X

Çok iyi bildiğimiz, herkese önerdiğimiz fakat asla tam olarak uygulamadığımız tavsiyeler

Bir varmış bir yokmuş… Bize anlatılan başarı hikayeleri, emsal hayatlar ve çizilen yol haritaları varmış. Eskiden masallar, dinler ve felsefelerle ve romanlarla hayatımıza yön verirken şimdi ise kişisel gelişim, psikoloji yayınları ile yön vermekteyiz. Tüm bunları yapmamızdaki amaç yolumuza, kör noktalarımıza ışık tutması ihtiyacındandır. Ve bu çok iyi bir şey… Okuruz, pek çok bilgi ediniriz; ama yine de bazen hatta çoğunlukla diyebilirim ki, hayatımızı yoluna sokmak, bir isteğimizi hayata geçirmek, bir hedefimize ulaşmak için ne yapmamız gerektiği bilgisini edinsek de, bildiğimiz halde bir türlü başlangıç yapamayız ya da ilk adımları atsak bile istikrarlı olamayız.

Kitaplarda makalelerde, filmlerde hatta sosyal medyada neye ihtiyacımız olduğu, ne yapmamız gerektiği çok iyi anlatılıyor. Sabah erken kalk, spor yap, sağlıklı beslen, akışta ol, kendini sev, şefkat göster, sınırlarını koru vs… Okuduklarımız, izlediklerimiz, ne yapmamız gerektiğini söyler ama nasılından tam olarak bahsetmez. Ya da verdiği reçete hepimizde tam olarak işe yaramaz. Evet, erken kalkıp spor yapmam tabii ki sağlıklı ve iyi. Hepimiz bunu biliyoruz ancak Ben bunu yapacak motivasyonu ‘nasıl’ sağlayacağım? Sınırlarımı en yakınıma karşı korumayı nasıl başarabilirim? Ve bunları sürdürülebilir kılabilir ve nasıl istikrarlı olabilirim? İşin aslında en zor kısmı da bu değil mi aslında…

Sosyal medyada karşıma çıkan bir reçeteyi paylaşmak isterim. Listede kişinin doyum aldığı bir hayata ulaşması için bir öncelikler listesi paylaşılmış. Size hayatınızın muhteşem olacağına dair garanti versem, aşağıdaki listeyi paylaşsam ve siz de bunları tek tek yapsanız gerçekten her şey çok kolay ve güzel olmaz mıydı?

Öncelikler listesi

  • Ben, kendim ve özüm
  • Öz mutluluğum
  • Hayatımda beni geri besleyen şeyler
  • Zihinsel huzurum ve kalbimi korumak
  • Finansal olarak sorumluluk sahibi olmak
  • Gelişimi sürekli kılmak
  • İstikrar ve dönüşüm
  • Negatif iç sesleri elimine etmek
  • Alma-verme dengesi içinde ilişkiler
  • Öğrenme, öğrendiğini unutmama ve tekrar öğrenme
  • Ruhuma iyi gelen iş
  • Odağımı kontrol altında tutmak
  • Geleceğimi geçmişimin üstünde, şimdimi geleceğimin üstünde tutmak

Liste şahane evet, yapsak çok daha doyumu olabildiğimiz bir hayatımız olur. İçsel motivasyonu eyleme geçmeye yeterli olmayan birisi hayatında ihtiyacı olan o muhteşem dönüşümü yaratabilir mi? Her şeyden önce bunu tek başına yapabilir mi? İlk adımı atmak veya istikrarlı olabilmek için tam olarak neye ihtiyacı var? Tüm bu soruların cevabını vermeden o büyük tavsiyeler hayata geçirilebilir mi?

Listedekilerin tamamında, sürdürülebilir, istikrarlı içsel motivasyona yüksek yani kısacası ‘nasıl’ına sahip değilsek tüm bu yazılanlar, söylenenler, her şey kuru gürültü. Ya da en iyi ihtimalle bize yapmayı ertelediklerimizin acısını artıran hatırlatıcılar listesi olarak kalır. ‘Peki bu durumda ‘nasıl’ı nasıl buluruz?’ diyebilirsiniz. Sorunun cevabını bazen kendi adıma bile vermekte zorlanıyorum. Herkesin nasılı kendine özgüdür. Her insanın motivasyonu, anlam kaynağı ve eylemleri bambaşkadır. O nedenle, ‘nasıl’ ilgili bir reçete veremem ve kimse veremez. Ama ‘nasıl’a nasıl ulaşacağınıza dair bazı noktaların altını çizebilirim ve kendi ‘nasıl’ınızı bulmanıza yardım edebilirim.

Her şeyden önce yeni bir başlangıç yaparken, hayatımızda yeni bir alana geçiş yaparken, bir adım atarken duru bir akla ihtiyacımız var. Gürültülü bir zihin odağını koruyamaz. Eyleme geçmenin, istikrarlı olabilmenin ilk koşulu zihnimizin karmaşasının dinmesidir. Zihnimizdeki gürültüyü dindirmenin tek yolu tüm soruların yanıtlanmış, kilitli odaların kilitlerinin kırılmış, kapıların açılmış, doğru cevapların bulunmuş olması gerekir. Gerçekten ne isteğinizi iyi bilmeye ve neyi neden istediğimize dair duygusal ve mantıksal kanıtlara ihtiyacımız vardır.

İkinci olarak, duru bir aklın yolu öz farkındalıktan geçer. Yapmak istediklerim, kendi doğrularım mı, kendi isteklerim mi, kendi hayallerim mi? Yoksa, onların kılığında gelen imitasyon, suni yaratılmış istekler mi? Doğduğum ilk günden beri bana düz ya da ters kodlanan istekler mi? Eyleme geçmek için tüm bunları ayırt etmek gerekli. İçsel doğamızla bütünleşik eylemlere ihtiyacımız var. Bu ayrımı kendimizin farkında olmadan yapamayız.

Hayatımızın ‘ETHOS’unu çok iyi kurmamız önemli. Ethos kavramı, bir toplum ya da bir kişinin etik anlamdaki eğilimi ve duruşudur. Ahlaki değerlerin bilinciyle şekillenen, sorumluluk bilinci, tutumu olarak tanımlayabiliriz. Çıktığımız yolda her ne istiyorsak, bu bir parça huzur, mutluluk olabilir veya çok büyük bambaşka hayallerde olabilir. Bizi erdemli olmaktan alıkoymayan bir istek ve yol olması önemli. Yani ‘Bona Fide’mizin olması çok önemli. Latince bir kavram olan ‘Bona Fide’ iyi niyet anlamına gelir. Olmak istediğimiz hayat şekline sahip olurken, olmak istediğimiz kişiye dönüşürken hem kendimize, hem de başkalarına zarar vermeyen tutumlar ve eylemler içermeli. Olmazsa ne olur derseniz, ya birisi, ya hayat bir çelme takar motivasyonumuz düşer veya biz süreçten mutsuz olur erteler ve vazgeçeriz. Adını da ya ‘başaramadım olmadı benim suçum’ ya da ‘ben her şeyi denedim ama olmadı hayatın, başkalarının suçu’ deriz. Yani kısacası hayatımızda neye ulaşmak istiyorsak ‘Ethos’u iyi kurmak, ‘Bona Fide’mizi korumak çok mühim.

Üçüncüsü ise, bizi yolda tutacak bir üst akla ihtiyacımız var. Yalnız başımıza içinden geçmemiz neredeyse imkansız olan bazı durumlarla karşılaşabiliriz. Bize ayna olan, odağımızı korumamıza, istikrarımızı ve irademizi sağlamaya yardımcı, biz düştüğümüzde düştüğümüz çukurdan bizi çıkartan bir üst akıl. Tüm bunları kendi başıma da yapabilirim diyorsan işte o zaman çok iyi. Ancak en ulvi, bilge insanın bile hayatında nereden başlayıp, nasıl sürdürebileceğini bilmediği, tökezlediği, başladıklarından vazgeçtiği ertelediği pek çok süreç olur. Bu yüzden objektif yetkin bir üst aklın varlığı, her zaman duru bir zihin ve öz farkındalık ve olma yolculuğumuzda yokluğundan çok daha iyidir.

Tüm bunlardan yola çıkarak, son olarak kusurlarımızın, başarısızlıklarımızın ve istikrasızlıklarımızın olması gayet insani bir durum. Hiçbirimiz bu kusurlardan muaf değiliz. Ancak bu iş cesaret işi ve cesaret en önemli erdemdir. Çünkü cesaret olmadan hiçbir erdeme sahip olamayız. Cesaret ise kendimize, hayatımıza ve başkalarına çekinmeden, ön yargısız bakabilmeyi gerektirir. Tuhaf ya da sorunlu olmayı kendimize yasakladığımız zaman, kendimizi dürüstçe kabul etmediğimiz zaman olmak istediğimiz kişiye ve sahip olmayı istediğimiz hayata sahip olmak mümkün olamayacaktır. Büyümek için gün ışığına ve kendimizi de olduğu kadar kabul etmemiz için karanlığımızı sevmeye ihtiyacımız var.

İlginizi çekebilir: Bizi hayatta güçlü kılan özelliklerimizin keşfi

Pınar Ezici: Çukurova Üniversitesinde sosyal bilimler davranış alanında yönetim üzerine doktora yapmakta olan, Pınar Ezici, almış olduğu profesyonel koçluk eğitimi ile, koç ve mentor olarak bireylere, yöneticilere ve firmalara koçluk hizmeti veriyor. Bununla birlikte, eğitmen koç olarak, kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, yeni bakış açıları kazandıran bir vizyon ve perspektif gelişimi, değerlerine uygun yaşam kurmalarını ve yaşam amaçlarını bulmalarını sağlayan koçluk eğitimleri veriyor, Points of You yetkinliğinde koçluk ve kişisel gelişim atölyeleri düzenliyor ve gönüllü sosyal yardım projelerinde yer alıyor. Yönetim alanındaki eğitimi, uzmanlığı ve deneyimini birleştiren Pınar Ezici, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor ve kurum içi koçluk uygulamalarında görev alıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale