X

Corona gündeminde ruhsal bakımın önemi: 4 adımda daha sağlam bir psikolojiye kavuşun

Malum hepimizin son günlerdeki en büyük gündemi Covid-19. Vücudun sürekli stres altında olmasının bağışıklık sistemine negatif etkide bulunduğu artık hepimizin bildiği bir gerçek. Peki içinden geçtiğimiz bu zor zamanlarda ruhsal bakımınıza nasıl özen gösteriyorsunuz? Kendiniz için neler yapıyorsunuz? İşte size bu konular hakkında birkaç öneri… 

Gün içinde Covid-19 hakkında bilgi edinmenize bir limit koyun

Yani 7/24 bu virüs hakkındaki haberleri dinlemekten, yazıları okumaktan vazgeçin. Artık hepimiz bu virüsün nasıl bulaştığını, nelere dikkat etmemiz gerektiğini biliyoruz. Kendimizi durmadan bu konu hakkındaki bilgilere maruz bırakmak sadece ve sadece endişe seviyemizi yükseltecektir. Yine yanlış bilgilerin yayıldığı ve insanları paniğe sürükleyen WhatsApp mesajlarına itibar etmeyin.

Ruhsal bakımınıza zaman ayırın

Stres seviyenizi kontrol altında tutmak için ruhsal bakımınıza mutlaka zaman ayırın. Günde en az 30 dakikanızı zihninizi boşaltacak aktivitelerle geçirmeyi ihmal etmeyin. Bu tip zor zamanlarda fiziksel sağlığımızın yanı sıra ruhsal ve zihinsel sağlığımıza da çok dikkat etmeliyiz.

Dilerseniz hemen şu an hep beraber bir meditasyon yapıp biraz içimizi aydınlatabiliriz. Meditasyonumuzun adı “Güneş Meditasyonu”.

  • Bir koltuğa uzanın ve gözlerinizi kapayın.
  • Gezegenimize hayat veren Güneş’in tepeden tırnağa tüm vücudunuzu ısıttığını hayal edin.
  • Güneş sizi ısıttıkça stresin ve endişenin vücudunuzu terk ettiğini hissedin.
  • Endişenin içinizde yarattığı duyguların güneşin sıcaklığı altında tıpkı bir buz parçası gibi eridiğini imgeleyin.
  • Şimdi güneşi alnınızda hissedin.
  • Tüm negatif düşünceleriniz güneşin altın ışığı altında buharlaşıp gidiyor.
  • Kendinizi güneş altında yatan bir kedi gibi gevşemiş, mutlu ve huzurlu hissediyorsunuz.
  • Güneş şimdi de kalp bölgenizde. Kalbinizdeki endişeyi eritirken yerine sıcaklığını bırakıyor. Kalbinize bir ferahlık hissi geliyor.
  • Derin bir nefes aldıktan sonra kalbinizin içinde küçük bir gül tohumu olduğunu hayal edin. Kendinize her şefkat gösterdiğinizde bu gülün giderek büyüdüğünü hayal edin. Bu Küçük Prens’in meşhur gülü gibi sadece size özel, biricik bir gül. Evet dünyanın en güzel gülü sizin kalbinizde. Onun güzelliğini iyice kalbinizde hissedin. Bırakın onun güzel kokusu, sıcaklığı kalbinizi sarıp sarmalasın. Ona çok iyi bakacağınıza söz verin. Gerçek bir güle ne kadar özenle bakarsınız, öyle değil mi? O zaman şu andan itibaren kendinize şefkat göstererek kalbinizdeki güle de aynı özeni gösterin.
  • Güneşe size bu meditasyonda yardımcı olduğu için teşekkür ettikten sonra yavaş yavaş gözlerinizi açın, meditasyonda hissettiğiniz güzel duyguları içinizde taşımaya gayret edin.

Korkunuzla barışın

Korku mevcut olan bir tehlikeye yönelik olduğunda son derece normal bir tepkidir. Bu tepki organizmayı tehlike karşısında uyarma ve buna yönelik uygun davranışı (kaçma ya da kaçınma) göstermeye motive etmekte ve bu yönüyle de gelişim sürecinde organizmanın çevresi ile uyumunu ve stresli yaşam olayları ile başa çıkmasını sağlayan, ayrılmaz bir parçası olarak görülmektedir (Akt: Atılgan ve ark, Gullone, 1999; Lane ve Gullone, 1999).

Korku yerinde, normal bir korku olduğu zaman bizi tehlikelerden koruyan bir duygudur. Covid-19 virüsüne karşı duyduğumuz korkunun normal bir korku olduğunu kabullenelim. Ancak hayatın her alanında olduğu gibi bu durumda da denge çok önemli. Ne korkunun bizi paralize etmesine izin verelim ne de tedbiri elden bırakıp rehavete kapılalım. Sağlık Bakanlığımızın bu konu hakkındaki önerilerini harfiyen yerine getirip, hem beden sağlığımıza, hem de ruh sağlığımıza özen gösterelim.

Kendinizi hobilerinizle meşgul edin

Biz modern dünya insanları “Alis Harikalar Diyarındaki” tavşan misali sürekli koşuşturarak yaşıyoruz. İçinden geçtiğimiz bu zamanı yavaşlamak ve içe dönmek için kullanabiliriz. En iyisi bu dönemde kendimizi endişeler girdabında kaybetmek yerine hobilerimizle oyalanmak. Güzel bir kitap okuyabilirsiniz, puzzle yapabilir, film seyredebilir ya da duygularınızı yazabilirsiniz. Bu zor zamanların da geçeceğine ve hayatımızın yine normale döneceğine karşı olan umudumuzu yitirmememiz lazım.

Şu an tüm insanlığın ortak bir düşmanı var: Covid-19. Tabii ki bu konu hakkında bilim insanlarına güvenmeli ve onların dediklerine uymalıyız. Ama aynı zamanda dünyanın bizim sevgimize ve şefkatimize hiç olmadığı kadar ihtiyacı var. Hani bazı filmlerde dünyaya uzaylılar gelir ve tüm dünya insanları bu ortak düşmanı yok etmek için birleşirler ya, işte o filmlerdeki düşmanın gerçek versiyonu bu virüs. Belki bu virüs bizlere insan hayatının ne kadar kırılgan olduğunu öğretir. Belki bu virüs bize daha sevgi ve şefkat dolu insanlar olmayı öğretir. Ne dersiniz?

Bazen insanlığın kendine gelmesi için zor zamanlardan geçmesi gerekir. Hepimize sağlıklı günler diliyorum. Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Hayatı güzelleştirmeyle ilgili psikoloji egzersizlerini ise @ranakutvan Instagram hesabımdanrsolaker@gmail.com  paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Atılgan, H. Saçkes, M. Yurdugül, H. Çırak, Y. (2016). Korku Yaşantıları Ölçeğinin Türkçe’ye Uyarlanması: Geçerlik Ve Güvenirlik Çalışması. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi.
Gullone, E. (1999). The Assessment of Normal Fear in Children and Adolescents. Clinical Child and Family Psychology Review, 2( 2),91-106.
Lane, B. and Gullone, E. (1999). Common Fears: A Comparison of Adolescents’ Self-Generated and Fear Survey Schedule Generated Fears. The Journal of Genetic Psychology, 160(2), 194-204.

İlginizi çekebilir: Psikolojide umut kavramı: Motivasyonunuzu ve umut seviyenizi yükseltmek için 5 öneri

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale