X

Çocuklarınıza “fark ettirmeden” öğretmeniz gereken 8 önemli hayat dersi

Zaman hızla geçiyor, çocuklar da hızla büyüyor. Ebeveynler çocuklarıyla ilgili endişelenirken, çocuklar her gün yeni bir şey öğreniyor, yeni zorluklarla tanışıyor, yeni engeller aşıyor. Bu noktada ise ebeveynlerin çocuklarına doğru şekillerde yol göstermeleri bir hayli önemli. Ancak bazı ebeveynler bunu gerçekleştirmekte zorlanıyor, nereden başlayacağını bilemiyor. 

Günlük sohbetlerinizin arasına serpiştirebileceğiniz gerçeklerle, çocuğunuzun kendisiyle, yaşadığı çevreyle ve hayatla ilgili düşüncelerini dönüştürmesine yardımcı olabilirsiniz.

İşte çocuklarınıza öğretmeniz gereken hayata dair gerçekler:

1. Ne düşüneceğini değil nasıl düşüneceğini öğrenmek daha çok işe yarar
Çocuklar hiçbir zaman anne-babalarını tam anlamıyla dinlemez, ancak her zaman onların yolundan giderler

Hayatımızın büyük bir kısmı, aldığımız kararların sonuçlarından oluşur. Eğer hayatınızda bazı şeyleri sevmiyorsanız, bir şeyleri değiştirme ve daha iyi kararlar alma vakti gelmiş demektir. Aynısı çocuklar için de geçerli. Çocuğunuza, kendisi için doğru kararları vermeyi öğrenmesi gerektiğini anlatmalısınız. Hayatı boyunca çocuğunuzun yanında yürüyebilirsiniz ancak onun ayakları olamazsınız veya onun ayakkabılarını giyemezsiniz. Bu yüzden kendi ayakları üstünde durmayı, kendi istediği yöne gitmeyi öğrenmesi gerekir. Bu yüzden çocuğunuza ne düşüneceğini değil, nasıl düşüneceğini öğretin.

2. Güçlenmesine izin verin

Çocuğunuz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri, birçok şeyi kendisinin yapmasına, sorumluluk almasına ve güçlenmesine izin vermek. Hayatta karşısına çıkan şeyleri deneyimleme özgürlüğü olmasına, otobüse tek başına binmesine, hayatı ilk elden öğrenmesine izin verin. Hayatı kendi ayaklarının üzerine basarak yürümek bir macera ve yürüdükçe insanı güçlendiren bir süreç. O yüzden bırakın çocuğunuz da güçlenebilsin.

3. Hayattaki en büyük hayal kırıklıkları, yanlış beklentiler yüzünden olur

Gençken hepimizin beklentileri daha ufaktır ancak yaş aldıkça beklentilerimizin oluşturduğu balon şiştikçe şişer. Çocuğunuza da büyüdükçe gerçek dışı beklentilere kapılmaması gerektiğini öğretin. Bir şeyleri “böyle olmalı” diyerek düşünüp strese girmemesi gerektiğini anlatın. Pozitif bakış açısı ve açık bir zihinle, hayatın aslında sandığımız kadar kolay veya zor olmadığını görebiliriz. Çocuğunuzun da bu yönünü kuvvetlendirmesine destek olun.

4. Endişe, kişisel gelişimin gizli düşmanıdır

Endişe, hayattan aldığınız keyfi yok etmekten başka bir işe yaramaz. Zamanınızı endişelenerek geçirdiğinizde, hayal gücünüzü boşuna kullanmaktan başka bir şey yapmamış olursunuz. Her çocuğun, hayal gücünü kullanabileceği çok daha güzel yollar var. Çocuğunuza bunu hatırlatmak için elinizden geleni yapın.

5. Ufak davranışlar, büyük değişiklikler yaratır
Hayatta bizi en çok strese sokan şey, olayların kendisinden çok olaylar karşısında gösterdiğimiz davranış şekilleridir

Eğer hayatta etkin bir rol almak istiyorsanız, davranışlarınızı olaylara göre belirleyemezsiniz. Bunun yerine davranışlarınızı seçmeniz gerekir. Hayatta bizi en çok strese sokan şey, olayların kendisinden çok olaylar karşısında gösterdiğimiz davranış şekilleridir. Biz davranışlarımızı ve olaylara karşı verdiğimiz tepkileri daha iyi tanıdıkça ve kontrol altına aldıkça, stresi hayatımızdan uzaklaştırabiliyoruz. Davranışları biçimlendirmenin ne kadar önemli olduğunu çocuğunuza da öğretin. 

6. Şükretmek insanı mutlu ve sağlıklı yapar

Birçok bilimsel araştırma, sahip olduğu şeyler için şükreden ve bunu düzenli olarak yapan kişilerin geleceğe daha pozitif baktıklarını, daha mutlu olduklarını ve daha az hastalandıklarını gösteriyor. Çocuğunuza da hayatta sahip olduğu şeyler için teşekkür etmenin ne kadar önemli olduğunu öğretin. Hatta bunun için bir şükretme günlüğü tutmasını bile önerebilirsiniz.

İlgili yazı: Şükretmeyi alışkanlık haline getirmenin yolları

7. Hayat boyu mutlu olmanın anahtarı, hayatınızı anlamlı kılmaktan geçer

Mutlu anlar insana kendini hep iyi hissettirir. Ama an dediğimiz şey geçicidir ve mutlu anlar da geçip gider. Mutluluğu kalıcı hale getirmek veya hayat boyu mutlu olmak ise hayatı anlamlı hale getirmekten geçer. Çocuğunuzun hayata dair “neden” sorusuna verdiği yanıtı bulmasına, eğer bu yanıt değişirse bunun normal olduğuna inanmasına yardımcı olun.

8. Eylemler, sözcüklerden daha etkilidir

Çocuklar hiçbir zaman anne-babalarını tam anlamıyla dinlemez, ancak her zaman onların yolundan giderler. Bunu aklınızdan çıkarmayın ve çocuğunuzun sizi her gün bir örnek olarak izlediğini, takip ettiğini unutmayın. Bu yüzden sözcüklerinizden çok, eylemlerinizi vurgulayın.

İlginizi çekebilir: Çocuklar için farkındalık soruları

Kaynaklar:
Marc & Angel
Guardian

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale