X

Boysober trendi: Z kuşağının radarındaki ilişki eğilimi

Modern dünyadaki romantik ilişkiler, bazı zamanlarda ciddi anlamda durup nefes almayı gerektiriyor. Boysober trendi de bu zorunluluğu düşünme halinden çıkararak bir pratiğe dönüştürüyor. Bu trend, flört dinamiklerini beklenmedik bir şekilde etkileyerek kadınların kendi iç dünyalarına dönmeleri, sınırlarını yeniden belirlemeleri ve iyileşmeleri için bir alan yaratıyor. Peki, boysober olmak tam anlamıyla nedir ve bu trende nasıl dahil olunur? Bu yazımızda, bu soruları sizler için detaylı bir şekilde cevaplandırıyoruz.

Boysober trendi nedir?

Boysober trendi, ‘’erkek’’ anlamına gelen ‘’boy’’ ve ‘’ayık’’ anlamına gelen ‘’sober’’ kelimelerinden adını alıyor. Bu trend, komedyen Hope Woodard tarafından ortaya atıldı. Woodard, bir gün kendisini ghostlayan flörtünden umutsuzca mesaj beklerken bir yıl boyunca herhangi bir romantik ilişkiye dahil olmama ve cinsel ilişkiye girmeme kararı alıyor. Bu kararını da sosyal medyada takipçileriyle paylaşarak içinde bulunduğu süreci ‘’boysober’’ olarak isimlendiriyor.

Woodard’ın bir öz bakım pratiği olarak değerlendirdiği boysoberlik, erkeklerle romantik ve duygusal etkileşime bir süreliğine ara verme kararı olarak tanımlanıyor. Bu trend, Woodard’ın paylaşımlarından sonra başta Z kuşağı olmak üzere pek çok sosyal medya kullanıcısını etkisi altına aldı.

Sober curious hareketinin erkeklere uygulanmış versiyonu olan boysober trendinin arkasında beğenme ve beğenilme çabası, reddedilme korkusu ve başarısızlık endişesi yer alıyor. Pek çok kadın, flörtleştiği erkeğin kendisini gerçekten beğenip beğenmediğini sorguluyor ve hoşlandığı kişiden olumsuz bir cevap almaktan korkuyor. Bu durumlar sonucunda da hem duygusal hem zihinsel hem de psikolojik yorgunluk açığa çıkıyor. Boysoberlik ise belirli bir süreliğine bu derin yorgunluğu geride bırakmayı amaçlıyor.

Boysober hareketinin olası avantajları nelerdir?

Boysober olmak, sadece romantik ilişkilere ve flörtleşmeye ara vermek anlamına gelmiyor. Bu trend, kişisel farkındalık ve duygusal detoks süreci olarak da değerlendiriliyor. Başta kadınlar olmak üzere erkeklerden hoşlanan birçok kişi, boysober olarak aşağıdaki faydaları deneyimleyebiliyor:

  • Duygusal ve zihinsel netlik: Sürekli romantik bir etkileşim içinde olmak, bireysel düşünceleri ve duyguları karıştırabiliyor. Bu trend ise flört dünyasına mola verilmesini sağlayarak istenilenlerin ve ihtiyaç duyulanların daha net görülmesine yardımcı oluyor. Aynı zamanda, zihni meşgul eden ‘’Ne zaman cevap verecek?’’ veya ‘’Bir daha görüşecek miyiz?’’ gibi kaygılı düşüncelerin de önüne geçilebiliyor. Düşünce ve duygu dünyasının dinlendirilmesiyle romantik ilişkiler açısından daha bilinçli kararlar alınabiliyor.
  • Benliğe yatırım: Boysoberlik, temelde başkasına enerji harcamaktan ziyade benliğe yoğunlaşmayı kapsıyor. Birey, enerjisini kendisine yönelttiği zaman hobilerine, kariyerine ve ruhsal gelişimine daha çok odaklanabiliyor.
  • Bağımlılık döngüsünden çıkış: Sürekli birilerine ilgi duyma veya birisinden onay alma dürtüsü, bir süre sonra duygusal açıdan bağımlı hale gelmeye yol açıyor. Boysober trendi ise bu döngüyü kırmak için harika bir fırsat sunuyor.
  • Sağlıklı sınırlar: Boysoberlik esnasında tolere edilen davranışların ve benliğe iyi gelmeyen tavırların farkına varılabiliyor. Bu farkındalık da bu süreçten çıkıldığı zaman romantik ilişkilerde daha sağlıklı sınırların çizilmesine yardımcı oluyor.

Boysober trendini nasıl benimseyebilirsiniz?

Eğer boysober trendini hayatınıza entegre etmek istiyorsanız fakat nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız şu anda doğru yerdesiniz! Aşağıdaki önerileri değerlendirerek bu trendin bir parçası olabilirsiniz.

1. Niyet belirleyin ve planlama yapın

Bu trendi uygulamaya başlamadan önce bu süreci neden yapmak istediğinizi kendinize sormalısınız. Bir mola mı istiyorsunuz yoksa bir ilişkiden mi kaçıyorsunuz? Niyetinizin farkına vararak boysoberlik yolculuğunuzu daha anlamlı kılabilirsiniz.

Niyetinizi belirledikten sonra kendinize ne kadar süre ayırmak istediğinize karar vermelisiniz. Bu süre bir ay olabileceği gibi bir yıl da olabilir. Önemli olanın sizin bu süre boyunca nasıl hissettiğiniz olduğunu unutmamalısınız.

2. Dijital flörtleşmeye ara verin

Boysoberliğe başladığınız zaman telefonunuzdaki dating uygulamalarını silerek dijital flörtten uzaklaşmalısınız. Ayrıca, Instagram gibi sosyal medya platformlarında da erkeklerle flörtleşmemeye özen göstermelisiniz. Dijital ortamda flörtleşmenin benliğinizden uzaklaşmanıza yol açabileceğini fark etmelisiniz.

3. Arşivinizi temizleyin

Eğer galerinizde flörtünüzle olan konuşmaların ekran görüntüleri veya romantik etkileşimde bulunduğunuz birisiyle fotoğraflarınız bulunuyorsa bunları da silmenizi öneriyoruz. Romantik arşiviniz sizi eski bir versiyonunuza çekebileceği için bu arşivi yok ederek zihinsel ve duygusal bir temizlik yapabilirsiniz.

4. Destek sisteminizi güçlendirin

Bu süreçte arkadaşlarınızla daha çok zaman geçirebilirsiniz. Bununla birlikte, yeni aktivitelere yönelebilirsiniz ve yaşam tarzınızın memnun olmadığınız boyutlarına daha çok odaklanabilirsiniz. Ayrıca, düşüncelerinizi ve duygularınızı toplamak için yalnız kalmayı da unutmamalısınız.

5. Kendinize karşı nazik olun

Boysober olmanın bir yarış olmadığını kabul etmelisiniz. Bu molanın bir noktasında fikriniz değişirse ve birisiyle romantik bir etkileşime girmek isterseniz kendinizi yargılamamalısınız.

Sonuç olarak, boysoberliğin erkeklerden tamamen kopmaktan ziyade kendi merkezinize geri dönmeniz anlamına geldiğini fark etmelisiniz. Eğer sürekli sizi memnun etmeyen ilişkiler arasında savruluyorsanız ve kalbinizin gürültüsünü bastıramıyorsanız bu trendi uygulamayı göz önünde bulundurabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Yedinci yıl kaşıntısı: Uzun süreli ilişkilerde yedinci yılda gelen bıkkınlık hissiyatı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale