X

Çok şeker tüketmek diyabete sebep olur mu?

Bedeniniz kan şekeri düzeylerini doğru şekilde yönetemediği zaman diyabet olursunuz. Bu durum pankreasın yeterince insülin üretmeyi bırakması veya hücrelerinizin insüline karşı direnç kazanması veya her ikisinin birden olması ile ortaya çıkar. İnsülin hormonu, şekeri kan akışından hücrelere doğru çeken bir hormondur. Eğer bedeniniz yeterince üretmezse veya insülin direnci oluşursa, kronik olarak yüksek şeker problemi yaşayabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Uzun vadede şekerinizin devamlı yüksek olması, kalp hastalıkları, sinir hasarı, böbrek hasarı ihtimali doğurur ve bu nedenle kontrol altında tutulması gerekir.

Diyabetin iki temel türü vardır:

  • Tip 1: Bu otoimmün hastalık, bağışıklık sisteminin pankreasa saldırması sonucunda ortaya çıkar ve insülin üretme kabiliyeti ortadan kaybolur.
  • Tip 2: Pankreas yeterince insülin üretmezse veya hücreleriniz artık insüline tepki vermemeye başlarsa veya her ikisi de olursa ortaya çıkar.

Tip 1 diyabet görece nadirdir ve tüm diyabet vakalarının %5-10’unda ortaya çıkar. Tip 2 diyabet ise diyabet vakalarının %90’ından fazlasını oluşturur. Temel olarak beslenme ve yaşam tarzı faktörlerinden kaynaklanır.

Şeker, diyabet riskini artırır mı?

Araştırmalara göre düzenli olarak şekerli içecekler tüketmek tip-2 diyabet riskinde artışa sebep oluyor. 175 ülkeden elde edilen verilere göre şeker tüketiminin diyabet riski ile bağlantısı var. Yüksek şeker alımı riski arttırırken, düşük alımı ise düşürüyor.

Bu çalışmalar şekerin diyabete sebep olduğunu kanıtlamasalar da, bağlantı güçlü. Pek çok araştırmacı, şeker alımının artışının diyabetle doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı olduğuna inanıyor. Ayrıca fruktozun karaciğer üzerindeki etkilerinden dolayı diyabet riski doğrudan da artabilir.

Bol miktarda şeker tüketimi kilo almaya ve yağlanmaya sebep olarak diyabet riskini dolaylı yoldan arttırabilir. Çünkü bunlar diyabet için risk faktörü durumundalar. Dolayısıyla güncel verilere göre günlük toplam kalori alımınızın %10’undan fazlasını şekerden almamanız gerekiyor.

Doğal şekerlerin etkisi aynı değil

Çok miktarda şeker ilavesi tüketmenin diyabet ile bağlantısı olsa da, doğal şekerler için aynısı geçerli değil. Doğal şekerler meyve ve sebzelerde bulunurlar ve üretim esnasında eklenmezler. Lifler, su ve diğer besinler ile birlikte geldiklerinden daha yavaş sindirilirler ve kan şekerini zıplatma ihtimalleri düşüktür. Ayrıca meyve ve sebzelerde işlenmiş gıdalardakinden daha az şeker bulunur ve bu nedenle tüketimini kontrol etmek kolaydır.

Meyve suyu: %100 meyve suyu içmenin diyabet üzerindeki etkilerine dair araştırma sonuçları karmaşık. Doğal meyve suyu şeker bakımından zengin ve lif bakımından fakir olduğundan kan şekerini uçurabilir. Ancak onu yağlar, lifler ve protein kaynakları ile birlikte tüketmek buna engel olabilir.

Doğal tatlandırıcılar: Bal gibi doğal tatlandırıcılar sofra şekeri kadar işlenmiş olmasalar da, yine de bol miktarda şeker barındırırlar ve lif miktarları azdır. Doğal olarak pazarlanan pek çok başka tatlandırıcı ise şeker ilavesi olarak değerlendirilmelidir.

Yapay tatlandırıcılar diyabet riskini artırırlar mı?

Yapay tatlandırıcılar, enerji için kullanılamayan ama tatlı olan ürünlerdir. Kalori olmaksızın tatlılık sağlarlar. Her ne kadar kan şekerini arttırmasalar da, insülin direnci ve tip-2 diyabet ile bağlantıları vardır. Fakat uzmanlar bu bağlantının neden kaynaklandığını bilmiyorlar.

Bir teoriye göre yapay olarak tatlandırılmış gıdalar tatlı gıdalara olan iştahı arttırıyorlar ve sonucunda şekerli gıdalar da tüketiyorsunuz. Bir diğer teoride ise bu tatlandırıcıların beynin şeker ve kalori arasındaki bağlantısını bozmasından bahsediliyor. Dolayısıyla diyabeti olan insanlar için tatlandırıcılar yerine şekersiz ve tatlı olmayan şeyler tüketmek daha uygun olur.

Şeker, nasıl metabolize edilir?

Pek çok insan şekerden konuştuğunda sukroz, yani sofra şekerinden bahseder. Sukrozda bir glukoz molekülü ve bir fruktoz molekülü bağlanmıştır.

Sukroz tükettiğinizde, glukoz ve fruktoz molekülleri ince bağırsaklardaki enzimler tarafından ayrılırlar ve sonra kana karışırlar. Bu durum kan şekerini arttırır ve pankreas da insülin salgılar. İnsülin glukozu kandan alır ve hücrelerde enerji için kullanılmasını sağlar.

Az miktarda fruktoz hücreler tarafından alınıp enerji için kullanılabilse de, büyük kısmı karaciğere gider. Orada ya glukoza dönüştürülür ya da yağ olarak depolanır. Fruktoz yağa dönüşebildiği için bol miktarda tüketmek trigliserit düzeylerinde artışa sebep olur. Bu da kalp hastalıkları ve karaciğer yağlanması riskini arttırır. Yüksek fruktoz tüketiminin ürik asit düzeylerinde artışla da bağlantısı vardır. Eğer ürik asit kristalleri eklemlerinize yerleşirlerse, gut hastalığı oluşabilir. Bu ağrılı rahatsızlık eklemlerde ağrılara ve şişkinliklere sebep olur.

Diyabet için diğer risk faktörleri

Bol miktarda şeker tüketiminin diyabet riskinde artışla bağlantısı vardır ancak pek çok başka faktör de vardır:

  • Beden ağırlığı: Araştırmalara göre obezite tip-2 diyabet için birincil risk faktörleri arasında ve kilo vermek bu riski azaltabiliyor.
  • Spor: Hareketsiz yaşayan insanların tip-2 diyabet geliştirme riskleri aktif insanlara göre iki kat fazladır. Haftada 150 dakika kadar orta düzeyde aktivite ve 3 seans direnç egzersizi riski azaltabilir.
  • Sigara içmek: Sigara içmek diyabet riskini ciddi şekilde arttırır ancak bırakmak riski normal düzeye çeker.
  • Uyku apnesi: Nefesin uyku esnasında durduğu uyku apnesi, diyabet için özel bir risk faktörüdür.
  • Genetik: Uzmanlar genetiğin tam rolünü henüz bilmiyorlar ancak bir veya iki ebeveyninizde şeker varsa, sizde olma ihtimali daha fazla.

Diyabet riskini azaltmak için nasıl yemeli?

Şeker tüketimini azaltmaya ek olarak bazı diğer beslenme değişimleri de diyabet riskinin azalmasını sağlarlar:

  • Tam gıdalar tüketmek: Kuruyemişler, meyveler, sebzeler, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar ile tam tahıllar tüketmek, diyabet riskinde azalma sağlar.
  • Kahve içmek: Şeker eklemeksizin kahve tüketmek tip-2 diyabet riskini azaltır.
  • Bol yeşillik tüketmek: Yeşil sebzeler bakımından zengin bir beslenmenin diyabet riskini azalttığı belirtiliyor.

Eğer şeker alımınızı azaltmak zor geliyorsa, ilk olarak şekerli içecekleri azaltarak başlayabilirsiniz. Bu küçük değişim bile çok etki gösterebilir. Ayrıca gıdaların üstünde şekerin adı değişebiliyor ve bu nedenle etiket okumayı iyi öğrenmek gerekiyor. Lezzetli ve besin yoğun bir beslenme şeker olmadan da mümkün.

Sonuç olarak aşırı şeker tüketiminin tip-2 diyabet ile bağlantısı olduğu belirtiliyor ve bu yüksek ihtimalle onun karaciğer üzerindeki etkilerine ve obezite riskindeki artışa bağlı. Meyve ve sebzelerde bulunan doğal şekerler diyabet riskini yapay tatlandırıcılar gibi arttırmıyorlar. Şeker tüketimine ek olarak genel beslenme kalitesi, beden ağırlığı, uyku kalitesi, fiziksel aktivite ve genetik de hastalıkların gelişiminde rol oynuyor.

Meyveler, tam tahıllar, yağsız proteinler, sağlıklı yağlar, sebzeler, kuruyemişler ve kahve bakımından zengin bir beslenme fayda sağlayabilir. Alkolü ölçülü tüketmek, yaşınıza ve boyunuza uygun bir kiloda olmak, düzenli spor yapmak da riski azaltır.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Diyabet hastaları dikkat: Akşam yemeği sonrası yürümenin faydaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale