X

Çalışma hayatınızın kişisel yaşamınızı olumsuz yönde etkilediğini gösteren 7 kritik işaret

Hayatınız boyunca hayalini kurduğunuz ve hedeflediğiniz bölümü okuyup, mezun olduğunuz anda işe girdiğinizi düşünün. Her şey olması gerektiği gibi gidiyor. Ta ki bir süre sonra taze ve hırslı siz, işinizden soğuduğunuzu ve oraya ait olmadığınızı fark ediyorsunuz. Bu maalesef herkesin başına gelebilir. Kendinizi yeni arayışlara girmek zorunda hissedebilirsiniz.

Tabii işi yüzünden stres duyan herkes keskin kariyer değişimleri yapmak zorunda değil. Her iş, belli bir derecede stres içeriyor. Fakat önemli olan profesyonel bir şekilde işi işte bırakıp, kişisel yaşamınızı etkilemesine izin vermeden mutluluğunuzu kalıcı olarak sürdürmeyi amaçlamak oluyor. O ince çizgiyi ayırmakta zorlananlar için, farkına varamadığınız ancak düzeltilmeyi bekleyen sizin işi değil, işinizin sizi yönettiğini gösteren 7 işareti, değişime adım atmanız için sunuyoruz.

Ailenizle veya arkadaşlarınızla yaptığınız programlarınızı sürekli iptal ediyorsunuz

Tamamen plan yapmaktan vazgeçmiş de olabilirsiniz, çünkü bir kerelik işten ‘erken’ çıkmayı planladınız ve bir başka ‘acil’ iş kucağınıza düşüverdi. Belki de arkadaşlarınızdan “Merhaba, sizi eskiden tanıyordum sanırım!”, “Nerelerdesin?” gibi sitem dolu mesajlar alıyorsunuz. Bunun yanında da aile fertlerinden daha sevgi dolu ama üzüntülü olan “İş bu kadar vaktini almamalı… Seni özlüyoruz!” cümlelerini duyuyor olabilirsiniz. Dostlarınızı ve ailenizi ihmal etmeden de iş hayatınızı sürdürmenin yollarını bulmalısınız.

Devamlı yoğun iş programınızı anlatıyorsunuz

İşiniz hakkında yakınmadığınız bir zamanı hatırlayın. Hatırlayamadınız mı? Etrafınızdakiler de hatırlamıyor. İnanın oda arkadaşınız, erkek arkadaşınız veya anneniz; patronunuzu sizin yakınmalarınızdan dolayı çoktan tanıyor! Kısacası zihinsel olarak kendinizi işinden uzağa koyamıyorsunuz; çevrenizdeki herkes bunun farkında ve oldukça sıkılmış olabilir.

İşten uzak kalınca stres oluyorsunuz

Bir arkadaşınızla yemeğe gittiniz ve ekmek sepeti masaya konmadan 3 kez maillerinizi kontrol ediyorsunuz veya işten uzak kaldığınız her an laptopunuzda yine işle ilgili bir bilgi edinmeye çalışıyorsunuz. Adeta zihniniz işten uzak olduğunda alarm veriyor.

Bir şey yapmadan duramıyorsunuz

Her ne kadar iş saatleri sırasında yatağınıza uzanarak birkaç saat dizi izleme hayali kursanız da, sayılı boş vakitlerinizde bile “Ne yapmalıyım da işe yaramalıyım?” diye kendinizi yiyip bitiriyorsunuz.

Rahatlamanız gerekirken kendinizi daha büyük bir stres altına sokuyorsunuz. Vücudunuz öyle yüksek bir tempoya alışmış ki, yavaşlamayı bilmiyor. Her ne kadar meditasyon ve rahatlama hakkında birkaç yazı okumayı deneseniz de, nefes çalışmasına harcadığınız zaman size kanal tedavisi kadar büyük bir acı veriyor.

Duygularınız sürekli iniş ve çıkışlar yaşıyor

Bir anlığına çok mutlusunuz, çünkü çok ilginç bir dava üstünde çalışacaksınız ve bir sonraki dakikada ağlamak üzeresiniz, çünkü müvekkiliniz size bağırdı. İşte çok vakit geçirdiğiniz için kendinize güveniniz işteki performansınıza bağlı bir hale gelmiş durumda. İşte başarılı olduğunuz zaman özgüveniniz yerinde, ama minik bir hatada veya yapıcı bir eleştiride o güvenden eser kalmıyor olabilir.

Sık sık hasta oluyorsunuz

Kronik stres, bağışıklık sistemini zayıflatır ve sizi ofisin kapalı ortamındaki hastalıklara daha uygun bir yem yapar. Bir nezle salgınından kıl payı kurtulsanız bile, kendinizi ağrı içinde ve yorgun hissedebilirsiniz. Endişe, baş ve karın ağrısı gibi birçok rahatsızlığa sebebiyet verebilir.

İçinizde bir yerde bir huzursuzluk hissi var ama nedenini tam olarak bilmiyorsunuz

Belki de bu his özellikle sabah sıcacık yatağınızda uyurken arsızca çalan alarmınızla ve iş yerinde size gelen telefonla ortaya çıkıyor kim bilir? Ama artık kendinize dürüst olup, kendinizi sınamanız gereken zaman gelmedi mi sizce? Sevmediğiniz ve stres duyduğunuz bir işe sahip olduğunuzu ne zaman kendinize korkmadan itiraf edeceksiniz? Bunu kabullenmek korkutucu bir süreç olsa da, ne kadar çabuk kabullenirseniz o kadar hızlı yeni bir kariyere sahip olabilirsiniz. Yeni işinizin şu anki işinizden daha kötü olabileceği ihtimalini düşünüp, kendinize yalan söylememeyi tercih edin.

Eğer bu 7 belirtide kendinizi bulduysanız, belki de cesur olmanın zamanı gelmiştir. İçinizdeki sesi dinleyin. Yeni bir işe başlamak her zaman zordur, fakat her sabah sevmediğiniz ve enerjinizi sömüren bir işten daha korkutucu bir şey olamaz. Eğer karşılaşmaktan korktuğunuz sorularla yüzleşip, iş değiştirme kararı alırsanız, size daima yardımcı olacak kariyer planlama merkezleri veya terapistler vardır. Unutmayın, ancak mutlu olduğunuz bir işi yaparsanız başarıya sahip olursunuz.

Kaynak

Mind Body Green

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale