X

Çocuğunuzun kuralları kabullenmesi için ne yapabilirsiniz?

Siz de başınızı sağa sola çevirdiğinizde kuralları çiğneyen insanları görüyorsunuzdur. Kimi zaman çimlere basarak geçen, kimi zaman kırmızı ışıkta geçen, kimi zaman da yere sigarasını atan ya da tükürenleri. Eğer plaza insanı iseniz bu durumu daha çok aynı iş yerinde çalışıp birbirine selam vermeyenlerde görürüz. Bu bireyleri insan olduklarını unutan insanlar olarak tanımlıyorum. Nitekim saydığım örneklerin toplumda normal ve kabul görür olması ne üzücü. Bu örnekler kabul gördüğünden, kuralları yok sayma hali; kimi zaman hayvanların, kimi zaman da insanların canını yok saymaya vardı.

İki ayrı isteğin iki yüze etkisi

Anne ve babalar çocukların toplumda saygın bireyler olması için ellerinden geleni yapma çabasındadır. Bunun için çocuklarının öğrettikleri kurallara hemen uymasını beklerler. Çocuk, anne ve babasının istek ve taleplerine uymayınca ebeveynin başvurduğu çözüm yöntemi çoğu kez ne yazık ki ceza oluyor. Bir ailede çözüm yöntemi olarak ceza kullanılıyorsa; o aile çocuğunu baskı altına alıyor demektir. Baskılanan her çocuk kendi istek ve arzularını yaşanır kılmak ister. Bunu da gerçekleştirir. Şimdi bana “Çocuk hem baskı altında, hem de bunu çözmüş; sorun nedir?” diyebilirsiniz. Çözüm ama nasıl bir çözüm? Acaba bu çözüm yönteminin çocuklarınızın kafasını karıştırıyor olabileceğini hiç düşündünüz mü? İkiyüzlü çocuklar tam da bu ebeveyn tutumunun eseri diyebiliriz.

Gelin birlikte bakalım: Çocuk ebeveynin kuralını nasıl anlar?

Çocuğa herhangi bir kural verildiğinde çocuk kuralın ne olduğunu anlayamaz. Bu kural vermenin ilk evresidir. Bu evrenin adı “bilme/öğrenme” dönemidir. Çocuğa öğretilen tüm kurallar onun dünyasında kafa karıştırıcıdır. Ebeveyn tarafında ise işler oldukça hızlı ilerler. Derler ki “Kaç defa anlattım hala böyle neden yapıyorsun?” ya da “İnadına yapıyor bu çocuk!” gibi yorumları duyarım. Bu yorumların duyulduğu evre ise ikinci evredir. Bu evre yorum evresidir. Evreler arasında seri bir geçiş vardır. Birinci evre olarak tanımladığım öğrenme evresinde çocuk söylenenin ne olduğunu öğrenir; ikinci evre olarak tanımladığım yorum evresi ise bu söylenenin neden ve niçin yapıldığını kavramaya başladığı evredir.

Dikkat! Hata tam da burada yapılıyor olabilir!

Ebeveyn evreler arasında farkı kavradığında rahatlar. Ama onları yeni bir gündem bekliyordur. Bu da çocuğa kural veya bilgi verirken bu söylemin yaş gruplarına ve çocuğun mental sürecine bağlı olarak değişkenlik göstereceğidir. Mesela eğer tırnaklarını yersen midende bir tırnak ağacı çıkar söylemini 5 yaşındaki bir çocuk anlamaz ve gerçekten midesi ağrıdığında içinde bir tırnak ağacının çıkıyor olduğuna ilişkin korkuya kapılırken, 10 yaşındaki bir çocuk bunun ayrıma varmış olur.

Yapılması gerekenler

Anne ve babanın bu dönemde de sabırlı olması oldukça önemlidir. Kurallar tam, net ve çocuğun yaşına göre anlatılmazsa çocuk bu kuraları anlayamaz. Ve birtakım kavramları kendi içerisinde tam olarak anlamlandıramaz.

Çocuklarının kuralları içselleştirmesi, kabullenmesi demek, anne ve babasını içselleştirmesi demektir. Anne ve baba çocuğunu eğitim sürecinde ne kadar anlarsa aslında çocuğunu o kadar duyar ve çocuğu ile bir o kadar da empatik frekansı yakalamış olur. Yorum evresi olan “Söylüyorum, söylüyorum, anlamıyor” yerini empatiye bıraktığında çocuk duyulduğunu ve anlaşıldığını hisseder, kabullenir. Bir çocuğun kuralları kabullenmesi demek, anne babasını kabullenmesi demektir!

Anne-babanın çocuğunu kabullenmesi doğaldır, doğuştandır, ancak çocuğun ebeveyni kabullenmesi aynı frekansta gerçekleşmez. Bunun için de ebeveynin çocuğuna kendisini sevdirmesi gerekir. Sevmek ve sevilmek, sevdirmek arasındaki fark budur; kendinizi nasıl konumlandırdığınızdır.

Şimdi etrafınızdaki insanlara bir kez daha bakın; toplumda yaşanan tüm bu aykırı ihlalleri, insan olmanın doğasını anne-babası kabul etmeyen ve edemeyen tüm bireyleri selamlayarak… Ben hala insan olmanın duygu yelpazesindeki tüm duyguların konuşularak, anlaşılarak ve ağızdan çıkan beyanın samimiyetine inanarak ilerleyenlerdenim. Düzene aykırı davrandığım, toplumun normaline uymadığım zamanların çokluğuna dönüp baktığımda gülümsüyorum. Bu yazımın amacı da benim gibi gülümseyenleri bulabilmek…

Sevgiler.

İlginizi çekebilir: Bukalemun çocukları görebilmek: Ebeveynin tutumu çocuğun kişiliğini nasıl etkiler?

Gözdem Özdem: 2013 yılında İstanbul Bilim Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden mezun olan Psikolog Gözdem Özdem, İstanbul Arel Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini Uzman Klinik Psikolog olarak 2016 yılında tamamlamıştır. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde çeşitli kliniklerde eğitim amacıyla bulunan Psikolog Gözdem Özdem, hastane çalışmasıyla eş zamanlı Psiko-Onkoloji derneğinde de aktif olarak; kanser hastalarının yaşadığı bu süreçte gerek hastaya gerekse hasta yakınlarına yönelik çalışmalarını yer almaktadır. 2013 yılında Çocuk Psikiyatristi Dr. Nuşin Bilgin ile birebir çalışma fırsatını elde eden Gözdem Özdem onkoloji ile eş zamanlı çocuk ve oyun psikoterapisi hizmetlerini de vermektedir. 2014 yılında Göztepe Medical Park Onkoloji Birimi'nde Onkoloji hastaları ile çalışma hayatına devam etmiştir. Uzman Klinik Psikolog Gözdem Özdem, 2015 yılından itibaren Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi'nde Tıbbi Onkoloji Birimi hastaları başta olmak üzere çalışmalarına devam etmektedir. Onkoloji hastaları ile grup terapisi deneyimi de gerçekleştiren Gözdem Özdem, aynı zamanda herhangi bir bedensel sağlık sorunu olmayan yetişkin bireylere de psikoterapi hizmeti sunmaktadır. İlgi Alanları: • Kanser • Sağlık Psikolojisi • Travma • Ölüm ve Yas Süreci • Çocuk Psikolojisi • Aile Danışmanlığı

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale