X

Çocuk ve çocuk gelişimi için yoga ve faydaları

Yoga ile tanışmam yaklaşık beş sene önceydi. Şehir hayatının stresinden ve yoğun iş temposundan yorulmuş, hem ruhsal, hem de fiziksel açıdan daha sağlıklı bir yaşam isteyen birçok insan gibi ben de yogayı tercih ettim. Yoganın farklı tipleri olmasına rağmen temel olarak hepsinin amacı; bireylerin bedensel, ruhsal ve akılsal açıdan daha mutlu, huzurlu ve sakin olmalarını sağlamaktır. Peki ama yaşam kalitemizi etkileyen tüm bu olumsuzluklarla baş edebilmek için sadece yetişkinler mi yogayı tercih edebilir? Uzun yıllardır çocuklarla çalışan bir kişi olarak, stres ve kaygının sadece biz yetişkinlerin dünyasına ait kavramlar olmadığını söyleyebilirim. Şehir hayatı, sınav stresi, aile beklentileri ve akran baskıları gibi faktörlerle çok küçük yaşta tanışan çocuklar, ruhsal ve sosyal açıdan sağlıksız, huzursuz ve dengesiz bir yaşam sürebiliyorlar. Çocuk yogası işte tam bu noktada devreye giriyor. “Ağaç yaşken eğilir” mottosuyla, erken yaşta başlatılan ve düzenli uygulanan yoga çalışmaları, çocukların enerjilerini doğru yöne kanalize etmelerini sağlıyor, sosyal ve eğitim hayatını da olumlu yönde etkiliyor. Peki çocuk yogası nedir ve nasıl uygulanır? Yetişkin yogasından farkı nedir? Çocuk üzerindeki faydaları nelerdir? İşte, çevremdeki insanlardan, özellikle anne-babalardan, sıklıkla duyduğum sorular ve yanıtları:

Çocuk yogası nedir?

Görsel: Kim Klassen

Çocuk yogası, klasik yoga duruşlarının çocuklar için uyarlandığı, eğlence, disiplin, kendine güven ve sorumluluk duygusuyla birleştiği hareketler bütünüdür. Çocuk yogası, bireysel, ikili ve grup egzersizlerden oluşur. Çocuk yogasında amaçlanan ise yetişkin yogasında olduğu gibi beden-akıl-ruh uyumunu dengelemek ve çocuğun bu denge ile yaşamına devam etmesini sağlamaktır. En önemli noktalardan biri ise, çocuk yogasında kaybeden-kazanan diye bir kavramın asla olmamasıdır. Çocuklara rekabetsiz ve güvenli bir alan sunularak, kendi kişiliklerini ve yaratıcılıklarını ifade etme ortamı sağlanır.

Kaç yaşından itibaren çocuğum yoga yapmaya başlayabilir?

3 yaşından itibaren çocuklar yoga yapmaya başlayabilirler. Fakat hiçbir çocuk yoga yapmaya zorlanmamalıdır. Zorla ve baskıyla yapılacak yoga çalışmasının çocuk üzerinde hiçbir faydası olmaz. Tam tersine stres ve yaralanmalara neden olabilir.

Çocuk yogası yapabilmek için nasıl bir ortam gereklidir? Herhangi özel bir hazırlık yapılması ya da malzeme gerekir mi?

Öncelikle temizlik ve hijyen oldukça önemli. Geniş, ferah bir odada çocuk yogası yapılabilir. Alerjisi olmayan çocuklar için bahçeler de tercih edilebilir. En temel malzeme olarak çocukların rahat edebilecekleri matlar gerekmektedir. Ayrıca, zorunluluk olmamakla beraber çalışmanın işleyişine göre göz yastıkları, battaniyeler, farklı oyuncaklar ve objeler de kullanılabilir. Çalışma süresince rahat edebilmek adına çocuklar terletmeyen, dar ya da çok kalın olmayan kıyafetleri tercih etmelidirler. Son olarak, çocukların yoga öncesi çocuğun çok tok ya da aç olmamasına özen gösterin.

Çocuklarda yoga uygulaması nasıl yapılıyor? 

Çocuk yogasında, yetişkin yogasından farklı olarak duruşlarda daha az süreli kalınır ve hareketler birkaç kez tekrarlanır. Şarkılar, hikayeler ve oyunlarla birleştirilip yaş gruplarına göre uygulanır. Bir çocuk yoga çalışmasının en önemli unsurlarında biri eğlencedir. Çocuk yogasında bulunan asanalar(temel duruşlar) isimlerini hayvan, bitki, obje ve doğa isimlerinden alır. Ders süresi ve akışı ise çocukların yaşlarına göre belirlenir. Çocuk yogası birebir yapılacağı gibi sınıflarda grup halinde de yapılabilir.

Çocuk yogasının faydaları nelerdir?

Çocuk yogasının faydalarını, zihinsel, fiziksel, ruhsal ve sosyal olmak üzere 4 başlık altında toplayabiliriz. Zihinsel açıdan, yoga çoçuğun özgüveninin ve motivasyonunun artmasına yardımcı olur, daha kolay ve farklı öğrenme yollarını deneyimlemesini sağlayarak kendini ifade etme becerisini arttırır. Sosyal açıdan ise, grup çalışması bilincini, yaratıcılık ve problem çözme yetilerini geliştirir ve sınav kaygısının azalmasına yardımcı olur. Çocukların fiziksel gelişimine olan faydaları ise, iç organları düzenlemesi, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, esneklik-denge-güç koordinasyonunu arttırması diyebiliriz. Ayrıca, erken yaşta düzenli olarak yoga yapmaya başlayan çocuklarda ergenliğin daha kolay geçtiği gözlemlenmiştir. Ruhsal açıdan yoganın çocuk üzerindeki olumlu etkilerinden bahsetmek gerekirse de, çocukta çevreye, bireylere karşı önyargı, dışlayıcı tutum ve ayrımcılık gibi olumsuz davranışların önlenmesini, maddiyat, marka ve nesne bağımlılıkları konusunda özgürleşmeyi sağladığını söyleyebilirim.

İlgili yazı: Yoganın bedene sağladığı 5 muhteşem fayda

Anne ve babalar, en çok hangi nedenlerle çocuklarına yoga yaptırmayı tercih ediyorlar?

Hiperaktivite ve dikkat eksikliği olan çocuklarını yogaya başlatan ebeveynler sıkça oluyor. Ayrıca, çocuk yogasının astım, uykusuzluk ve sindirim problemleri üzerindeki önleyici etkilerinden haberdar olan anne ve babalar da çocuklarını yogaya başlatabiliyor.

Çocuk yogası nerelerde yapılabilir?  

Özellikle küçük yaştaki çocuklar için kreşler ya da çocuk atölyeleri en ideal yerlerdir. Bazı yoga merkezlerinde de çocuk yogası dersleri veriliyor. Yoga deneyimi olan ebeveynler, uzman kişiler tarafından hazırlanmış çocuk yogası kitapları ve dvd’ler eşliğinde de çocuklarına evlerinde yoga yaptırabilirler; ama yoganın sistematik bir şekilde yapılması adına bir çocuk yogası eğitmeninin tercih edilmesinde fayda var.

Otizm gibi yaygın gelişimsel bozuklara sahip olan çocuklar yoga yapabilir mi?

Nefes alan her birey yoga yapabilir. Özellikle Amerika’da yoga bir terapi yöntemi olarak sıkça kullanılıyor. Yoga kaynaklı entegre hareket terapisiyle otizmli çocukların gelişim alanlarında karşılaşılan eksikliklerin tamamlanmasına ve sosyal hayatta var olabilmelerine katkı sağlanabilir. Ancak, bu çalışmaların verimli geçmesi adına derslerin birebir ve bir çocuk yogası eğitmeni tarafından uygulanması çok önemli. Daha detaylı olarak bilgi sahibi olmak isteyen ebeveynlere, Louise Goldberg’in Yoga Therapy for Children with Autism and Special Needs kitabını okumalarını tavsiye ederim.

Aslı Ersoy
Müze eğitimcisi / Çocuk yogası eğitmeni
asliersoy13@gmail.com
Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale