X

Bugün kendinize farklı bir açıdan bakın: Yansımanızda ne görüyorsunuz?

Hayatımız boyunca kim olduğumuz, ne yaptığımızla ilgili sürekli sorular sorarız kendimize. Cevapları da genelde etiketler üzerinden veririz, bizlere öyle öğretildiği için. Ancak hiçbirimiz bu etiketler kadar bir şey olmayız esasen. Etiket dediğimiz şey, çıkarılıp başka yere yapıştırıldığında oraya ait olan bir şeydir, yani tanımlama yapması mümkün değildir.

Özellikle içinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde, kim olduğumuz ve ne yaptığımızla ilgili farklı bakış açılarına ihtiyacımız var. Kendimizi biraz daha berrak görebilirsek, daha sahici cevaplara ulaşmamız mümkün olabilir.

Aynanın karşısına geç. Gördüğünü incele biraz, duymaya çalış onu. Aynanın karşısına geçmişken kendine bazı hatırlatmalar yapman da iyi gelebilir…

İnsansın. Şimdi ve burada varsın. Değerlisin. Doğanın bir parçasısın. Evrende bir toz tanesinden de küçüksün. Tüm evreni bir düşünceye sığdırabilecek kadar da büyüksün. Özelsin ama tek özel olan sen değilsin. Herkes kadarsın, ama kimse gibi değilsin. Kırılgansın. Birileri için vazgeçilmezsin. Birilerinin hikâyesinde kötü bir karaktersin. Yanıyorsun kimi zaman. Sonra küllerinden yeniden doğuyorsun. Kimine liman, kimine durak oluyorsun. Bazen koşuyorsun. Bazen molalar veriyorsun. Kendi imtihanını vermenin peşinde çalışıyorsun. Veriyorsun. Alıyorsun. Dengeyi bazen tutturup, bazen kaçırıyorsun. Gülüyorsun. Ağlıyorsun.

Amaçlar buluyorsun, peşine düşüyorsun. Elinden kaçanlara tutunmaya çalışıyorsun. Ellerini kanatınca ipi bırakıyorsun. Canın acıyınca bazı şeyleri anlıyorsun. Bazen de olanlara hiç anlam veremiyorsun. Bazı döngüler yaratıp sürekli aynı sokaklarda buluyorsun kendini. Çıkmaz sokak çıkar mı acaba diye zorluyorsun. Duruyorsun. Hissediyorsun. Düşünüyorsun. Fark ediyorsun. Bu sefer yepyeni yollar döşeniyor önüne.

Yol arkadaşları buluyorsun. Bazılarıyla aynı yöne gittiğinizi fark ediyorsun. Kimisiyle yolculuğunu güzelleştiriyorsun. Yoluna eşlik edemeyenle vedalaşıyorsun. Vedalar da lazım, anlıyorsun. Büyüyorsun. Besleniyor, besliyorsun. Bazen şifalı olanları, bazen zehirli olanları buluyorsun. Hangisinin nasıl olduğunu daha erken keşfedebilmeyi diliyorsun. Kitaplar okuyorsun, filmler izliyorsun, müzikler dinliyorsun. Hayaller kuruyorsun. Sohbetler ediyorsun. Bazen sımsıcak oluyorsun, bazen soğuktan titriyorsun. Acılarını da sevinçlerini de bildiğin gibi yaşıyorsun. Ama kıyaslar da yapıyorsun. Yanılgılar yaratıyorsun. Yargılıyorsun. Kaçıyorsun. Sonra kaçamadığını anlıyorsun. Bazen dışınla, bazen içinle ilgileniyorsun. Öğreniyorsun. Bazen bir duygudan ibaret oluyorsun, herkese onu bulaştırıyorsun. Bazen siyah olup tüm renkleri yutuyorsun, bazen etrafta rengârenk dolanıyorsun. Günün sonunda, her ne isen o oluyorsun. O kadar oluyorsun.

Eğer güzelse duyguların, düşüncelerin, onları saçıyorsun etrafına, eğer olumsuz tarafındaysan terazinin, diğerlerini de o tarafa çekmeye çalışıyorsun. Güzel sözün varsa onu söylüyorsun, güzel sözün yoksa acıtıyorsun belki de çevrendekileri. Kendinle olan kavgalarının ve yetersiz hissettiğin her anın acısını başkalarına bulaştırıyorsun. Her neyse içindeki mevsim, etrafına da onu yaşatıyorsun. Sen kışını göstermediğini zannettiğin zamanlarda bile, rüzgârlarınla üşüttüklerin oluyor. İçinde bahar açtığında ise, başkalarında da bahar dalı açtırabiliyorsun.

Etiketleri çıkardığındaki yalın halini keşfetmek istiyorsan, bu insan olma hallerinden ve içinde yaşattığın mevsimlerden başlayabilirsin. Anbean yaptığımız seçimlerle, edindiğimiz deneyimlerle sürekli şekilleniyoruz. En önemlisi, denemeye devam ediyoruz. Her gün, her an.

Bugün bir de bu açıdan bak aynaya, ne görüyorsun?

İlginizi çekebilir: Eylül geldi: Şimdi yine, yeniden kendini keşfetme zamanı

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale