X

Daha zinde ve sağlıklı hissetmenin 10 yolu

Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur, deyimini sıklıkla kullanırız. Egzersiz yaptığımız ve sağlıklı beslendiğimiz zaman zihinsel olarak da daha iyi hissederiz. Asıl önemli olan bu sağlık çemberini kalıcı hale getirip zinde kalabilme alışkanlığı kazanabilmek. Peki bunu nasıl sağlayabiliriz; on maddede sizin için derledim.

1. Tutarlılık

İstikrar, başarının en önemli anahtarı olmakla birlikte mükemmellikten daha önemlidir. Bir alışkanlığın kalıcı olmasını ve ondan kalıcı verim almak istiyorsanız bunun ilk kuralı tutarlı olmaktır. İstikrarlı olarak devam ettirdiğiniz rutinler ve alışkanlıklar zamanla güçlenir ve ritüelleriniz haline gelir. Bu hale gelebilmesi hemen mümkün değildir bu yüzden küçük adımlarla işe başlayabilirsiniz. Örneğin başlatacağınız aktiviteyi haftada bir kez yapmak, gibi. Koşullar ne olursa olsun haftada bir kez yapmaya devam edin. Belli bir zaman sonra bu aktiviteniz haftada iki veya üçe çıkabilir. Gün gelir sizin günlük ritüeliniz haline de gelebilir! Küçük adımlarla başlamanız ve içinizdeki o eylem ateşini ortaya çıkarmanız çok önemli. Her gün bir dakika bir şeyler yapmak bile çok iyi başlangıç olabilir. O zaman, bunu zaman içinde geliştirmek için içsel bir güce de sahip olabilirsiniz.

2. Motivasyon kaynağı; endorfin

Elinizin altında, her an sizinle olan, istediğiniz zaman aktif hale getirebileceğiniz bedava bir endorfin kaynağınız var; bacaklarınız! Tempolu yürüyüş, dans, bedensel aktiviteler gibi günlük egzersizler yaparak endorfininizi yükseltmeniz mümkün. Bedensel aktiviteniz arttığında beyninizde sizi mutlu hissettiren ve motivasyonunuzu arttıran endorfin kimyasalları oluşur. Kendinizi çok yorgun ve bitkin hissettiğiniz anlarda bunu hatırlayın ve harekete geçin! Ayrıca renkli meyve ve sebzeler, portakal suyu, bitter çikolata gibi polifenoller açısından zengin yiyecek ve içecekleri tercih ederek motive ve zinde kalmanızı sağlayabilirsiniz.

3. Daha fazla ot ve baharat tüketin

İnsanlık, yüzlerce yıldır stresi azaltmak, enerjiyi arttırmak ve sindirime yardımcı olmak için baharatların ve otların gücünden faydalanmaya devam ediyor. Dokuların iyileşmesine de yardımcı olan anti-inflamatuar, karaciğer temizliği ve antioksidan açısından zengin bir baharat olan zerdeçalı bir bardak ılık süt ve bal ile karıştırıp tüketebilirsiniz. Mide hazmına yardımcı olarak kimyon ve zencefili kullanabilirsiniz. Maydanozu haşlayıp, suyunu gün içerisinde tüketerek ödem şikayetlerinizi hafifletebilirsiniz.

4. Spor salonunda ağırlık çalışmalarına da zaman ayırın

Yüksek kilolarda değilseniz, eklem ve kemik rahatsızlığı probleminiz yoksa (bu durumda doktorunuza veya fizyoterapistinize danışınız) spor salonunda haftanın bir kaç saati ağırlık antremanları yapın. Ağırlık antrenmanları yaşlandıkça sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilir. Kaslarınızın gelişimini sağlayacak, bu da eklem ve kemiklerinize binen yükü azaltacaktır. Özellikle 50 yaşından sonra sizi ayakta tutacak olan şey kaslarınızın gücüdür. İleriki yaşlarda özellikle kemik kırılmaları, eklem zedelenmelerinin önüne geçmek istiyorsanız kaslarınızı şimdiden güçlendirmeye başlayın. Ağırlık çalışmaları ayrıca vücudu yaralanmalardan koruyan kemik yoğunluğunu arttırmaya da yardımcı olacaktır. Ağırlık çalışmaları ayrıca kardiyovasküler, obezite, tip 2 diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskinizi azaltır.

5. Vücudunuzu dinleyin

Yıllardır bıkmadan usanmadan söylediğim ve ömrümün sonuna kadar da söylemeye devam edeceğim bir söz var; vücudunuzdan gelen sinyallere, mesajlara kulak verin! Bu bir ihtiyaç olabilir, bu bir hastalık belirtisi olabilir, bu bir savunma çağrısı olabilir. Vücudunuz o kadar zekidir ki, sistemde her hangi bir problem var ise muhakkak bunun mesajını size verir. Yorgunluk, depresif ruh hali, eklem ağrıları, sindirim sorunları, kilo artışı, yüksek tansiyon gibi bir çok belirtiler olabilir. Bu vücudun; “Hey, burada yolunda gitmeyen bir şeyler var; bana kulak ver!” çağrısıdır. Vücudunuzun çağrısını görmezden gelirseniz, durum ilerlemeye, kronik bir hal almaya ve hatta geri dönüşü olmayan seviyelere ulaşabilir.

6. Sezgisel yemeyi alışkanlık haline getirin

Sezgisel beslenme, vücudun açlık sinyallerini anlayarak gıdaları güvenilir, mutlu ve sağlıklı bir ilişki içinde donatan, tüketicileri öz-şefkat ve kabule teşvik eden bilim destekli bir kavramdır. “Mindful eating” kavramı ile iç içedir ve vücuttan gelen açlık sinyallerini dinleyerek, doğru beslenmeyi gerçekleştirmek ve doğru beslenmeyi gerçekleştirirken gıdaları farkındalıkla tüketmek anlayışına dayanır. Her öğününüzde sezgisel beslenme pratiği yapabilirsiniz.

7. HIIT antrenmanlarını deneyin

HIIT antremanları genellikle kardiyovasküler sağlığı destekler. HIIT antrenmanlarında, dinlenme aralıkları, yüksek ve düşük tempo seviye ile birlikte kısa süreli yoğun egzersizler yaparsınız. Yoğun şarj aralıkları ve kısa dinlenme süreleri arasında geçiş yapmak kalp atış hızınızı, optimum yağ yakma kapasitesinin en az yüzde 80’ine yükselir. Araştırmalara göre HIIT, 20 dakikalık bir zaman diliminde koşma dahil çoğu aerobik egzersizlerden daha fazla kalori yaktırıyor. Koşu ile harcanan 150 kaloriye kıyasla bir HIIT dersinde 273 kaloriye kadar enerji yakabilirsiniz. (Doktorunuza danışmadan fiziksel egzersizlere başlamayınız)

8. Bağırsaklarınızı mutlu edin

Bağırsaklarınızda 2 kilo ağırlığında 100 trilyon canlı bakteri yaşadığını biliyor musunuz? Bağırsaklarınızdaki canlı bakteri ile zararlı bakteri arasındaki denge hayati önem teşkil eder. Araştırmalara göre, bağışıklık hücrelerinizin yüzde 70’inin bağırsaklarınızda bulunduğu düşünülüyor. Bu yüzden bağırsak sağlığınız çok önemli. Bağırsaklarınız mutluysa siz de mutlusunuz demektir! Dahası da var! Bazı bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre, bağırsak sağlığı ile bilişsel işlev arasında bağlantı olabileceği öne sürülüyor. Günde 30 gram lif yemeyi hedefleyin ve bağırsaklarınızı çeşitli besinlerle besleyin. Salatalık turşusu, lahana turşusu, kefir, yoğurt, fermente süt, muz, elma gibi gıdalar ve tüm meyvelerde bulunan polifenolleri beslenme rutininize dahil edin.

9. Fiziksel egzersizlerinize direnç antrenmanları ekleyin.

Direnç bantları (resilience) ile yapılan egzersizler çok yönlüdür ve daha fazla kas grubu çalıştırıp vücudun şekillenmesini sağlar. Tamamen kendi ağırlığınızı kullanarak yapabileceğiniz bu egzersizler eklemlere binen yükü azaltmakla birlikte kaslara esneklik sağlayıp daha dengeli ve güçlü bir bedene sahip olmanızı sağlar. Ayrıca, sabit duruş şekli ile çalışan kişilerin bölgesel kas ağrılarını hafifletmekte oldukça etkili egzersizlerdir.

10. Bitki bazlı beslenmeye ağırlık verin

Meyve, sebze, bakliyat, kuruyemişlerle dolu daha renkli bir beslenme göze nasıl görünüyor? Anında daha enerjik hissetmenize, sindirim sorunlarından kurtulmanıza, vücuttaki enflamasyonun, ödemin azalmasına yardımcı olacak en etkili beslenme şekli bitkisel bazlı beslenmedir. Bitkisel bazlı beslenme sürdürülebilir beslenmeyi sağlar; tarım ve su alanlarını yani gezegenimizi de korur. Bol su tüketimi, kepekli tahıllar, işlenmemiş gıdalar, şekerden ve glütenden uzak bir beslenme ile bir kaç hafta içinde bedeninizdeki ve zindeliğinizdeki değişime inanamayacaksınız.

İlginizi çekebilir: Kilo verme sürecinizi hızlandıracak 3 yöntem

Görkem Bakkaloğlu: Yüksek lisans eğitimi İnsan Kaynakları Yönetimi olup, 10 yıllık kurumsal iş hayatında uluslararası şirketlerde eğitim ve gelişim, strateji ve performans yönetimi, yetenek ve kariyer yönetimi konularında uzmanlaşarak, takımlara liderlik etti. Uluslararası Koçluk Federasyonu’nun Yetkilendirilmiş Koç Eğitim Programı mezunu profesyonel koçtur. 1000 saati aşkın koçluk seansı tecrübesi vardır. Türkiye’nin sürdürülebilirlik alanındaki ilk eğitimlerini tasarlayan eğitmenlerindendir. Türkiye’de sağlık ve futbol sektöründe motivasyon ve performans koçluğunu başlatan ve sistemler kuran ilk profesyonel koçtur. Motivasyon, performans ve sürdürülebilir sağlıklı yaşam temelli eğitim ve koçluk programları ile insanların hayatlarını dönüştürmelerine yardımcı olmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale