X

Psikolojik destek zamanı: Çocuğu terapiye hazırlamak

Çocuklar, nadiren bir psikoloğa gitmeyi talep ederler. Genelde ebeveynler bir uzmandan destek almaya karar verir.

Pek çok ebeveyn; çocuklarına psikoloğun ne yaptığını, neden psikoloğa gideceklerini açıklamakta güçlük çeker.

Kliniklerde çocukların zaman zaman ‘Ben buraya oyun oynamaya geldim’, ‘Annemin arkadaşı İrem Teyze’ye geldim’ gibi söylemlerine şahit olurum. Kimi çocuklar da, kendilerine hiçbir açıklama yapılmaksızın, hazırlıksız ve plansız bir şekilde kliniğe getirilirler. Oysa çocuğun kendi hayatıyla ilgili gelişmeleri bilmeye hakkı vardır. Planını ve rutinini bilen çocuğun, terapötik işbirliği kurma ihtimali yüksektir.

Planını ve rutinini bilen çocuğun, psikolog veya psikiyatristle terapötik işbirliği kurma ihtimali de yükselecektir.

Eğer çocuğunuzu bir uzmana götürecekseniz, bunu çocuğunuza açıklamanız gerekmektedir.

Peki, psikoloğa gideceğinizi çocuğunuza nasıl açıklayabilirsiniz? Psikoterapi süreci hakkında çocuğunuzu nasıl bilgilendirebilirsiniz?

Dürüst olun

‘Yalnızca sorunlu kişiler, deliler psikoloğa gider’ çağından çok uzaktayız. Çocuğa bir arkadaşınıza veya bir oyun ablasına gittiğinizi söylemek yerine, bir psikoloğa gittiğinizi anlatın. Unutmayın, çocuğa rağmen değişim olmaz! Çocuklar, kendilerinin yanlış bilgilendirildiğini fark edince kızgın ve öfkeli olurlar. Dolayısıyla niye terapiye gittiğiniz konusunda şeffaf ve dürüst olun.

Terapiyi açıklayın

Terapiyi şu şekilde anlatabilirsiniz:

‘Bazen çocuklar hayatlarında çeşitli problemler yaşarlar. Mesela kimisi geceleri korkar, kimisi arkadaş edinmek konusunda zorlanır, kimisi annesi ve babası boşandığı için buna uyum sağlamakta güçlük çeker. Bazen çocuklar korktuklarında, işi; çocukları dinlemek, onlarla sohbet etmek, çocukların duygularını anlamaya çalışmak olan, onlarla oyun oynayan, sohbet eden, çizim yapan, çalışmalar yapan bir uzmana giderler. Geçenlerde biz de böyle birisine gittik. Adı İrem. Gerçekten bize çok yardımcı oldu. Bize de anne babalık konusunda bazı yöntemler öğretti ve önerilerde bulundu. İrem Abla bir psikolog. Vücudumuz için gittiğimiz doktorlar gibi, İrem Abla’yı da duygular için gittiğimiz bir doktor olarak düşünebilirsin.

O, kabusları neden yaşadığını anlamaya yardımcı olabilir. Artık korkmak zorunda değilsin.’ gibi.

İçeriği anlatın

Seansların ne kadar süreceğini, tahminen seans odasında neler olacağını anlatın. Eğer çocuğunuz küçükse, seans süresini somut örneklerle açıklayın. Örneğin; ‘Yapboz çözdüğün süre kadar İrem Abla’yla olacaksın’ gibi açıklayabilirsiniz. Psikoterapisti ne kadar sıklıkla ziyaret edeceğinizi açıklayın.

Ççocuğunuza kulak verin

Çocuğunuzun terapiyle ve uzmanla ilgili tüm sorularını yanıtlamaya hazırlıklı olun. ‘Orada bana ne soracaklar?’, ‘Ne kadar psikoloğun yanında kalacağım?’ gibi soruların sorulması muhtemeldir.

İlgili yazı: Çocuğunuza “gerçek” ve mutlu çocukluk anıları armağan edin

Çocuğu sorunlu göstermeyin

Evdeki tek problemli ve sorunlu kişi çocukmuş gibi bir tavır takınmaktan kaçının ve çocuğunuzu günah keçisi yapmaktan uzaklaşın. Aksine, yaşanan sorun için tüm aile üyelerinin destek alacağını belirtin.

Herkes için

Psikoloğun herkes için olduğunu, pek çok ailenin ve çocuğun psikolog desteği aldığını anlatın.

Örnek verin

Eğer geçmişte bir uzmandan destek aldıysanız ve bu süreç size faydalı olduysa, bunu çocuğunuzla paylaşabilirsiniz.

Zamanlamaya dikkat edin

Seans vakitlerini planlarken; çocuğunuz için çok kıymetli olan ve önem teşkil eden zamanlara planlamamaya özen gösterin.

Gizliliğin altını çizin

Terapistin, çocuğun söylediklerini önemsediğini ve terapi odasındaki her şeyin terapist ve çocuk arasında kalacağının altını çizin.

Kitaplardan faydalanın
Çocuğunuzu terapiste hazırlarken, bu noktada kitaplardan faydalanabilirsiniz

Psikoloğa gitme sürecini çocuklara anlatan çeşitli kitaplardan faydalanın.

Tehdit olarak kullanmayın

Terapiyi asla bir disiplin merkezi ve tehdit mekanizması olarak kullanmayın.

Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat: Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji & Uluslararası İlişkiler bölümlerinden çift ana dal dereceleriyle mezun olmuştur. İngiltere’de University of Westminser’da Örgütsel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır ve akabinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji (çift ve aile terapisi alt dalı) programında ikinci yüksek lisans programından mezun olmuştur. Çocuklarla, gençlerle, yetişkinlerle, ailelerle ve çiftlerle psikoterapi yapmaktadır. Çalışmalarında; sistemik, EMDR, şema, bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, çözüm odaklı terapi yöntemlerini kullanmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale