X

Çok yönlülük: Hayatta değişimlere ayak uydurabilme sanatı

Bu yazımda sizlerle birlikte çok yönlülüğü değerlendirelim istiyorum. Belki de hayatım boyunca en sevdiğim özelliklerimden bir tanesi. Yeni bir deneyime korkmadan, her ne yaşta olursak olalım başlamak, çok kez tökezlesek de, yorulup pes etme noktasına gelse de ve hatta bazen kendimizi çok aciz hissetsek de, yine de disiplinle öğrenmeye açık olma, yani değişime ayak uydurabilme sanatı…

Çok yönlülüğü hemen birkaç örnekle açıklayabiliriz. Örneğin sporun bir dalı olan boks ile bir dönem uğraşmıştım. Bu, bedenimi anlamak ve beden eğitimimi tam olarak tamamlamak adına benim için yeterli değildi. Aynı zamanda ultra maraton koşuları konusunda da kendimi geliştirmekteydim. Uzun mesafeli ve tırmanışlı parkurlarda dayanıklılık nasıl artırılır veya koşu antrenmanı boks ile nasıl desteklenir? İşte bunlar hayatımda kendimce cevaplamam gereken sorularımdı! Bu kadarı yeter miydi? Tabii ki benim için hayır, aynı zamanda yüzme konusunda antrenmanlarımı yapıp, diğer yandan kürek ve buna ek olarak ise yoga ile de uğraşmaktaydım…

Tüm bu farklı yönler beni yormakta mıydı? Cevabım kesinlikle hayır, çünkü yoga bedenimi esnetmemi sağlarken, yüzme nefes kontrolüme yardımcı oluyor, boks bedenimin dayanıklılığını artırıyor ve uzun mesafe koşusu ise tüm bedenimin kendi kendini adeta meditasyon yapar gibi yeniden keşfetmesine ve yenilemesine yol açıyordu.

Yani tüm bu farklı yönler sonuçta aldığım derecelerin, yani başarının kendisinin bana akmasına yol oluyordu. Ben farklı yönlerde bedenimi geliştirmeye ve eğitmeye odaklandıkça, her spor dalındaki başarım daha da katlanıyordu. Ve tüm bu değişkenleri denemek, yılmadan tekrar tekrar denemek ne kadar zor olsa da, örneğin her boks antrenmanımdan sonra el parmaklarım davul gibi şişse de veya 50 km ultra maraton koştuktan sonra dizlerim bir hafta su toplasa ve ağrılarına katlanılamayacak hale gelse de, bu benim çok yönlü hikayemdi.

Tabii ki sadece spordan örnek vermeyeceğim. İş hayatımda farklı zamanlarda Türkiye’nin en iyileri diyebileceğim ve her zaman sevgi ile andığım şirketlerde ve çok önemli kişilerle çalışma fırsatı buldum. Burada kültürel farklılıklar yok muydu, değişimden korkmamış mıydım, neredeyse ortalama her 2-3 yılda bir kez iş değişikliği yaparken, evet, hem yükselip büyürken, diğer yandan “Ya uyum sağlayamazsam?” dememiş miydim? Tek cevabım var, tabii ki hayır. Bu çok yönlülüğü, çok farklı şeyleri öğrenmek aşkımı her yere kendimle götürdüm, gerek İngiliz kültüründen, gerek Alman ekolünden, gerek Amerikan yaklaşımından, gerek Fransız değerlendirmesinden ve gerekse Japon görüşlerinden, evet, hepsinden kendime kattığım şeyler oldu. Tüm bu süreç hepsini de değiştirdiğim bir çok yönlülük serüveni oldu benim için! Bugün, hala o çok yönlülüğü elden bırakmamaya çalışıyorum. Evet, kendimi bildiğim için ne kültür değişikliğinden ne de insan değişikliğinden korkuyorum!

Bu hafta okuma listemde olan çok önemli bir eserden konuyla ilgili kısa bir bölümü paylaşmak istiyorum. Sevgili David Epstein, Çok Yönlü, Başarı İçin Neden Çok Şeyle İlgilenmeliyiz? eserinde şöyle diyor:

Satrancın ötesinde, dar bir uzmanlık alanında muazzam yoğunlukta pratiğin büyük ustaların tarzında önsezi kazandırdığı anlar vardır. Golf oyuncuları gibi, cerrahlar da aynı işlemi tekrar tekrar yaparak gelişir. Muhasebeciler, briç ve poker oyuncuları tekrarlayan deneyim sayesinde doğru sezilere sahip olur. Kahneman bu alanları ‘güçlü istatistiksel düzenler’ diye niteler.

Fakat kurallar biraz değiştirildiğinde, uzmanlar dar bir alandaki beceri uğruna esnekliği gözden çıkarmış izlenimi verir. Briç üzerine bir araştırma sırasında oyun düzeni değiştirildiğinde usta oyuncuların usta olmayanlara kıyasla yeni kurallara uyum sağlamakta daha çok zorlandığı gözlemlendi. Deneyimli muhasebecilerle yapılan bir çalışmada deneklerden, kesintilerle ilgili önceki yasa yerine gelen yeni bir vergi yasasını kullanmaları istendiğinde deneyimliler işe yeni başlayanlardan daha başarısız oldu.

Örgütsel davranış üzerine çalışan Rice Üniversitesi profesörü Erik Danes bu olguyu ‘algısal sağlamlaştırma’ diye niteler. Bundan kaçınmak için Danes’in önerileri on bin saat ekolünün katı uyarlamasıyla taban tabana zıt: Bir alan içindeki zorlukları köklü bir şekilde çeşitlendirin ve bir araştırmacı meslektaşımızın dediği gibi, ‘Bir ayağınız hep kendi dünyanızın dışında olsun.’

Çok yönlü olmak çok kapsamlı bir çakı gibi olmaya benzer! Her an, her daim, her koşulda bir çözüm mutlaka sizinledir! Sizin diğer güzel yönleriniz hangileri?

İlginizi çekebilir: Hatalardan öğrenerek çıkmak mümkün: İlk adım hatamızla yüzleşebilmek

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale