X

Güne zihninizi boşaltarak başlayın: Brain dump nedir, nasıl yapılır?

Sabah uyandığınızda -hatta daha gece yastığa başınızı koyup ertesi günün işlerini düşünmeye başladığınız anda- zihninizin sizinle adeta soluk almadan konuşmaya başladığını hissediyor olabilirsiniz. Merak etmeyin, bu konuda hiç de yalnız değilsiniz. Günümüz dünyasında zihinlerimiz o kadar dolu ki, içerisi ‘iğne atsan yere düşmez’ halde diyebiliriz.

Bitmek bilmeyen bir yoğunlukla karşı karşıyayız… Yaşam tempomuz o kadar yüksek ki bırakın durup kenara çekilmeyi, birkaç dakika soluklanacak anı bile bazen yakalayamayabiliyoruz. Hızlı teknolojik gelişmeler, sürekli değişen iş dinamikleri, bitmeyen ev işleri, yapılması gereken sorumluluklar, yetiştirilecek görevler, devamlı gelen bilgi bombardımanları, kesintisiz bir stres ortamının içinde adeta ‘survive’ etmeye çalışmamıza neden oluyor…

Dolayısıyla, tüm bu koşturmacanın içerisinde bilgiyi etkili bir şekilde işlemek ve hatırlamak gibi becerilerimizi verimli şekilde kullanmakta zorlanabiliyoruz. Tüm bunların arasında kendimizi korumak, zihnimize iyi bakmak ve işlerimizi de bir yandan halletmeye devam edebilmek için imdadımıza “brain dump” veya Türkçe’ye en yakın çevirisi ile “beyin boşaltma tekniği” yetişiyor.

Sakin, verimli ve daha az stresli bir gün için: Beyin boşaltma tekniği

Türkçe isminden de anlaşılacağı gibi “brain dump”, beynimizde serbestçe gezen, kafasına göre meşguliyet yaratan, oradan oraya sürüklenip bazen ortalığı karıştıran bazense kaosa neden olan her türlü düşünceyi zihnimizden dışarıya aktarma yöntemi. İster bir kağıda, ister bir Word dosyasına, ister telefonun notlar bölümüne yazın, fark etmez; bu teknikte amaç zihninizdeki tüm düşünceleri, kalabalık yaratan, zihninizi meşgul eden ve sizi çoğu zaman gereksiz yere ekstra strese sokan her şeyi bir yere yazmanız.

Nasıl ki en sevdiğiniz arkadaşınıza dert yanıp içinizi dökersiniz, kalbinizdeki yükleri anlatırsınız, bunda da beyninizdeki her şeyi kağıda döküyorsunuz. Sanal veya gerçek bir kağıt, hiç fark etmez. Güne brain dump ile başladığınızda hem gün içindeki verimliliğinizi artırabiliyor hem de kendinizi gereksiz zihin yüklerinden kurtarabiliyorsunuz.

Amerika’nın en güvenilir sözlüğü olan Merriam-Webster, ‘brain dump’ tekniğini şu şekilde açıklıyor: The act or an instance of comprehensively and uncritically expressing and recording one’s thoughts and ideas. Türkçe çevirisi ile “kişinin düşüncelerini ve fikirlerini kapsamlı bir şekilde ve eleştirmeden ifade etme ve kaydetme eylemi”. Buradaki önemli nokta “eleştirmeden”. Çünkü hepimiz içimizde bir eleştirmenle yaşıyoruz, birileri görse de görmese de, yazdıklarımızı okusa da okumasa da, çoğu zaman istemsiz ve bilinçsizce bir şeyleri ‘düzeltme’ eğiliminde olabiliyoruz. Ancak, brain dump tekniğinin gerçekten verimli olabilmesi ve işe yaraması için eleştiriye kapalı olması önemli. İçinizdeki ‘o eleştirmen sesi’ sessize alın ve zihninizden geçen her şeyi yazmaya başlayın. Bu pratiği bir nevi serbest yazı tekniği olarak da değerlendirebilirsiniz.

Aslında herhangi bir kuralı olmayan bu teknikte sadece dikkat etmeniz gereken birkaç husus var. İlki yukarıda da belirttiğimiz gibi kendinizi, fikirlerinizi, düşüncelerinizi, yazdıklarınızı eleştirmeden bu tekniği uygulamanız. Bir diğeri yazarken hiçbir şeyi kategorilere ayırmamanız ve önceliklendirmeye çalışmamanız. Bunları yapılacaklar listesi hazırlarken yapmanız zaman ve enerji yönetimi açısından daha etkili olacaktır. Dilerseniz bu konuda ‘Must, should, want’ tekniği ile yapılacaklar listenizi en doğru şekilde hazırlayabilirsiniz, Kaosun içinde kaybolmadan mutlu ve üretken olmanın formülü: Zen to Done Tekniği ve Etkili ve stressiz bir yapılacaklar listesi nasıl hazırlanır? yazılarımıza da göz atabilirsiniz. Ancak, beyninizi boşaltırken sadece yazmaya odaklanmanız yeterli. Adeta zihninizin içindeki her şey parmaklarınızın yazıya akıyormuş gibi düşünebilirsiniz.

Brain dump tekniğinin faydaları nelerdir?

Bu tekniği elbette ki günün herhangi bir zamanında uygulayabilirsiniz, gün ortasında ya da yatmadan önce de… Fakat araştırmalar ve uzman görüşleri, en etkili zamanın sabahın ilk saatleri olduğu konusunda hem fikir. Güne brain dump ile başlayarak gün içinde yapmanız gerekenlere daha iyi odaklanabilir, duygu ve düşünceleriniz ile ilgili daha fazla farkındalık geliştirebilir, stres düzeyinizi azaltabilir, hatırlama becerinizi iyileştirebilir, düşüncelerinizi anlayabilir, düzenleyebilir ve çok daha iyi işleyebilirsiniz. Araştırmalar, beyin boşaltma tekniğinin bilişsel yükü azaltmaya yardımcı olduğunun altını çiziyor. Ayrıca, hafızayı iyileştirebileceğini de gösteriyor.

Tüm bunları bilmenize rağmen nasıl yazmaya başlayacağınız konusunda hala çekinceleriniz varsa, gelin neler yazabileceğinize de kısaca odaklanalım: O gün içinde yapmanız gereken işleri, bir önceki gün yetişmeyen görevlerinizi, tamamlanması gereken sorumlulukları, uyandığınızda hissettiklerinizi, endişelerinizi, sizi heyecanlandıran fikirleri, o güne dair tahminlerinizi, aklınızın bir köşesinde kalmış inançları, aramanız gereken isimleri, buluşmanız gereken insanları, akşam pişireceğiniz yemeği, işten dönerken marketten alınacakları, kısacası her şeyi.

Bu yoğun, koşturmalı, telaşlı, bilgi ve bildirim bombardımanına tutulduğumuz çağımızda brain dump hepimizin güne başlamadan önce yapması gereken ilk iş olmalı… Bu yöntem, hayatımıza denge, huzur ve netlik kazandırırken zihinsel bir detoks yapmamızı da sağlayabilir. Unutmayın, zihinsel sağlığımızı korumak ve geliştirmek, tıpkı fiziksel sağlığımız gibi, sürekli bir çaba ve bilinç gerektirir. Brain dump yöntemiyle, bu süreci kolaylaştırabilir ve yaşamımızı daha verimli hale getirebiliriz.

İlginizi çekebilir: Her gün işe başlarken uygulamanız gereken 8 şey

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale