X

Çocuğunuza suyun faydalarını anlatmanın ve ona su içme alışkanlığı kazandırmanın yolları

Çocuk yaşta öğrendiğimiz alışkanlıklar daha kalıcı olduğu için, temel eğitime son derece önem veriyoruz. Çocuklarımıza daha küçük yaşlarda hayvan ve doğa sevgisi aşılamaya çalışırız. Onlara ağaçların önemini anlatırız, çöplerimizi çöp kutusuna atmanın da… Onları her şeyden önce topluma faydalı bir insan olarak yetiştirmek isteriz.

Benim de bir oğlum var ve ona elimden geldiğince bu konularda eğitim vermeye çalışıyorum. Suyun faydalarını öğrendikten sonra, ona su içme alışkanlığı kazandırmak istedim. Zamanla da su konusunda tasarruf etmeyi ve dünyadaki su kirliliğinin etkilerini hem kendisine hem de oğlumun sınıf arkadaşlarına anlatmaya çalışıyorum.

Bu yazımda ise biraz daha eğlenerek öğrenebilecekleri bir yöntem ile suyun önemini anlatmak istedim. Umarım sizler de keyifle kendi çocuklarınızla, yeğenlerinizle, öğrencilerinizle denemek istersiniz.

Çocuklara yeteri kadar su içip içmediklerini öğretebilirsek, bu onların hayat boyu takip edebilecekleri bir alışkanlık olur.

Su içme miktarı deneyi

Çocuklara yeteri kadar su içip içmediklerini öğretebilirsek, bu onların hayat boyu takip edebilecekleri bir alışkanlık olur. Bu sayede uzun vadede susuzluğun neden olabileceği rahatsızlıklardan da onları korumuş oluruz.    

Daha önce birçok kez idrar renginin su içme alışkanlığımızdaki yerinden bahsettim. Ancak, bu alışkanlık çocuklar için de önemli bir gösterge aynı zamanda. Çocuklarımız bazen okulda oyun oynamaya dalabilirler ve su içmeyi unutabilirler veya çok sıcak bir günde yoğun bir efor sarf edip yeterli su içtiklerini düşünebilirler. Tüm bu olasılıklara karşın takip etmeniz gereken en önemli şey çocuğunuzun idrar rengi.

Su içme miktarı deneyinde çocuğunuz ile birlikte güzel bir tablo hazırlayabilirsiniz. Bu tabloyu birlikte oluşturabilir ve her günün sonun idrar renginin durumuna göre gülen yüz veya yıldız gibi stickerlar kullanabilirsiniz. Burada amaç çocuğun idrar rengini takip etme alışkanlığını kazandırmak. Böyle bir alışkanlığı kazandırabilmek için eğlenceli bir yöntem kullanmak oldukça etkili. Belki başta biraz zahmetli gelebilir ancak buna kesinlikle değecektir. Bu uygulamadan sonra çocuğunuz yetersiz su içtiğini anladığında, susama hissi oluşmasa bile su içmek için yeterli bir sinyal alacaktır.

Unutmayın ki, çocuklar susuzluğa karşı yetişkinlere oranla daha hassastır. Susama hissinin acıkma hissi ile karışmasını önlemek adına yeterli su içtiklerinden emin olunuz. Bu sayede obezite gibi problemlerin de önüne geçmiş olursunuz.

Unutmayın ki, çocuklar susuzluğa karşı yetişkinlere oranla daha hassastır.

Su kirliliği deneyi

Çevre mühendisliği eğitimi alırken üniversitede bize bir deney yaptırmışlardı. O zaman bana çok acımasız gelmişti ancak şimdi suyu kirletmemek adına son derece dikkatli davranmamda etkisi büyüktür.

Deneyimiz şu şekildeydi; birkaç tane küçük fanus alınır ve içlerine de 1’er Japon balığı alıp her fanusa farklı kirlilikler eklenir. Bu kirlilikler hem farklı miktarlarda hem de farklı kaynaklardan alınır. Amacımız ise suda yaşayan canlıların su kirliliğinden nasıl etkilendiklerini görmek. Tahmin edebileceğiniz gibi birçoğu öldü. Bizler de bu deneyin bir parçası olmanın tuhaflığını yaşıyorduk. Neticede bu bilim adına yapılan bir deneydi ancak canlı kullanmıştık. Şimdi anlıyorum ki bu deney, birçok balığın ve o balıkları yiyenlerin sağlığı açısından önemli bir deneymiş. Sizler de buna benzer bir deney evde yapabilirsiniz. Biraz farklı bir şekilde ve sabırla bu konuda çocuklarımızın su kirliliğine duyarlılığını artırabiliriz.

Yine cam fanus ve balığımız olsun. Ancak bu sefer balığı öldürebilecek kirli madde suda olmasın. Hatta toksik madde de içermesin, suyun içerisine biraz saksı çiçeği için kullanılan kumdan ekleyin. Böylece simsiyah bir su ortaya çıkacaktır. Önünüzdeki fanusun yanına bir başka bir fanus alın. İki suyu yan yana getirip çocuğunuzla bu konuda ne düşündüğünü, eğer balığı temiz sudan alıp kirli suya aldığımızda neler olabileceğini konuşun. Ona balığın kirli suda nefes alamayacağını ve hastalanabileceğini açıklayın. Çocuklar için ölümü anlamak kolay olmadığından ona kirli bir suda balığın nasıl mutsuz olacağından, çevresini rahat göremeyeceği için kendisinin ve balığın birbirini nasıl göremeyeceğinden bahsedebilirsiniz.

Daha sonrasında bu kirli suyu arıtıp, temiz suya birlikte dönüştürebilirsiniz. Hem de çok basit bir yöntem ile.

1 pet şişe, filtre kağıdı (filtre kahve için kullanılan filtrelerde de olur), kömür ve kum alın. Şişeyi huni kısmına yakın bir yerden kesip ters çeviriniz, pet şişenin içerisine oturtun. Hunimizin içine filtre kağıdını yerleştirdikten sonra sırasıyla kum – kömür- kum katmanları şeklinde arıtma katmanlarınızı oluşturun. Daha sonra topraklı suyunuzu yavaşça minik arıtma huninizden akıtın. Su katmanlardan geçerken suyunuzu temizlendiğini göreceksiniz.

Bu deney ile hem kirli suyun zararlarını hem de kirli su arıtma yöntemini çocuklarınızla birlikte öğrenebilir ve deneyimleyebilirsiniz.

 

İlginizi çekebilir: Yeterince su içtiğimize inanıyoruz, peki gerçekten öyle mi?

Yazarın diğer yazıları için tıklayın. Yazarın diğer yazıları için tıklayın. 

Oya Milli Sülün: Sulak bir ülke olan Hollanda'da doğup, büyümeme rağmen, kendimi bildim bileli bir bardak su içmez, üniversite yıllarında okurken de içme suyu ile ilgili hiçbir çalışma yapmak istemezken, yaşam beni "canlı su" uzmanı yaparak hayatın ne kadar ironik olduğunu kanıtladı. Ben de hayatın bana verdiği cevaba karşılık, suyun bilinmeyenlerinde önce bir güzel kayboldum sonra da kendimi de bulup çıktım… Siz de su deyip geçmeyin, çünkü SU: aşktır, sanattır, sevgidir, barıştır, bununla birlikte aynı zamanda şifadır, enerjidir, yakıttır, güçtür, bazen de afettir, seldir, çığdır...

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale