X

Boynunuza “başkalarının” taktığı ağır kolyeyi çıkarın: Yol, cesaret edenindir

Nasıl incinmeye, bu derece inciten davranışa “sessiz” kaldım? Nasıl elimi kolumu kendime toplaya toplaya, kendime ne oturacak ne yaşayacak yer bırakmadım, nasıl yaşamda yersiz yurtsuz kaldım?
Nasıl, “adam” olanların haksız ama yüksek sesli ithamlarına, sessizliğimle onay verdim. Aşağılanmayı, yok sayılmayı, mobbing’i nasıl “fark etmedim?”
Başkaları, “kendine bunu yapma” deyince, doğru olarak gösterdikleri davranışı nasıl “çok uçlarda” olarak görüp, kendi kabuğuma geri saklandım…
Kendi alanıma sahip çıkmayı, kendime zarar vermemeyi nasıl “bencillik”, “acımasızlık” sandım!?

Her şey, olan biteni içime atmakla başladı, hani annem bana hak etmediğim bir şey yüzünden bağırdığında “ses çıkarmadığım”, babam sonsuzcasına tekrar ettiğim sorularımı “duymazdan” geldiğinde… Kardeşimle yaşadığım itiş kakışların sonucunda içimden geldiği gibi çığlık atmadığımda! Belki de, ilkokul öğretmenimin “gerizekalı” altyazılı bakışları karşısında, utanç ile gözlerimi gözlerinden çekip yere dikmeye başladığım günde!

Her şeye izin verdiğim gün, herkesin üzerimde hakimiyet sağlamasına, bana değersiz davranmasına, itip kakmasına “evet” dediğim gün hangisi bilmiyorum, ama bunlardan biri ya da hepsi olması çok muhtemel…
Hala, hiç bilmeden, kendi fikrimin, hissimin “değersiz” olduğuna inancımın bana verdiği sonsuz yetkiye dayanarak, tüm terbiyesizliklere “evet” diyorum.
Hem şimdi, bunun sorumlusu ne ailem, ne ilkokul öğretmenim, ne de eski kocam…
Hepsi benim sorumluluğumda artık, hala ses çıkarmıyorsam, hala o bakışlardaki “altyazıları” okuyup cevap vermiyorsam, kocaman bir “EVET” diyorum.
Evet, o gerizekalı da, o değersiz de, o yetersiz de benim!

Bu hikaye benim hikayem! Sahiplenince ne kadar da keskin oluyor değil mi bıçağımızın ucu.. Simdi sen koy kendi ismini başa, ve öylece tekrar oku. Kendinin değersiz hissetmesine nasıl izin verdin? Her şeye ve herkese nasıl “evet” dedin?

Onlarca, binlerce kez.. Biz anlayıncaya, gerçekten olan bitenin yanlış olduğunu, buna bir dur dememiz gerektiğini anlayıncaya kadar yaşadığımız şey “yüzsüzlük”.
Yine aynı kapıyı, başka bir kılıkta fakat aynı niyette aşındırma halimiz. İçerideki inancımızı tekrar tekrar onaylatmak isteğimiz…
-Değersizim değil mi?
-Evet, öylesin!
-Teşekkür ederim, şimdi rahatladım!
Evet, bu da konfor alanın işte. Rahatlarsın, gerçekten!!

Ama bir gün farkına vardığında, içinde sessizce biriktirdiklerinin senin boynuna dizilmiş ağır taşlar kolyesi olduğunu, her içine atışında, duygunu ifade etmeyişinde, bir ağır taş daha eklediğini boynundaki kolyeye ve böylece gitgide eğilen boynun ile… Olur olmaz herkese ve her şeye biat ettiğini..!

Yere dikilmiş gözlerini tam karşına dikip, içine attıklarını taşımaktan eğrilmiş boynunu doğrultursun ve sakince, net, yalın bir şekilde “hayır” dersin. Telaşsız…
O an yolculuğunun sana ait kısmı başlar.
Sevgi dilenmediğin, af beklemediğin, kim ve ne olduğunu bildiğin, bilmekten öğrenmekten çekinmediğin…

Her gün aşındırdığın kapıları aşındırmazsın artık, sakince yürür gidersin.
Rüzgar eser, kuşları duyarsın. İçinin sesleri, gözünün kör eden bulutları dağılır. Yaşam ile arandaki perde bir kat daha incelir ve daha çok var olursun!

Yol, cesaret edenin, vazgeçmeyenin mabedidir.

Şefkatin eksik olmasın!

İlginizi çekebilir: Yol arkadaşıma notlar: Bu, kendine izin verme yolculuğu

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale