X

Çevreci alışkanlıklar gelişiyor: Çevreci Bonus’tan matara kullanımına son dönemin yeşil trendleri

Doğa, her zaman gizemini koruyan, ne zaman iç içe olsak ruhumuzu, zihnimizi huzurla dolduran, bize her zaman bonkör davranan en canlı yaşam kaynağımız. Yüzünü saklamayan güneş, kuşların cıvıltısı, rengarenk açan çiçekler… İçimizi kıpır kıpır eden en heyecanlı detaylar. Peki, doğayla iç içe olmayı, ağaç gölgelerinde dinlenmeyi, çimenlerde çıplak ayak yürümeyi, huzur veren kokuları içimize çekerek sakin yürüyüşler yapmayı, kumdan kaleler inşa etmeyi, denizlerin berraklığına dalmayı, kısaca doğanın her bir parçasını tüm hücrelerimizde hissetmeyi hepimiz derinden arzularken onu korumak için ne yapıyoruz? Günlük alışkanlıklarımızı çevre dostu olacak şekilde değiştiriyor, doğayı korumak için küçük ama etkili adımlar atıyor muyuz?

Bu soruların cevabı hepimiz için hem evet hem hayır olabilir. Evet; belki yerlere çöp atmıyor, atık yağlarımızı lavaboya dökmüyor, evimizde kompost yapmak için atıklarımızı biriktiriyoruz ama yeterli mi, hayır. Sürdürülebilir alışkanlıklar, çevre dostu tutumlar sadece akla ilk gelen mutfakla sınırlı değil. Yaşamın her alanında uygulayabileceğimiz çok fazla çevreci alışkanlık var. Seyahatlerimizi planlamaktan alışveriş alışkanlıklarımıza, beslenme şeklimizden evimizdeki enerji kullanımına birçok alanda doğa dostu yaklaşımlar sergileyebiliriz. Nasıl mı? İşte bu soruya ışık tutacak son dönemin yeşil trendleri:

Tek kullanımlık ürünlerle vedalaşıyoruz

Son yıllarda doğaya verdiğimiz zararın etkilerini daha somut bir şekilde hissetmek, birçoğumuzu sürdürülebilir alışkanlıklar kazanmak ve onları devam ettirmek için teşvik ettiği kesin. Son dönemin yeşil trendleri arasında yer alan tek kullanımlık alternatiflere veda etme, hepimizin hızlıca adapte olduğu bir alan olabilir. Alışverişlerde poşet kullanmak yerine bez çanta ile alışverişe çıkmak, dışarıdan tek kullanımlık karton bardaklarda kahve almak yerine kahveyi oturarak içeceksek bardakta, alıp çıkacaksak termosumuza konulmasını istemek, suyumuzu pet şişelerde satın almaktansa mataramıza doldurup evden çıkmak, plastik pipet yerine metal veya bambu pipet alternatiflerini değerlendirmek günlük hayatımızda sıkça uygulayabileceğimiz çevre dostu alışkanlıklar arasında.

Sürdürülebilir modaya yöneliyoruz

Moda endüstrisi doğayı en çok kirleten ve karbon ayak izinin artmasına sebep olan endüstriler arasında. Modanın, tüketim çılgınlığının, çevre kirliliğine olan etkisini ve kıyafetlerin üretiminde harcanan enerjinin kaynakları nasıl tehlikeye soktuğunun çoğumuz farkındayız. Peki buna engel olmak için yapabiliriz? Doğal kaynakları korumak, karbon ayak izini azaltmak, çevreye verilen zararı mümkün olduğunca en aza indirmek için modaya olan bakışımızı değiştirebiliriz. Sürdürülebilir moda hakkında bilgilenmek, çevre dostu yerel markalara yönelmek, alışveriş yaparken ikinci el seçeneklerine de göz atmak, organik ve doğa dostu kumaş seçeneklerini değerlendirmek daha çevreci bir alışveriş deneyimi yapmamıza yardımcı olabilir.

‘Çevreci Bonus’ ile doğadan aldıklarımızı ona geri veriyoruz

Alışverişlerimizde çevreci alışkanlıkları benimsemek sadece neleri satın aldığımızla değil, nasıl satın aldığımızla da ilgili. Çevreci Bonus’un WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)’nin çevre projelerine destek olan çevreye duyarlı kartı, kendimiz için alışveriş yaparken doğadan aldıklarımızın da bir kısmını doğaya geri vermemize olanak sağlıyor. Çevreci Bonus ile taksitli alışverişin keyfini yaşarken, bol bol bonus kazanmak ve çevrenin korunmasına destek olmak mümkün. Nasıl mı? Çevreci Bonus ile:

  • Kazandığımız bonusların bir kısmının WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)’nın doğa koruma çalışmalarına bağışlanmasına aracılık ederek doğaya katkıda bulunabileceğimiz bir platformda yer alabiliriz.
  • Kart gönderim mektuplarında, zarflarında ve sizinle iletişim içinde olduğu bütün basılı malzemelerinde kullanılan geri dönüşümlü kağıt sayesinde doğayı korumaya destek olabiliriz.
  • Doğa koşullarına diğer plastiklerden daha fazla direnç gösteren PVC oranını, ham madde içeriğinde mümkün olan en az seviyeye indirerek kullanılan Çevreci Bonus sayesinde, diğer plastik kartlara oranla doğada daha hızlı yok olmasına destek olabiliriz.
  • Her ay çevreye duyarlı ürünlere özel indirim kampanyaları ile çevreye duyarlı ürünlerin kullanımının arttırılmasını destekleyebiliriz.

Alışverişlerimizde doğaya katkı sağlamak, nakit ihtiyaçlarımızı gidermek ve ödeme kolaylıkları ile rahat hissetmek için Çevreci Bonus’la tanışmanın artık tam zamanı.

Ekoturizm rotalarını keşfediyoruz

Uzun ve dinlendirici bir tatil hepimizin ortak isteği. Özellikle pandemi sürecinden sonra değişmeye başlayan seyahat ve tatil alışkanlıklarımız, doğayla iç içe olmanın keyfini sürdürme yönünde… Keyifli bir tatil yaparken doğaya zarar vermemeyi odağına alan ekoturizm rotaları içerisinde ekolojik köyler, kamp alanları, doğanın içinde küçük ahşap evler, organik yaşam ve sıfır atık yaklaşımlarını benimseyen çiftlikler oldukça revaçta. Tabii, ekolojik dengeyi koruyan, doğaya saygılı bir tatil yaparken, harcama alışkanlıklarımızı da çevre dostu yapmak için Çevreci Bonus’u kullanabilir, harcama yaptıkça doğanın korunmasına da katkı sağlayabiliriz.

Bitkisel bazlı beslenmeye ve mini bahçeciliğe başlıyoruz

Marketten almak yerine mis kokulu, tazecik, kendi yetiştirdiğimiz meyve-sebzeyi öğünlerimize eklemek hepimiz için büyük bir keyif kaynağı değil mi? Doğayı evimizde hissetmek için başvurduğumuz en pratik yöntemlerden biri mini bahçecilik olabilir. Küçük saksılarda, balkonumuzda, bahçemizde yetiştirerek sofralarımıza eklediğimiz lezzetler ile hem karbon ayak izinin azalmasına destek olabilir, hem de doğa dostu mini tarım yapabiliriz. Çevre dostu alışkanlıklarımızı pekiştirmek için ayrıca et tüketimini azaltabilir, bitkisel bazlı beslenmeyi benimseyebilir, hayvansal gıdaların vegan alternatiflerini de öğünlerimize katabiliriz.

Tasarruflu ve mindful yaşam alanları oluşturuyoruz

Evde, ofiste, yaşam alanlarımızda enerji tasarrufuna dikkat ederek, doğal kaynakların bilinçli tüketilmesine, karbon ayak izinin azalmasına katkıda bulunmak mümkün. Gereksiz yanan ışıkları söndürmek, suyu ihtiyacımız kadar kullanmak, gıda israfını önlemek için mutfağımızda değişiklikler yapmak, enerji tasarruflu elektrikli aletler kullanmak, çevre bilincini yaşam alanlarımızda da korumak için etkili adımlar arasında. Ayrıca, ‘daha farkında‘ bir yaşam sürmek, elimizdekinin kıymetini bilmek ve kendimize dinlendirici, konforlu, huzurlu, yeşilliklerle dolu mindful köşeler yaratmak da yaşam kalitemizi artıran, doğayla aramızdaki bağı güçlendirmeye yardımcı çevreci trendler arasında.

Bu içerik Çevreci Bonus katkılarıyla hazırlanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale