarak tanımlanan Erving Goffman, stigmatizasyon olarak da bilinen damgalama kavramını ortaya attı. Genellikle sosyoloji ve psikoloji alanlarının içinde incelenen bu kavram, aslında günlük hayatta sık sık karşımıza çıkıyor. Her ne kadar stigmatizasyon soyut bir durum gibi gözükse de pek çok insan bu durumla karşılaşıyor ve büyük bir mücadele veriyor. Gelin, birbirinden farklı insanları hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkileyen bu kavramı birlikte inceleyelim.

Damgalama nedir?

Damgalama kavramını sanki bir mektup zarfının üzerine mühür aracılığıyla herhangi bir sembol basılıyormuş gibi düşünebilirsiniz. Damga mührü, zarf ya da kitap gibi nesnelerin üstüne basılırken damgalama kavramında bu nesnelerin yerine insanlar geçiyor. Damgalama, bir insan veya insan grubu hakkında negatif ön yargıların üretilmesi olarak biliniyor. Bu ön yargılar yüzünden bahsi geçen kişiler/gruplar toplum içinde ayrımcılıkla karşılaşıyor. Tabii, bu ayrımcılık sonucunda da bu insanlar için yaşamak çok zor bir hal alıyor.

Dünya çapında incelendiği zaman damgalamaya maruz kalan pek çok grup görebiliyoruz. Örneğin, görme engelli ya da bir vücut uzvuna sahip olmayan insanlar gibi herhangi bir fiziksel engeli bulunan bireyler damgalamayla sık sık karşılaşıyorlar. Bir rahatsızlığı bulunmayan bazı kötü niyetli kişiler, bu insanlarla dalga geçip onların toplumdan soyutlanmasına neden oluyorlar. Fiziksel engele ek olarak, gözle görülme imkanı olmayan AIDS gibi çeşitli bulaşıcı hastalıklar da damgalamayı beraberinde getirebiliyor.

Damgalama çeşitli sağlık problemleriyle mücadele eden insanlara yansıtılabildiği gibi din, etnik köken, ırk, kültür, cinsiyet, meslek ve yaş gibi kimliği oluşturan unsurlar için de kendisini belli edebiliyor. Ülkemizi ele aldığımız zaman Ermenilerin, Alevilerin, LGBTQIA+ bireylerinin, kadınların, gazetecilerin, Kürtlerin ve Yahudilerin kimliklerinden ötürü diğer insanlar tarafından damgalandığını fark edebiliyoruz. Damgalamaya maruz kalan bireyler, genellikle bir toplumun azınlık gruplarını oluşturuyorlar. Bir toplumun çoğunluğunu oluşturan bireyler ise genellikle damgalama eylemini gerçekleştiren kişiler olarak karşımıza çıkıyor.

Damgalamanın yol açtığı sonuçlardan bahsetmeden önce bu kavramı somutlaştırmak adına Türkiye’den bir örneği sizlerle paylaşmak istiyoruz. Ülkemizde kendisini LGBTİ+ bireyi olarak tanımlayan pek çok insan bulunuyor ve bu insanların çoğu cinsel yönelimlerinin heteroseksüellikten farklı olmasından dolayı heteroseksüel bireylerin olumsuz yargılarıyla karşılaşıyorlar. Hatta, bu yargılardan ötürü iş bulmakta sıkıntı yaşayabiliyorlar ve sosyal ortamlara kabul edilmiyorlar. LGBTİ+ bireylerini damgalayan insanlara homofobik deniyor ve homofobi büyük bir insanlık suçu olarak tanımlanıyor. Homofobi yüzünden ülkemizde transseksüel bireyler başta olmak üzere pek çok LGBTİ+ bireyi öldürülüyor.

Damgalama çeşitleri nelerdir?

Damgalama, üç farklı türüyle kendisini gösterebiliyor. Birincil damgalama, bir insanın veya grubun diğer insanlar tarafından etiketlenmesi olarak biliniyor. Birincil damgalama esnasında bahsi geçen bireyler herhangi bir kimlik unsurundan ötürü kötü sözlerle ya da davranışlarla karşılaşıyorlar. İkincil damgalama ise birincil damgalamanın devamı niteliğinde bir eylem olarak tanımlanıyor; birincil damgalamanın yanında daha dolaylı kalan ikincil damgalamadan ayrımcılığa uğranan kişinin yakınları da etkilenebiliyor. İçselleştirilmiş damgalama veya öz damgalama ise bireyin kendi kendisini etiketlemesi olarak açıklanıyor. Öz damgalama esnasında bir insan diğer kişilerin kendisi hakkında çeşitli stereotipler geliştirdiğini fark ederek bu kalıp yargıları benimsemeye başlayabiliyor ve deneyimleyebiliyor.

Damgalama nelere sebep oluyor?

Farklı versiyonlarda görülebilen damgalama, insanların utanmasına ve suçluluk hissetmesine yol açabiliyor. Bu hissiyatlar yüzünden bireyler evden çıkmak istemiyorlar ve herhangi bir sosyal ortama karışmayı reddedebiliyorlar. Evden çıkmayı başarabilen damgalanmış kişiler ise iş bulmakta, arkadaş edinmekte ve romantik bir bağ kurmakta büyük zorluklar yaşayabiliyor.

İnsanların hayat kalitesini düşüşe geçiren bu eylem, itibar kaybını ve psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor. Etiketlenmiş kişiler, depresyon, anksiyete ve panik atak gibi psikolojik problemlerle karşılaşabiliyorlar. Bu problemler yüzünden bahsi geçen kişilerin fiziksel olarak ciddi anlamda etkilendiğini de söyleyebiliriz.

Bireylerin içsel kimlik çatışması yaşamasına, gerekli eğitimi alamamasına, ulaşabileceği fırsatlarla karşılaşamamasına ve öz güvenin ve öz saygının azalmasına sebep olan damgalama eyleminin ciddiyetini fark ederek hareket etmemiz büyük bir önem taşıyor. Eğer çevrenizde başka bireyleri etiketleyen insanlar bulunuyorsa onlara bu eylemin çok büyük sonuçlara yol açabileceğini belirtmenizde fayda var.

İlginizi çekebilir: Kimlik bunalımı nedir, kimlik krizi yaşadığınızı nasıl anlarsınız?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale