X

Çocukluğa yolculuk: Aradığımız şefkati çocukluğumuzda bulabilir miyiz?

Tüm hikayeyi en başından bilmek, duymak istiyorum. Tüm nesillerin belki de göremediği şefkati, alamadığı ilgiyi, erkenden omuzlarına binen yükleri… Hepsini…

Beni ben yapan ne varsa, benim sunmaya hazır olduğum ne varsa, bir yerlerden çok gerilerden dönüşe dönüşe doluyor avuçlarıma, yolda evriliyor, bükülüyor, nefesimle nefes, niyazımla niyaza dönüyor. O zaman o meşhur “Sen kimsin?” sorusu daha da titretiyor derinlerde bir yeri.

O yüzden, nasıl bir çocuk olduğumu, nasıl bir eve doğduğumu, beni kimlerin nasıl öpüp kokladığını duymak, imgelemek istiyorum deli gibi. Benim ayak parmaklarımın da okşandığını, birilerinin bana kocaman sarıldığını, ağladığımda birilerinin göğsüne nasıl bastırıldığımı yeniden hatırlamak istiyorum.

Beş ve sekiz yaşa uzun uzun sarılıyorum evde çok kez… Yakın zamanda da, oyun köşeli bir atölyede en çok sarılma köşesine gittiğimi ve o masalsı kavuşma anında, tek vücut olana kadar nasıl sardığımızı birbirimizi, nasıl kilitli kaldığımızı şükranla anımsıyorum.

Ne çok ihtiyacım varmış sarılmaya. Bunca yıl alıp verdiklerim yetmezmiş gibi, kabım daha çok genişmiş gibi, hiç büyümemişim, yaşlanmamışım gibi… Elalem, hastalık, o bu gerçekten umurumda değilmiş gibi… Değildi demek ki.

Zorladım zihnimi ama hatırlamıyorum maalesef sarılma anlarını ben küçücükken. Eminim ki sardılar, eminim ki huzur, neşe, heves verdim doğduğum haneye. Ama anımsamıyorum teması. Sarmışlardır emimin, ama ben nasılsa, ne zamansa, çok ama çok gerilere atmışım içimde bunu. Küçüklüğümle büyüklüğüm uzak düşmüş birbirlerinden. Kaybolmuşuz.

Sonra kızım deli gibi ağlıyor akşam, “Kaybolmaktan korkuyorum” diyerek. Öğretmenini arıyorum, endişesini anlatıyorum. “Ben de korkardım çocukken çok” diyor. Tıkanır gibi oluyorum.

Sonra masalsı bir kadın, bir nehir kıyısında beni çok eskiye, ana rahmindeki halime döndürmeye, orada şifalandırmaya niyet ediyor, gözlerimi durduramıyorum “İzin veriyorum” derken. Huzura niyet ediyorum. Küçücük halimi, ufacıklığımı, sarılıp sarmalandığımı, huzur verdiğimi, şifa verdiğimi, şifa bulduğumu hatırlamaya…

O yüzden, sevgili anneme ve babama bu ziyaretlerinde uzun uzun anlattırdım benimle neler yaptıklarını, geceleri nasıl ağladığımı, nasıl süt emdiğimi, altımı kimin nasıl temizlediğini, saçlarımı kimin nasıl yıkadığını, akşam uykuya nasıl daldığımı… Uzun uzun.
Çocuk yanlarımız yumuşacık, sıcacık kalsın, bir ömür boyu. Her birimizin. Amin.

İlginizi çekebilir: Zor zamanlarda içinizde bir kurtarıcının sesini duyuyor musunuz?

Sibel Ekdemir Kaya: Boğaziçi Üniversitesi’inden 2003’te mezun oldum. Hayatımı, pazarlama alanında çalışarak kazanıyorum. Her daim öğrenmeye, keşfetmeye ve keyif almaya hevesli bir kadınım. Profesyonel Koçluk, Çocuklar için Felsefe (P4C), Çocuklarla Yaratıcı Dans, Masal Anlatıcılığı ve Şiddetsiz İletişime Giriş gibi birçok eğitim aldım. Bazılarına göre “maymun iştahlı”, gönlüme göre ise “şaşırmayı” çok seven bir insanım. İlk çocuğumun 28 haftalık doğumu, hayatımızın en “şaşırtıcı” deneyimlerinden biri sayılabilir. Şimdi iki çocuk annesiyim ve çocuklarla öğrenmekten, keşfetmekten, kendimi anlamaya çalışmaktan büyük keyif alıyorum. Atölyeler düzenleyerek, annelerle ve çocuklarla buluşuyorum. Kendimi yazarak ifade etmeyi çok seviyorum. DIGITURK dergi, BUMED dergi, www.coffeedigital.com, www.blogcuanne.com gibi birçok farklı mecrada, kendime ve okucuya fayda sağlayacağını düşündüğümü konularda yazılar yazıyor ve söyleşiler yapıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale