X

Daha iyi bir emzirme dönemi için 12 beslenme önerisi

Dünyanın en güzel duygusu belki de anne olmak. Doğumdan sonra kucağınıza aldığınız miniğiniz sizin için bir mucize. Doğum sonrası ilk yarım saat içerisinde emzirmenin gerçekleşmesini isteriz ve böylelikle emzirme serüveni ikiniz için de başlar…

Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere birçok sağlık otoritesi, ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmeyi önermesine rağmen Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013 yılı sonuçlarına göre, ülkemizde ilk altı ay sadece anne sütü alan bebeklerin oranı %30.1.

Yeni bir hayata adım atan ve bu hayata adapte olmaya çalışan bebeğinizin büyüme ve gelişmesi açısından emzirme dönemi son derece önemlidir.

Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere birçok sağlık otoritesi, ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmeyi öneriyor.

Başarılı bir emzirme için doğru emzirme tekniklerini bilmeniz ve ruh sağlığınızın iyi olması kadar beslenmeniz de etkilidir. Bu dönemde önceliğiniz miniğinizin bakımı, sağlıklı büyümesi olabilir ve kendi beslenmenizi çok takip etmiyor olabilirsiniz. Ancak bebeğinizin ilk aylarda en kıymetli besini sizin sütünüzdür. Sütünüzün bileşimi ve miktarı tükettiğiniz besinlerden etkilenmektedir. Bebeğinizin yeterli miktar ve kalitede süt alabilmesi için bu dönemde beslenmenize özen göstermelisiniz. Daha iyi bir emzirme dönemi için beslenme önerilerine birlikte göz atalım…

1. Emzirme döneminde enerji ve besin ögeleri arttırılmalı

Emzirme döneminde beslenmeyle aldığınız enerjinin %80’i süt enerjisine dönüştürülür. Günde yaklaşık olarak 800 ml. süt salgılarsınız, bunun için günde 750 kilo kalori (kcal) ek enerji gereklidir. Bunun 250 kilo kalorisi gebelikte kazandığınız depolardan karşılanırken, kalan 500 kilo kalorisinin (kcal) doğru besinlerle beslenme programınıza eklenmesi gerekmektedir. Enerji ve besin ögeleri önerilirken bireysel farklılıklar göz önüne alınmalıdır. Bu farklılıklar; sık doğumlara bağlı azalan depolar, beslenme yetersizliği, enfeksiyon sıklığı, fiziksel aktivite düzeyidir.

2. Bilinçsizce zayıflama diyetleri yapılmamalı

Bu süreçteki en büyük yanlışlardan biri doğum sonrası kilo kaybetmek için bilinçsizce zayıflama diyetlerinin yapılmasıdır. Yeterli ve dengeli bir beslenme programıyla emzirmek doğum sonrası kilo kaybetmenizi sağlayacak en önemli faktördür. Bebeğinizi emzirmeniz size günde beş yüz kalori fazladan kaybettirecektir ki bu da yaklaşık olarak bir saatlik tempolu yürüyüşe denk gelmektedir. Beslenme programınızın enerjisi kesinlikle 1800 kcal altında olmamalı ve ayda 2 kilogramdan fazla ağırlık kaybı gerçekleşmemelidir. Haftalık 500 gramlık bir kilo kaybı ideal olandır. Hamileliğini 9-12 kg alarak tamamlayan bir anne, ilk altı ayın sonunda doğum kilolarını geride bırakmış olur. Bu dönemde kısıtlı enerji alımı sütünüzün kalitesini değil, miktarını azaltacaktır.

3. Sağlıklı yağlar tercih edilmeli
Bu sağlıklı yağları beslenmenize eklemek istiyorsanız yemeklerde ve salatalarda zeytinyağı, omletlerde avokado, ara öğünlerde çiğ badem, fındık ve ceviz gibi yağlı tohumlar, haftada 1-2 kez balık tercih etmelisiniz.

Emziren annelerin diyetinde tekli ve çoklu doymamış yağ asitlerinin oranı yükseltildiğinde, salgıladıkları sütün doymamış yağ asidi oranı da artmaktadır. Anne sütü ile bebeğe geçecek olan EPA, DHA gibi Omega-3 yağ asitleri bebeğin hem mental hem de retina gelişimi için önem taşımaktadır. Bu sağlıklı yağları beslenmenize eklemek istiyorsanız yemeklerde ve salatalarda zeytinyağı, omletlerde avokado, ara öğünlerde çiğ badem, fındık ve ceviz gibi yağlı tohumlar, haftada 1-2 kez balık tercih etmelisiniz. Balık protein ve Omega-3 yağ asitleri açısından müthiş bir kaynaktır. Fakat balıklarda bulunan civa gibi ağır metaller anne sütü yoluyla bebeğe geçebilir ve bebeğinizin gelişmekte olan sinir sistemine zarar verebilir. Yüzeye yakın balıkların ağır metal içeriği düşüktür bu nedenle yüzey balıkları tüketilmelidir. Ağır metal içeriği yüksek olan dip balıklarının ise haftalık tüketimi 160 gramdan fazla olmamalıdır.

4. Kırmızı et ve yeşil yapraklı sebze tüketimi arttırılmalı

Demir eksikliği emzirme döneminde sık karşılaşılan bir sorundur. FAO/WHO uzmanlar komitesi, emziren annelerin 15 mg/gün demir almasının kabul edilebilir olduğunu bildirmiştir. Demir eksikliği anemisinden korunmak için kırmızı et ve yeşil yapraklı sebze tüketimi artırılmalıdır. Yumurta, yağlı tohumlar (ceviz, badem), kuru meyveler (üzüm, kayısı erik), kuru baklagiller gibi demir yönünden zengin diğer yiyecekler de beslenme programına eklenmelidir. Bu besinlerle beraber C vitamini alımı demir emilimini arttırmaktadır. Örneğin; kırmızı etle salata tüketmek veya badem ve çilek ile ara öğün yapmak.

5. Haftada 1-2 gün kuru baklagillere yer verilmeli

B grubu vitaminleri, demir ve posadan zengin olan kuru fasulye, börülce, nohut gibi kuru baklagiller sindirim sistemini düzenler ve kan şekeri regülasyonuna yardımcı olur. Özellikle vejetaryen anneler beslenme programlarında bitkisel protein kaynağı olan bu besinlere yer vermelidir. Kuru baklagilleri haşladıktan sonra koyu yeşil yapraklı sebzeler, bulgur veya kinoa ile karıştırarak salata şeklinde tüketebilirsiniz.

6. Kalsiyumdan zengin beslenilmeli

Kalsiyuma olan gereksinim emziklilik dönemimde artar. Emzikli kadının 1 gün boyunca salgıladığı süt yaklaşık 250 mg kalsiyum içermektedir. Emziren annenin kalsiyum gereksinimi 19 yaş altı için 1300 mg/gün, 19 yaş ve üzeri için 1000mg/gün olarak kabul edilmektedir. Artan kalsiyum ihtiyacınızın karşılanması sütünüzün kalsiyum miktarını etkilemez fakat sizin kemik sağlığınız için önemlidir. Emzirme döneminde yetersiz kalsiyum alımı ileride kemiklerde yumuşama şeklinde görülen osteomalisi riskini arttırır. Bu nedenle kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt, ayran, kefir, yumurta, peynir gibi yiyecekler mutlaka günlük beslenme programınızda yer almalıdır. Eğer süt sizde gaz problemi yapıyorsa laktozsuz sütleri deneyebilirsiniz.

7. Her emzirme sonrası 1 bardak su içilmeli

Sıvı alımı günde ortalama 3 litre kadar olmalıdır. Bu miktar pratik ölçülerle 12 su bardağına denk gelmektedir. Sıvı ihtiyacınızı su, süt, ayran, kefir, şekersiz komposto, ıhlamur, rezene çayı gibi doğal içeceklerle karşılamalısınız. Çay, kahve gibi süt verimini azalttığı bilinen içecekler sıvı alımını arttırmak için tercih edilmemelidir. Emzirme sırasında fazla sıvı ihtiyacınız olacaktır bu nedenle her emzirme seansında 200-250 ml. su içilmelidir. İdrarınız koyu sarı renkli görünüyorsa bu yeterli sıvı almadığınızın bir göstergesi olabilir. Emzirirken terleyerek kaybettiğiniz elektrolitleri yerine koymak için günde 1 şişe sodyumu azaltılmış maden suyu tercih edebilirsiniz.  

8. Günlük kafein miktarı 200 mg geçmemeli

Kafein anne sütünden bebeğe geçerek bebekte uykusuzluk ve huzursuzluk yapabilmektedir. Aldığınız kafein miktarının ancak %1’i sütünüze geçer fakat bu miktar bile bebeğinizin sinirli ve mutsuz olmasına neden olabilir. Günlük kafein alımı 200 mg’ı geçmemelidir. İçeceklerdeki kafein miktarlarına bakacak olursak; 1 çay bardağı çay 25-75 mg, 1 fincan türk kahvesi 50-55 mg, 1 fincan filtre kahve 130- 200 mg, 1 tatlı kaşığı granül kahve 31 mg, 1 fincan yeşil çay 50 mg kafein içermektedir.

9. Sebze ve meyveler akan su altında bolca yıkanmalı
En çok pestisit kullanılan besinler arasında domates, biber ve salatalık yer almaktadır.

Sebze ve meyvelerde zararlı organizmaları engellemek, zararlarını azaltmak için kullanılan pestisitler anne sütüne geçmektedir. Fazlaca pestisite maruz kalınması durumunda toksisite ile karşılaşılabilir. Bu nedenle sebze ve meyveleri akan su altında uzun süre yıkamaya özen göstermeli, gerekli gördüğünüz durumlarda yemeden önce sebze ve meyvelerin kabuklarını soymalısınız. En çok pestisit kullanılan besinler arasında domates, biber ve salatalık yer almaktadır, bu besinleri kabuklarını soyarak tüketmek pestisite maruz kalma miktarınızı azaltacaktır.

10. Emzirirken alkol tüketimi istenmeyen bir durumdur

Emzirme döneminde alkol tüketiminin önerildiği güvenli bir alkol seviyesi yoktur. Alkol içtiğiniz zaman, kan dolaşımınızdakine benzer konsantrasyonlarda alkol sütünüze geçer.

Yapılan araştırmalar, günde 1 standart alkol tüketen annelerin bebeklerinin motor gelişimlerinde ve uyku düzenlerinde bozulma olduğunu öne sürüyor, ayrıca alkolün süt üretimini azalttığı ve bebeklerin yaklaşık %20’sinin daha az anne sütü aldığını belirtiyor. Eğer alkol tüketirseniz sütünüz alkolden tamamen temizleninceye kadar emzirmemelisiniz. Genel olarak bir kadının günde 1 standart alkollü içkiden arınması ortalama 2-3 saat sürmektedir. 

11. Gaz oluşumunu engellemek adına diyette kısıtlamaya gitmek doğru bir yaklaşım değil

Süt ve süt ürünleri, lahana, karnabahar, kuru baklagiller, soğan, sarımsak sıkça suçlanmakta, bebekte gaz sancısını artırdığı düşüncesi ile emziren anneler tarafından tüketilmemektedir fakat bu doğru bir yaklaşım değildir. İtalya’da emziren annelerin sarımsak tüketmemesi önerilirken Hindistan’da ise sarımsağın bir annenin emzirme dönemini başarıyla sürdürmesini sağladığına inanılıyor. Bir kültürde iyi olduğu düşünülen bir besin başka bir kültürde yasaklar listesinde olabiliyor çünkü bahsi geçen besinlerin bebekte gaz oluşumunu arttırdığı yönünde henüz kesinleşmiş bilimsel bir çalışma bulunmuyor. Eğer, bebeğiniz sizin aldığınız bazı gıdalara hassasiyet gösteriyor, emzirme sonrasında huzursuz oluyorsa şüphelendiğiniz besini 1 hafta kadar beslenmenizden çıkarmalı ve bebeğinizi gözlemlemelisiniz. Beslenme günlüğü tutmanız daha doğru sonuca varmanıza yardımcı olacaktır.

12. Şekerli besinler süt miktarını arttırmaz, kilo aldırır

Bu dönemde şerbetli tatlılar, lohusa şerbeti, şekerli kompostolar, helva gibi şekerli besinlerin süt miktarını arttırdığı düşüncesiyle tüketimi fazlalaşmaktadır. Şekerin süt yapımı üzerine herhangi olumlu bir katkısı bulunmamaktadır, aksine şeker tüketimi size boş enerji kaynağı olacaktır. Kompostolarınızı ilave şeker kullanmadan yapabilir, şerbetli tatlılar yerine şeker miktarı daha az olan sütlü tatlılar tüketerek daha sağlıklı alternatifleri tercih edebilirsiniz.

Emzirme dönemi, hem sizin hem ailenizin beslenme alışkanlıklarını olumlu yönde değiştirmek için en doğru zamanlardan biridir. Unutmamalısınız ki siz ne yerseniz bebeğinizde onu yer bu yüzden miniğiniz için bedeninizi iyi beslemeyi ihmal etmemelisiniz.

 

İlginizi çekebilir: Bebeğinizi sağlıklı beslemek için bilmeniz gerekenler: 10 soruda ek besinlere geçiş

Işkın Akçam: Trakya Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. 2015 yılında Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde Master eğitimine başladı. Üniversite eğitimi sonrası İzmir’de özel bir poliklinikte iki yıl boyunca kilo verme, kilo alma, sporcu beslenmesi, hastalıklarda tıbbi beslenme tedavisi alanlarında bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı verdi. 2016 yılında Dr. Bülent Serçin Muayenehanesi’nde Anne Çocuk Diyetisyeni olarak bireysel beslenme eğitimleri ile emziklilik döneminde annelerin, 0-18 yaş aralığındaki bebek ve çocukların beslenme takibini yapmaktadır. Hipokrat’ın “Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun” sözüne inanarak mesleğini sürdürüyor.

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale