X

Çocuğunuza ödev yapma alışkanlığı kazandırmanın etkili ve kolay yolları

Ödev yapmak, hem çocuklar hem de aileler için yorucu ve zorlayıcı bir zaman dilimi haline gelebiliyor. “Hadi” kelimesi çocukların duymaktan bıktığı bir kelime haline geldi. Aileler de “Of, yine mi? Ödevler ne işe yarayacak? Bugün ödevim yok! Zaten öğretmen kontrol etmiyor, yapmasam da olur” cevaplarıyla sık sık karşılaşıyor. Ödev yapma, tam anlamıyla bir kargaşa ve çatışma haline dönüşebiliyor.

Uzun bir okul gününden sonra, evde dinlenip, ekran başına geçip eğlenmek varken ödev yapmanın çocuklar için zor olduğunu kabul etmemiz lazım. Zor olduğu için de ertelemek kaçınılmaz oluyor. Aslında sadece eğlenecekleri zamandan kısmak zorunda kaldıkları için ödev yapmaya direnç göstermiyor çocuklar; aynı zamanda, ne ödev yapılacağını, ödevin içeriğini veya ödevin verildiği konuyu anlamıyor, nereden başlayacaklarını ve ödevin ne kadar süreceğini kestiremiyor olabilirler. Bu kadar belirsizliğin içinde de ödevle uğraşmamak daha kolay oluyor.

Ödev yapmanın faydaları

Ödev yapmak çocukların kaçtığı bir görev olsa bile, araştırmalar uzun vadede ödev yapmanın çocuklara fayda sağladığını söylüyor. Öncellikle, ödevleri tamamlamak akademik başarıyı arttırıyor. Okulda öğrenilenler ödev ile pekişiyor ve bilgi kalıcı hale dönüşüyor. Sınavlara çalışmayı da kolaylaştırıyor.

Akademik başarının yanı sıra, ödev yaparken kazanılan çalışma becerileri, zaman yönetimi, organize olabilme, öncelik belirleme ve bunu bir alışkanlığa dönüştürme çocukların özellikle kendi kendilerini yönetmek zorunda kaldıkları üniversite dönemi ve çalışma hayatı gibi zamanlarda sorumluluk almalarını ve aldıkları sorumluluğu etkili bir şekilde yönetebilmelerini sağlar.  Çalışma alışkanlığı kazanmak, çocukların aynı zamanda duygu, istek ve dürtülerini yönetme becerisini de geliştirir, bununla birlikte davranışları üzerindeki kontrolü artar.  Eğer ödevini tamamlamadan iPad ile oynayamayacağını öğrenmiş olan çocuk, oynama isteğini ertelemeyi de öğrenir.

Çocuğunuz için ödev yapmanın etkili ve kolay yolları

“Çocuğumuza nasıl ödev yaptıracağız?” sorusunun akıllara takıldığını biliyorum. Ödev yapma konusunda çocuğunuz iç motivasyonunu ancak zamanla geliştirir. Ödev yaptıkça onun hayatını etkileyen olumlu sonuçları deneyimledikçe motivasyonu artacak ve bu şekilde de çalışma alışkanlığını kazanmış olacaktır. Ödev yapınca akademik başarının artması, ödevi tamamladıktan sonra bile kendine ait zamanın kalması, evdeki çatışmaların azalması ve ailecek evde keyifli geçirilen vaktin artması ile çocuğun motivasyonu da artacaktır.  Ödev yapma alışkanlığını kazandırma konusunda ilk görev anne baba ve öğretmenlere düşüyor. Birkaç strateji değişikliği yapıp, bir ödev rutini oluşturarak başlayabilirsiniz:

Çocuğunuzun okuldan veya okul dışı aktivitelerinden sonra eve geldiği saate göre bir dinlenme payı bırakarak, ödeve başlama saati belirleyin. Eve geliş saatine göre, ödeve başlama saati değişebilir anca tutarlı olmak önemlidir. Pazartesi günleri için ödeve başlama saati 18:00, salı günleri ise 18:30 olarak belirlediyseniz, her pazartesi ve salı için bunu uygulayın.

Ödev yapılacak bir alan belirleyin. Bu alanın sessiz ve dikkat dağıtıcılardan uzak olduğundan emin olun. Ancak sizin de uzaktan izleyebileceğiniz bir alan olsun. Hatta, çocuğunuzla birlikte o alanı, ona özel yapmak ve onunla birlikte düzenlemek sahiplenmesine de fırsat tanıyabilir.

Ödev yapmayacağı bir gün belirlemek, çocuğunuzun motivasyonunu arttırabilir. Bazı okullar haftanın belirli bir günü ödev vermiyor, bu durumda ödevsiz gün olarak o gün belirlenebilir. Yoksa cuma günleri haftanın son günü olduğundan ve ertesi gün tatil olduğundan, ödeve ara vermek için iyi bir gün olabilir.

Ödül kullanın. Ödevlerin tamamlanmadığı zaman ceza vermek yerine, ödevleri zamanında ve tam yaptığı için çocuğunuzu ödüllendirin. Ödülü bir ayrıcalık kazanmak olarak belirleyin. Bunun için fazladan ipad oynama, televizyon izleme veya bilgisayar oynama çocuklar için çok iyi bir ayrıcalık olabilir. Ya da, 15 dakika geç yatma süresi tanınabilir ve bu şekilde kendine daha fazla vakit ayırma ayrıcalığını kazanacaktır. Genelde kısıtlı bir şekilde tüketilmesine izin verilen bir yemeği yeme ayrıcalığını kazanabilir.

Ödevin tamamlanması ve ayrıcalık kazanabilmesi için iyi bir zamanlama yapmak önemlidir. Yaklaşık olarak bir ödev bitirme zamanı belirleyebilirsiniz. Buna göre ödevine zamanında başladığında ve o zamanı etkili kullandığı zaman, yatma saatine kadar serbest zaman elde edecektir. Ancak, ödeve geç başladığında veya çok oyalandığında serbest zamanı da o kadar kısalacaktır. Buna göre, okuldan geldikten sonra bir dinlenme zamanı olur ancak bu kesinlikle tam anlamıyla serbest zaman değildir. Çünkü eğer ödevden önce çocuğunuz istediğini yaptığı bir serbest zaman kullanırsa, ödev sonrasında onu almaya değecek bir durumu kalmaz. Ayrıca da ödeve başlaması da çok zor olur. Ödev tamamlandıktan sonra serbest zamanın ona kalacağı fikrinin oluşması ile birlikte çocuğunuz zaman yönetimi yapmayı ve duygularını ve davranışlarını kontrol etmeyi de öğrenmeye başlamış olur.

Ödev saati geldiği zaman ödevin planlanması önemlidir. Çocuklar nereden başlayacağını ve ödevin ne kadar süreceğini, ne zaman ara verebileceklerini bilmezlerse ödevi gözlerinde büyütebilirler ve yapmaya direnç gösterebilirler. Buna göre;

  • Günün ödevlerini, bir yere sıra ile yazın.
  • Her ödevin ne zaman bitmesi gerektiğini not edin. Buna göre, öncelik olandan başlayarak o gün bitmesi gereken ödevler için hedef koyun.
  • Hedef koyarken somut olmasına özen gösterin. Türkçe kitabından 3 sayfa okuma, matematikten 15 soru çözme vb.
  • Bir ödevden diğerine geçerken ara verin. Aralar 5 dakikayı aşmamalıdır. Bu aralarda, çocuğunuz su içebilir, ufak bir şey atıştırabilir, sizinle sohbet edebilir ya da evin içinde yürüyebilir.
  • Ödev yaparken zorlandığı her soruda sizden destek alması ödev saatini uzatabilir ve verimliliğini düşürebilir. Zor gelen sorularda, çocuğunuza yanına bir işaret koymasını ve en sonda birlikte bakabileceğinizi yoksa öğretmenine sorması gerektiğini anlatabilirsiniz. Ödevler tamamlandıkça yanına işaret koymayı unutmayın. Herkes hedeflerini tamamladığını görmekten mutlu olur.

Ödev kontrolünün yapılması önemlidir. Anne babanın sadece yapılıp yapılmadığını kontrol etmesi yeterli olabilir. Ancak, öğretmenin ödev hakkında bir geri bildirim sağlaması çocuğun alışkanlık geliştirmesi için, doğru yaptığını bilmesi ve yanlış yaptığını da öğrenmesi için bir fırsattır. Ayrıca, hiç kimse çaba harcadığı bir görevin fark edilmemesinden ve “boşuna yapmışım” hissi yaşamaktan hoşlanmaz.

Çocuğunuz ödevini, zamanını etkili kullanamadığı ve çok oylandığı için eksik bıraktığı durumlarda, çocuğunuzun öğretmeninden özür dileyip bir açıklama yapması sorumluluk alması için bir adımdır. Ayrıca da, eksik bırakılan ödevler hafta sonu ödevine eklenebilir ya da ödevsiz günde tamamlanabilir. Bu şekilde, çocuğunuz davranışının sonucunu öğrenir.

Ödev rutinlerinizi oluştururken çocuğunuzla anlaşarak yapmanız, çocuğunuzun sahiplenmesini, sorumluluk almasını ve anlaşmanıza uyumunu arttıracaktır.

Unutmayın ki, en önemli nokta tutarlı olmak ve karar verdiğinizi geri adım atmadan uygulamaktır!

Uzman Psikolog Sandy Kohen: Sandy Kohen, Koç Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra Okan Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisans programını tamamladı. Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nde farklı hastanelerde psikolog olarak staj yaptı. 2014 yazında Yale Üniversitesi Çocuk Araştırmaları Merkezi’nde (Yale Child Study Center) psikoeğitimsel ve klinik araştırma, değerlendirme ve uygulama çalışmalarına katıldı. 2011 yılından beri çocuk, ergen ve genç yetişkinlerle kaygı bozuklukları, duygudurum bozuklukları ve dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu üzerine hem Türkçe hem İngilizce olarak psikoterapi ve aile danışmanlığı; yetişkinler ile iş hayatında performans ve odak arttırma üzerine bireysel koçluk çalışmalarını sürdürmektedir. Mevcut olarak, YDY Eğitim Araştırma Danışmanlık Merkezi’nde Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemi ile psikoterapi çalışmalarını devam ettirmektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale