X

Güneşin, denizin ve eğlencenin adresi Bodrum gezi rehberi

Her yaz bir milyondan fazla turist Bodrum’un plajlarına, butik otellerine, şık restoranlarına ve kulüplerine akın ediyor. Buna rağmen ülkemizin bu sevilen ilçesinde hala daha sakin ve kişisel tatil anlayışınıza uygun yerler bulmanız mümkün. Bodrum, merkezini taçlandıran kalesi ve ışıltılı yat limanından, begonvillerle süslenmiş beyaz evlerle dolu arka sokaklarına kadar, Türkiye’deki diğer tüm sahil kaçamaklarından daha fazla özel bir zarafete sahip… Eğer siz de Bodrum hakkında merak ettiklerinize yanıt bulmak istiyorsanız okumaya devam edin. İşte Bodrum’da gezilecek yerler.

Bodrum’da gezilecek yerler

Öncelikle Bodrum’da mutlaka görmeniz gereken yerlerle başlayalım. Bodrum, bildiğiniz gibi Ege Denizi’nin güney kıyısında, tarihi kalıntıları, doğal güzellikleri ve muhteşem plajları ile ünlü bir tatil beldesi. Turizm açısından oldukça gelişmiş bir bölge olduğu için özellikle tatil mevsiminde ziyaretçilerine kültürel geziler, gece hayatı, plajlar ve su sporları gibi birçok farklı seçenek sunuyor. Bu kısımda daha çok kültürel geziler konusunda size ilham olabilecek noktalara değineceğiz. İşte Bodrum’da gezilecek yerler.

1. Bodrum Kalesi ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi

Bodrum tatiliniz sırasında ziyaret etmeniz gereken ilk yer, merkezde bulunan Bodrum Kalesi. 15. yüzyılda inşa edilen bu tarihi kale, Bodrum’un en önemli simgelerinden biri. Kale içinde yer alan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, ziyaretçilere denizcilik tarihi hakkında önemli bilgiler sunarken, amfi tiyatro ve restoran da mutlaka görülesi. Kale ayrıca yaz mevsiminde yerel ürünlerin satıldığı bir pazar yerine de ev sahipliği yapıyor.

2. Bodrum Antik Tiyatrosu ve Myndos Kapısı

Bodrum Antik Tiyatrosu, Bodrum Kalesi’ne oldukça yakın bir konumda yer alıyor. Dolayısıyla merkezde geçireceğiniz bir günde hem kaleyi hem de tiyatroyu ziyaret edebilirsiniz. Burası özellikle arkeolojik gezileri seven ziyaretçiler için ideal olabilir. Tiyatro, M.Ö. 4. yüzyılda inşa edilmiş ve tabii muhteşem manzarası ile dikkat çekiyor. Siz de yaz aylarında çeşitli konser ve etkinlikler için de kullanılan tiyatroyu ziyaret ederek tarihi bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Tiyatroya yaklaşık 2 km mesafede bulunan Halikarnas Antik Kenti de bir başka seçenek. Kentin giriş kapılarından biri olan Myndos Kapısı burada bulunuyor. Kapının Karya Satrabı Mausolos tarafından M.Ö. 360’larda yaptırıldığı düşünülüyor…

3. Bodrum Marina

Bodrum Marina, Bodrum Kalesi’ne yakın bir konumda yer alıyor. Marina, tekne ve yatların yanı sıra birçok lüks restoran ve mağazaya da ev sahipliği yapıyor. Siz de burada şık bir akşam yemeği yiyebilir, marinada dolaşabilir ve yat gezileri, tekne turları, su sporları gibi etkinlikler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

4. Zeki Müren Evi

Bodrum’da gezilecek yerler dendiğinde ilk akla gelen yerlerden biri de sevilen sanatçı Zeki Müren’in evi. Ünlü sanatçı yaşamının son altı yılını burada geçirdi. Ölümünün ardından ise Kültür Bakanlığı, evini müzeye dönüştürdü. Siz de sanatçının unutulmaz kostümleri de dahil olmak üzere sanat yaşamına dair pek çok hatırayı burada görebilirsiniz.

5. Halikarnas Mozolesi

Bodrum’da gezilecek yerlerden bir diğeri ise Halikarnas Mozolesi. Karya kraliçesi II. Artemisia tarafından ölen kocası ve kardeşi Kral Mausolos için yaptırılan anıt mezar, 1500 yıl ayakta kaldıktan sonra yıkıcı bir depremle yok olmuş. Daha sonra taşları da Bodrum Kalesi’nin inşası için Saint Jean şövalyeleri tarafından götürülmüş. Dolayısıyla alanda çimlerin üzerinde yatan üç beş sütun parçasından başka bir şey yok… Yine de mutlaka görülmesi gereken bir tarihi güzellik.

6. Pedasa Antik Kenti

Bodrum’un kuzeyinde yer alan Pedasa Antik Kenti, M.Ö. 5. yüzyıldan kalma tarihi kalıntıları ile ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Antik kent, aynı zamanda tarihi kalıntılar ile doğal güzelliklerin bir arada olduğu harika bir yer. Bodrum ilçe merkezine yaklaşık 6 km’lik bir mesafede bulunan tarihi alanda akropolis, tarımsal alanlar, farklı mezar tiplerinden oluşan nekropoller ve Athena Tapınağı bulunuyor.

7. Yalıkavak

Bodrum’un batısında yer alan Yalıkavak, gerçek bir liman kasabası. Bu nedenle bizce nerede konaklarsanız konaklayın mutlaka gezilecek yerler arasında bulunmalı. Yalıkavak sahili boyunca birçok restoran, bar ve mağaza bulabilirsiniz. Yalıkavak Marina da benzer şekilde içerisinde harika restoranlar ve zengin mağaza seçenekleri bulunduruyor. Ayrıca denizi de oldukça güzel.

8. Türkbükü

Türkbükü Bodrum’un en ünlü plajlarından biri. Çünkü kumsalı ve turkuaz renkli denizi gerçekten görülmeye değer. Burada ayrıca oldukça lüks oteller, restoranlar ve butik mağazalar da bulunuyor. Türkbükü’nde konaklamasanız dahi buraya denize girmek için gelebilir, güneşin tadını çıkarabilir ve Bodrum’un eşsiz güzelliklerini keşfedebilirsiniz.

9. Gümüşlük

Bodrum’un batısında yer alan Gümüşlük, antik bir liman kenti ve tarihi kalıntıları, doğal güzellikleri ile ünlü. Gümüşlük sahili ise özellikle balık restoranları ile dikkat çekiyor. Bu nedenle özellikle hafta sonları Bodrum’un pek çok yerinden ziyaretçi ağırlıyor. Siz de Gümüşlük’te harika bir balık yeme deneyimi yaşayabilir, eşsiz gün batımını seyredebilir ve tarihi kalıntıları görebilirsiniz.

10. Gümbet

Gümbet de yine Bodrum’un en popüler turistik yerlerinden biri. Oldukça geniş bir kumsalı olsa da özellikle gece hayatı nedeniyle uzun yıllardır yoğun ilgi görmekte. Siz de burada her türlü müzik ve eğlenceye uygun mekanlar bulabilirsiniz.

11. Bitez

Bodrum’un merkezine yakın bir konumda yer alan Bitez, özellikle güzel plajlarıyla dikkat çekiyor. Bitez Plajı, denizi sığ ve güvenli olduğu için çocuklu aileler için de oldukça ideal. Bitez’de ayrıca birçok restoran, kafe ve bar ve konaklama seçeneği de bulunuyor.

Buraya kadar Bodrum’da gezilecek yerler arasında sayabileceğimiz en en önemli lokasyonlara ve tarihi güzelliklere yer verdik. Ama elbette Bodrum’da keşfedilecek daha pek çok yer mevcut…

Mutlaka görülmesi gereken Bodrum koyları

Bodrum’un birçok yerinde güzel ve keyifli bir deniz deneyimi yaşamak mümkün. Bununla birlikte eğer daha sakin bir plaj arıyorsanız Bodrum’un az bilinen koylarını değerlendirebilirsiniz. İşte Bodrum’un az bilinen, bakir koylarından bazıları:

  • Kissebükü Koyu: Bodrum merkeze yaklaşık 20 km mesafede yer alan Kissebükü Koyu, sakin ve huzurlu atmosferiyle ünlüdür. Koyda tekne turları ve su altı dalışı yapılabilir.
  • Çiftlik Koyu: Bodrum Yarımadası’nın batısında yer alan Çiftlik Koyu, doğal güzellikleri ve sakinliğiyle dikkat çeker. Koyda plajlar ve restoranlar bulunmaktadır.
  • Akvaryum Koyu: Bodrum’un Gündoğan beldesinde yer alan Akvaryum Koyu, turkuaz rengi denizi ve doğal güzellikleriyle ünlüdür.
  • Kargı Koyu: Bodrum’un kuzeydoğusunda yer alan Kargı Koyu, sakinliği ve doğal güzellikleriyle ünlüdür.
  • Bağla Koyu: Bodrum merkeze yaklaşık 20 km mesafede yer alan Bağla Koyu, sakin denizi ve doğal güzelliğiyle dikkat çeker. Koyda sadece birkaç restoran bulunmaktadır.

Yine de Bodrum, turizm alanında gelişmiş bir bölge olduğundan, az bilinen ve bakir koylar bulmanın farklı bölgelere kıyasla daha zor olacağını unutmayın. Bu koylar daha sakin olabilse de turistik koylara göre daha az gelişmiş olabilir ve konaklama, yeme içme gibi hizmetlerde beklentinizi karşılamayabilir.

Bodrum’da nerede kalınır?

Bodrum’da konaklama seçenekleri oldukça çeşitlidir ve neredeyse her bütçeye uygun bir seçenek bulunabilir. Gelişmiş bir tatil beldesi olduğu için yukarıda da sıraladığımız Bodrum’un birçok bölgesinde oteller, pansiyonlar, apart oteller ve tatil köyleri gibi konaklama tesisleri mevcuttur. Dolayısıyla siz de;

  • Bodrum merkez
  • Gümbet
  • Yalıkavak
  • Gümüşlük
  • Ortakent
  • Turgutreis
  • Bitez
  • Türkbükü
  • Gündoğan gibi Bodrum’un popüler yerlerinde bütçenize ve tercihinize uygun bir konaklama seçeneği bulabilirsiniz. Bu noktada en uygun seçeneği bulmak için önceden araştırma yapmayı ve rezervasyon yaptırmayı unutmayın.

Ayrıca en iyi Bodrum otellerinden bazılarını aşağıda bulabilirsiniz:

1. The Marmara Bodrum

Bodrum’un en geniş otellerinden olan The Marmara, 5 yıldızlı bir hizmet kalitesine sahip. Yalnızca yetişkinleri ağırlayan otelde 95 oda, 2 açık havuz ve tam donanımlı bir spa merkezi bulunuyor. Şık restoranı, keyifli bahçesi ve benzersiz manzarası ile siz de burda konforlu bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz. Daha fazlası için Instagram adresini ziyaret edebilirsiniz: @themarmarabodrum

2. Mandarin Oriental

Bodrum’un 5 yıldızlı otellerinden bir diğeri olan Mandarin Oriental, Göltürkbükü’nde bulunuyor. 29 oda, özel plaj, 3 restoran, 3 bar, tam donanımlı bir spa, kapalı havuz, açık havuz gibi oldukça lüks imkanların bulunduğu otelde lüks bir konaklama deneyimi yaşamak mümkün. Ayrıca otele evcil hayvan kabul edilmediğini de belirtelim. Detaylı bilgi için Instagram adresini inceleyebilirsiniz: @mo_bodrum

3. Divan Bodrum

Bodrum merkeze 18 km mesafede bulunan lüks otel Divan, özel bir plaja, bir fitness merkezine, tenis kortuna, basketbol sahasına ve spa’ya sahip. Ayrıca restoranında çok sevilen Ege ve Akdeniz lezzetleri sunuluyor. Evcil hayvan kabul edilmeyen otel, yine lüks bir konaklama deneyimi yaşamak isteyenler için son derece ideal olabilir. Detaylı bilgi için Instagram sayfasını ziyaret edebilirsiniz: @divan_bodrum

4. Artunç Hotel

Bodrum merkezde yer alan Artunç Hotel, geleneksel Bodrum mimarisine sahip ve diğer seçeneklere kıyasla uygun fiyatlı bir otel. Evcil hayvan kabul edilmeyen, bir tane açık havuzu bulunan otelde siz de merkezde konaklamanın tadını çıkarabilirsiniz. Daha fazlası için Instagram adresini inceleyebilirsiniz: @artunchotelbodrum

5. Elista Hotel & SPA

Bodrum merkeze yaklaşık 12 km mesafede bulunan Elista Hotel, 3 yıldızlı bir hizmet kalitesine sahip. Deniz manzaralı oda seçenekleri, özel plajı, açık yüzme havuzu ve saunası ile tercih sebebi olan otel ayrıca evcil hayvan dostu. Otel hakkında daha fazlasını keşfetmek için Instagram adresini inceleyebilirsiniz: @elistahotelspa

6. Delita Suite Hotel

Bodrum’un merkeze 8 km mesafede olan Delita Suite Hotel 17 odası, geniş bir bahçesi ve açık yüzme havuzu olan bir otel. Daha uygun konaklama seçenekleri arayanlar için son derece ideal olan otel hakkında daha fazlasını öğrenmek için Instagram adresini inceleyebilirsiniz: @delitahotels

Bodrum’da ne yenir?

Bodrum, Ege mutfağının lezzetli yemeklerini bulabileceğiniz bir Muğla ilçesidir. Bu yüzden burada genellikle taze deniz ürünleri; zeytinyağı, otlar ve sebzelerle hazırlanan Ege’ye özgü yemekler tercih edilir. Bodrum’da mutlaka denemeniz gereken lezzetlerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Bodrum mantısı: Meşhur Bodrum mantısını kim bilmez ki? Bodrum mantısı, aslen Ege bölgesine özgü bir yemek. Tıpkı klasik mantı gibi Bodrum mantısı için de hamurun içi, kıyma, soğan ve baharatlarla doldurulur ve üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis edilir.
  • Midye dolma: Konu bir sahil beldesi olur da midye dolma yemeden olur mu? Dolayısıyla Bodrum’un meşhur lezzetlerinden biri de midye dolmadır. Bu harika lezzeti siz de plajda güneşlenirken, seyyar tezgahlarda tadabilir veya restoranlarda bulabilirsiniz.
  • Zeytinyağlılar: Ne yazık ki zeytinyağlıları ayrı bir başlık altında incelemek gerekiyor. Tıpkı diğer Ege bölgeleri gibi Bodrum’da da zeytinyağlı yemekler oldukça popülerdir. Kabak çiçeği dolması, enginar dolması, bakla yemeği, taze fasulye yemeği gibi çeşitli zeytinyağlı yemekleri mutlaka tatiliniz sırasında denemenizi öneririz.
  • Deniz ürünleri: Bodrum, deniz ürünleri açısından da oldukça zengin bir şehirdir. Levrek, çipura, kalamar, karides ve midye gibi birçok deniz ürünü yemeğini Bodrum restoranlarında gönül rahatlığıyla deneyebilirsiniz.
  • Gözleme: Gözleme Bodrum’un sokak lezzetlerinden biridir. Kıymalı, peynirli veya ıspanaklı gibi farklı malzemelerle hazırlanan leziz gözlemeleri Bodrum tatiliniz sırasında tadabilirsiniz.
  • Lokma: Lokma da Bodrum’un sokak lezzetlerinden biridir. Şerbetli bir hamur tatlısı olan lokmayı, sokaktaki seyyar tezgahlarda ve tatlıcılarda bulabilirsiniz.

Görüldüğü gibi Bodrum’da ne yenir sorusuna verilebilecek birden fazla yanıt var. Siz de bu lezzetleri keşfetmek için restoranları, sokak lezzetleri satan tezgahları veya balıkçı lokantalarını ziyaret edebilirsiniz.

En iyi Bodrum mekanları

Bodrum sadece görülecek doğal ve tarihi güzellikleri, çok çeşitli konaklama seçenekleri ile değil; aynı zamanda konu yeme-içme, eğlence hayatı olduğunda sunduğu seçeneklerle de tercih sebebidir. Bodrum’un en iyi restoran, gece kulübü ve barlarını keşfetmek için ilgili yazımızı inceleyebilirsiniz: Bodrum mekanlar: En iyi restoranlar, barlar ve gece kulüplerini keşfedin Ayrıca en iyi Bodrum lezzetlerini yiyebileceğiniz bazı mekan önerilerini de aşağıda bulabilirsiniz.

1. Limon Gümüşlük

Gümüşlük’te bulunan Limon, harika bir bahçe içinde, büyüleyici bir Gümüşlük manzarasına sahip bir restoran. Salaş görünümüne rağmen biraz dikkatle bakıldığında aslında son derece şık olduğu fark edilebilir. Limon’un menüsünde ise meşhur Ege mezeleri ve lezzetli et yemekleri bulunuyor. Bu hoş mekanı kahvaltı ve akşam yemekleri için tercih edilebileceğinizi de ekleyelim. Ama özellikle günbatımı burada bir başka, bizden söylemesi.

Adres: Gümüşlük, Kardak Sk. No: 7, 48970 Bodrum/Muğla
Telefon: 0554 740 62 60

2. Kitchen Bodrum

Bodrum’un en iyi restoranları arasında gösterilen Kitchen Bodrum, ilçenin en iyi otellerinden biri olan The Bodrum Edition’in içinde yer alıyor. Restoranın menüsü ise ünlü şef Osman Sezener’in elinden çıkma. Tüm yemeklerde restoranın da içerisinde bulunduğu tesisin kendi bahçesinde ve çiftliğinde yetişen otlar, salatalar ve sebzeler kullanılıyor. Elbette bu sebzeler birbirinden güzel et yemekleriyle birlikte sunuluyor. Siz de şık bir akşam yemeği için bu harika mekana bir şans verebilirsiniz.

Adres: Dirmil Mahallesi, Balyek Cd. No 5A, 48400 Bodrum/Muğla
Telefon: 0252 311 31 35

3. Azur Bodrum

Yeni nesil deniz mahsulü restoranı Azur, meşhur lezzetlerini, Bodrum’daki bu şubesinde ziyaretçilerine sunuyor. Yalıvakak’ta bulunan hoş mekanda oldukça konforlu bir lounge alanı ve stil sahibi bir de bar bulunuyor. Siz de hem lezzetli bir yemek deneyimi yaşamak hem de eğlencenin tadını çıkarmak istiyorsanız Azur’u mutlaka denemelisiniz.

Adres: Yalıkavak, Şendoğan Cd. No:24, 48990 Bodrum/Muğla
Telefon: 0252 386 34 44

4. Marina Yacht Club

Marina Yacht Club, Bodrum merkezin klasiklerinden. Yaz kış açık olan bu mekanın içerisinde Caffe Del Corso, Club Restaurant ve Roof Marine olmak üzere üç farklı restoran bulunuyor. Burada Caffe Del Corso’da İtalyan mutfağının ve Club Restaurant’ta Türk mutfağının tadını çıkarmak mümkün.

Adres: Çarşı, Marina Yacht Club Milta Bodrum Marina, Neyzen Tevfik Cd. No:5, 48400 Bodrum/Muğla
Telefon: 0252 316 12 28

5. Zuma Yalıkavak

İstanbul’dan da bildiğimiz bir Japon restoranı olan Zuma, Yalıkavak Marina’nın içerisinde de var. Eğer Bodrum tatiliniz sırasında lezzetli sushi yemek isterseniz kesinlikle burayı tercih edebilirsiniz. Üstelik mekanın terası da bir harika. Lezzetli yemeklerin yanı sıra kokteyllerin de denemeye değer olduğunu unutmadan belirtelim.

Adres: Yalıkavak, Yalikavak Marina, Çökertme Cd. no:36, Bodrum/Muğla
Telefon: 0252 385 48 07

6. Wu Yalıkavak

Wu Yalıkavak da şüphesiz Bodrum’un en iyi restoranlarından. İstanbul Bomonti’den bildiğimiz bu restoran-bar, The Bodrum Edition Oteli’n tam karşısında bulunuyor. Mekanın lezzetli menüsünün yanı sıra konser gibi eğlenceli etkinliklere ev sahipliği ve sevilen gece mekanları arasında yer aldığını da ekleyelim.

Adres: Dirmil Mah, Şendoğan Cd. No:7, 48400 Bodrum/Muğla
Telefon: 0533 931 44 98

7. Red Pan Pizzeria

Red Pan, tıpkı Big Chefs, Cookshop, Midpoint restoranlar gibi menüsünde birçok farklı lezzeti bulabileceğiniz bir mekan. Bodrum Kumbahçe’de bulunan mekanın menüsünde çok lezzetli pizzalar, makarnalar, barbekü tavuk, hamburger, salata gibi sayısız seçenek bulunuyor. Deniz manzarasına karşı harika bir yemek yemek için siz de bu keyifli seçeneği tercih edebilirsiniz.

Adres: Kumbahçe, Cumhuriyet Cd. No:139, 48400 Bodrum/Muğla
Telefon: 0252 316 37 48

8. Sunset Sushi Bar

Bodrum’un en güzel koylarından Göltürkbükü’nde bulunan Sunset Sushi Bar, İstanbul’daki 30 yıllık tecrübesini bu şubesiyle Bodrum’a taşıyor. Bodrum Loft içerisinde yer alan mekanda sushi’nin en güzel halini eşsiz bir manzara eşliğinde deneyimlemek mümkün.

Adres: Göltürkbükü, 48483 Bodrum/Muğla
Telefon: 0530 257 21 05

9. Mimoza Gümüşlük

Rotamızı biraz da balık restoranlarına çevirelim. Deniz kenarına atılmış ahşap masaları, su kabaklarıyla süslü dekorasyonu ve unutulmaz bir günbatımı manzarası. Tüm bu özellikleriyle Mimoza, sadece Gümüşlük’ün değil Bodrum’un en iyi restoranları arasında yer alıyor. Siz de benzersiz deniz mahsülleri tatmak için bu şık mekanı tercih edebilirsiniz.

Adres: Yalı Mevkii No:104 Gümüşlük, 48400 Bodrum/Muğla
Telefon: 0252 394 31 39

10. Hababam Tahta Meyhane

Direkt olarak balık restoranı diyemesek de Bodrum tatilinizde nostaljik bir meyhane deneyimi yaşamak istiyorsanız burası tam size göre. Dereköy’de bulunan Hababam Tahta Meyhane, son derece sakin ve samimi bir mekan. Mekanın sahibi ise Hababam Sınıfı’ndaki Kıvırcık Ömer’i canlandıran Talip Güran. Tahta Meyhane’nin özellikle mezeler ve ciğer, kavurma gibi lezzetleriyle öne çıktığını da belirtelim.

Adres: Dereköy, dereköy caddesi No:160, 48960 Bodrum/Muğla
Telefon: 0533 651 98 05

11. Greta

Gümüşlük’te tepe bir konumda yer alan Greta da Bodrum’un en keyifli mekanlarından biri. Eşsiz gün batımını seyredebileceğiniz bu şık mekanın menüsünde ise deniz mahsullü makarnalar, bonfileli mantı veya asma yaprağında hellim gibi farklı lezzetler, pizzalar ve hamburger klasik tatlar yer alıyor. Siz de serin bir yaz akşamı yaşamak için bu şık mekanı deneyim listenize ekleyebilirsiniz.

Adres: Gümüşlük, Yağmur Sk. No:45, 48970 Bodrum/Muğla
Telefon: 0532 171 49 74

Bodrum’a ne zaman gidilir?

Bodrum, muhtemelen bildiğiniz gibi yaz aylarında turizm açısından oldukça yoğun bir dönem yaşıyor. Bu nedenle Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları, Bodrum’da tatil yapmak için en uygun zamanlar. Bu aylarda sıcaklıklar da yüksek olduğundan harika bir yaz tatili için kesinlikle tercih edilebilir. Ama elbette yaz aylarında daha kalabalık olabilir ve fiyatlar daha yüksektir.

Eğer Bodrum’da kalabalıktan uzak bir tatil yapmak istiyorsanız Mayıs veya Eylül aylarını düşünebilirsiniz. Bu aylarda hava sıcaklıkları hala yüksektir ve deniz sıcaklıkları da tatmin edicidir. Ayrıca fiyatlar da biraz daha uygun olabilir.

Bodrum’da kış ayları ise tahmin edeceğiniz üzere oldukça sakin geçer. Ancak, Bodrum’un kış aylarında da hava sıcaklıkları genel olarak ılıman olduğu için doğal güzelliklerini keşfetmek ve şehrin kültürel yaşantısını deneyimlemek için bu mevsim de uygun olabilir.

Bodrum’dan ne alınır?

Peki Bodrum tatilinizden dönerken ne gibi hediyeler alabilirsiniz? Bodrum, hem tarihi hem de turistik bir bölge olduğu için burada birçok hediyelik eşya seçeneği bulabilirsiniz. Güvercin figürlü el yapımı ve doğal sabunlar, Bodrum’un tarihi güzelliklerini yansıtan magnetler, güzel kokulu mumlar, yerel şaraplar, seramik dekoratif eşyalar, el işi takılar… Tüm bunlara Bodrum sokaklarındaki hediyelik eşya satan dükkanlardan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Antalya Gezi Rehberi: Akdeniz’in İncisi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale