X

Çeyrek yaş krizi: Anlam arayışınıza, olağan çalkantılarınıza ışık tutacak 3 kitap

20’lerden 30’lara uzanan, ilk gençliğimizden yavaş yavaş sıyrılıp yetişkinliğe adım attığımız zamanlar… Kimi zaman bir yol ayrımı; hayatı, anlamı, aslında kim olduğumuzu anladığımız bir kavşak. Potansiyelimizi açığa çıkaramamaktan korktuğumuz, geri kalmaktan kaygılandığımız bir  dalgalı süreç. Öncelikle yalnız değilsiniz, rahatlayın: 25-33 yaş aralığının yüzde 75’inde bu kriz haline rastlanıyor. Kişisel gelişim kitaplarından hep birlikte biraz yılmış olsak da, türün faydalı örneklerini görmezden gelmemeli dedik ve çeyrek yaş krizine bire bir, bu üç kitabı derledik. Göz atın, pişman olmayacaksınız!

A Tree Grows in Brooklyn – Bir Genç Kız Yetişiyor

“Tanrım, hayatımın her saatinin her dakikasında bir şeyler hissetmeme izin ver. Mutlu olayım ya da üzgün. Üşüyeyim ya da sıcacık olsun içim. Ya da acıkayım… ya da yiyecek o kadar çok şeyim olsun ki gözüm doysun… Yırtık pırtık kıyafetlerim olsun ya da son moda kıyafetlerim. Çok içten olayım ya da hain. Ya dürüst olayım ya da yalancının teki. Kendimle gurur duyayım ya da günah işleyeyim. Sadece izin ver hayatımın her değerli dakikasında ben bir şey olayım. Uyuduğumda, sürekli hayal kurayım ki yaşadığım hiçbir an boşa gitmesin.”

Amerikalı Betty Smith’in kaleme aldığı roman, 20. YY’ın ortalarında, Brooklyn’de zor şartlarda yaşayan Francie’nin hayat hikayesine odaklanıyor. Francie’nin zorluklara kafa tutarken gösterdiği dayanıklılık, kaderimizin çoğu zaman elimizde olduğuna iyi bir örnek. İşten atılıyor, parasız kalıyor; ama ne zorluklar ne de belirsizlik kahramanımızı yıldırabiliyor. Francie’ye mutlaka kulak verin.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

The Untethered Soul – Özgür Ruh

“Sınırlarınızdan tamamen kurtulmak nasıl olurdu ya da sınırlarınızın ötesine çıkmak? Her gün iç huzuru bulabilmek ve özgürlüğünüze tamamıyla kavuşmak için neler yapabilirsiniz?”

Michael A. Singer, çok satan kitabında bizleri sabotörlerimizi, kanıksadığımız duygu, düşünce ve davranış kalıplarını sorgulatacak bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yaş döneminde kafamız binlerce kaygıyla doludur: Ruh eşimizi bulabilecek miyiz, sevdiğimiz türde bir işe kavuşabilecek; bunu yaparken kiramızı da ödeyebilecek miyiz? Deli deli sorular… Uzatmayalım; bu kitap iç sesimizle imzalayacağımız barış anlaşmasının ilk adımı olabilir, denemeye değer!

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

The Subtle Art of Not Giving a Fuck – Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı

“Yaşımız ilerledikçe, tecrübe kazanırız ve fark ederiz ki, önceden çok fazla değer verdiğimiz insanların fikirleri o kadar da önemli değildir. İhtiyacımız olan sevgiyi bulduğumuzda, bir zamanlar utanç verici bulduğumuz reddedilişlerimiz  de öyle. İnsanların hakkımızdaki detayları aslında o kadar da umursamadıklarını da görürüz… Başkaları içinse kendimiz için bir şeyler yapmamız gerektiğini anlarız. Özünde, kime ne kadar değer vereceğimiz konusunda daha seçici oluruz. Bu belki de “olgunluk”’ dediğimiz şeydir. Bu da beraberinde gerçekten önem verilmesi gereken şeylere gerçekten önem verdiğimiz zaman olur. Bir diğer çok satan, Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı, Amerikalı yazar Mark Manson’ın yazdığı bir anti-kişisel gelişim eseri. Bu kitap insanları tatmin etmek için neden uğraşmamamız gerektiğini ustalıkla anlatıyor.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

Elbette Roma bir günde inşaa edilmedi; değişim bir gecede olacak iş değil. Yine de bu kitaplar sizin değişim dalganızın ilk ayağı olabilir, kim bilir?

İlginizi çekebilir: En iyi spiritüel kitaplar: Hayatınızı değiştirecek kitap önerileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale