X

Cornerstone evlilik ve capstone evlilik arasındaki farklar nelerdir?

Evlilik, birçok insanın hayatında kritik bir önem taşıyor. Bazılarının bir başarı bazılarının da gerekli bir dönüm noktası olarak gördüğü evlilik, son dönemlerde biçimsel açıdan büyük bir değişim geçiriyor. Bu değişim, cornerstone evlilikten capstone evliliğe geçiş olarak tanımlanıyor. Bu yazımızda, cornerstone ve capstone modellerini açıklayarak evlilik biçimindeki değişime odaklanıyoruz.

Cornerstone evlilik nedir?

Cornerstone evlilik, temelde büyükannelerimiz ve büyükdedelerimizin benimsediği evlilik türü olarak karşımıza çıkıyor. Bu evlilik modeli, 18-20 yaşları arasında yani genç yetişkinlik döneminde kuruluyor. Bu model kapsamında, evlilik bireylerin yetişkinliğe adım attıkları ve hayatlarını inşa etmeye başladıkları bir temel olarak değerlendiriliyor. Bu model, eşlerin maddi ve manevi açıdan birbirlerine destek olarak ortak bir gelecek oluşturmalarını hedefliyor.

Cornerstone modeli, bireysel kimlikten ziyade ‘’biz’’ kimliğinin oluşturulmasını önceliklendiriyor. Birlikteliğin bireysellikten daha önemli olduğunu vurgulayan bu model, evliliğin kaçınılmaz zorluklara ev sahipliği yaptığını ve bu zorluklarla beraber mücadele edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Evlilik, cornerstone modeli kapsamında toplumsal bir norm ve yetişkinliğe geçişin önemli bir adımı olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda, evliliğin bu model doğrultusunda kadınlar için ekonomik ve sosyal güvenlik işlevi taşıdığını da belirtebiliriz.

Capstone evlilik nedir?

Genellikle Y kuşağı tarafından benimsenen capstone evlilik, eğitim hayatı tamamlanıp kariyer hayatında belirli bir noktaya gelindikten sonra yapılan evlilik olarak tanımlanıyor. Geç yaşta evlenmeyi baz alan bu model, kişisel gelişimini tamamlamış ve maddi bağımsızlığını kazanmış yetişkinler tarafından tercih ediliyor.

Yetişkinlik dönemine başarılı bir geçişin ve bireysel olarak kendini gerçekleştirmenin ardından gelen capstone modeli, evliliği bireysel başarıları taçlandıran bir unsur olarak değerlendiriyor. Bu model, ‘’biz’’ kimliğinden önce bireysel kimliğin yaratılmış olması gerektiğini vurguluyor. Bir başka deyişle, bu model kendi ayakları üzerinde durabilen olgun ve benliğini yeteri kadar tanıyan kişilerin evlenmesinin uygun olduğunu belirtiyor.

Capstone modeli, geç yaşta evlenmenin insanların daha iyi bir eş olmaları için yeteri kadar zaman tanıdığını ifade ediyor. Bu model, zorunluluktan ziyade anlam arayışıyla şekillenen birlikteliklerle somutlaşıyor. Bu birliktelikler, genellikle özgür irade ve bilinçli tercihler aracılığıyla kuruluyor.

Cornerstone evlilik capstone evlilikten nasıl ayrılır?

Cornerstone ve capstone modelleri arasında temel farklar bulunuyor. Şimdi, bu farkları detaylandırarak iki modelin birbirinden nasıl ayrıldığını açıklamak istiyoruz:

  • Zamanlama: Cornerstone modeli erken yaşta evlenmeyi kapsarken capstone modeli daha geç bir yaşta evlenilmesini baz alıyor.
  • Evliliğin rolü: Cornerstone evliliğin hayatın temelini oluşturduğunu belirtirken capstone bunun zıttını vurguluyor. Capstone modeli, evliliği bireysel başarıların ve olgunluğun bir sonucu ve tamamlayıcısı olarak tanımlıyor.
  • Kimlik önceliği: Cornerstone ‘’biz’’ kimliğini ön plana çıkarırken capstone modeli ‘’ben’’ kimliğini belirginleştiriyor. Capstone kapsamında iki ‘’ben’’ bilinçli bir şekilde bir araya geliyor. Cornerstone ise henüz bireysel kimliğini tam anlamıyla tanımlayamamış iki insanın bir çatı altında buluşmasını baz alıyor.
  • Evliliğe bakış açısı: Cornerstone modeli, evlilikte daha çok birlikte hayal kurulması ve zorluklarla beraber başa çıkılması gerektiğini vurguluyor. Capstone modeli ise evlilikte olgunluğu ve bireysellik taşıyan bilinçli tercihleri sahipleniyor.

Günümüz dünyasını incelediğimiz zaman geçmişte fazlasıyla yaygın olan cornerstone modelinin geride kaldığını fark edebiliyoruz. Her ne kadar bazı genç yetişkinler cornerstone’a sıcak baksa da birçok insan capstone modelini tercih ediyor. Bu insanlar, geç yaşta evlenmenin daha başarılı bir evliliği beraberinde getireceğini ve kişisel hedefleri gerçekleştirmek ve maddi durumu düzenlemek için zaman kazandıracağını belirtiyor. Bu noktada, hangi model tercih edilirse edilsin mutlu ve huzurlu bir evliliğin temelini bağlılık, sevgi, sadakat, güven ve destek gibi değerlere sahip çıkmanın oluşturduğunu vurgulamak istiyoruz. Kısacası, evliliğin temelini oluşturan değerlere sahip çıkılarak yaşam koşullarına göre bilinçli kararlar verilmesi gerekiyor.

İlginizi çekebilir: Evlenmeden önce kabullenmeniz gereken iki zorlu gerçek

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale