X

‘Birlikte’ yalnız olmak: Yetişkinlerde paralel oyun

Hiç sevdiğiniz bir arkadaşınızla birlikte aynı yerde aynı anda zaman geçirirken birbirinizle değil de tamamen farklı aktivitelerle ilgilendiğiniz oldu mu? Örneğin, siz kitap okurken arkadaşınızın yanınızda bir şeyler yazdığı ya da arkadaşınız yemek hazırlarken sizin puzzle yaptığınız? Cevaplarınız evetse sizi paralel oyun kavramıyla tanıştıralım. Belki birçoğunuz bu kavramı çocuklardan biliyor olabilirsiniz. Bilmeyenler içinse kısaca hatırlatalım:

Paralel oyun, çocukların yan yana olmalarına rağmen birbirleriyle herhangi bir etkileşim kurmadan kendi hallerinde oyun oynama hallerini ifade eder. Yani, çocuklar birbirlerinin varlığından haberdar olsalar da birbirleriyle konuşmaz ve birlikte oynamazlar. Mesela biri arabaları çarpıştırırken diğeri legolardan kale yapar. Ama dışarıdan bir göz aynı anda aynı ortamda oyun oynadıkları için birlikte oyun oynadıklarını düşünebilir; oysa ki herkes kendi halindedir

Paralel oyun, genellikle 2-3 yaşlarındaki çocukların sıkça tercih ettiği bir oyun oynama biçimidir, çünkü bu yaşlarda sosyalleşme becerileri henüz gelişmemiş olduğundan ve paylaşım, iş birliği, paylaşma, takım çalışması gibi kavramlar tam oturmadığından çocuklar birlikte ama yalnız oynarlar. Evet; doğru tanım tam olarak birlikte ama yalnız. Ancak bu konsept her ne kadar küçük yaştaki çocuklar için yaygın olsa da sadece onlar için geçerli bir durum değildir. Yetişkinler de paralel oyunun bir öznesi olabilirler. Belki farkında olarak belki de olmayarak… Üstelik, bu durum pek çok olumlu sonucu da beraberinde getiriyor. Nasıl mı? Gelin, paralel oyunun büyüsünü biz yetişkinlerde nasıl işliyor yakından keşfedelim.

Yalnızlığın en güzel hali: Birlikte yalnız olmak

Ruh sağlığı odaklı çalışan bir şirket olan Daydreamers’ın kurucu ortağı Katina Bajaj, paralel oyun konseptinin yetişkinlerde özellikle Covid’ten sonra giderek yaygınlaştığını belirtiyor ve bu durumun kişinin yaratıcılığını etkilediğini, üstelik duyguları ile bağlantı kurması üzerinde de etkili olduğunu söylüyor. “Eş zamanlı ama tamamen ayrı faaliyetlere katılmak, zihninizin yalnız zaman geçirdiğinizde sahip olamayacağı yerlere gitmesine izin veren huzurlu bir sessizlik yayabilir. Paralel oyun, bir arkadaşın rahatlatıcı yakınlığı sayesinde güvenli ve bağımsız bir ortam yaratır.”

Gerçekten de öyle değil mi? Yanımızda sevdiğimiz, değer verdiğimiz, güvendiğimiz biri olduğunda kendimizi çok daha iyi, mutlu, keyifli ve huzurlu hissetmiyor muyuz? Üstelik, böylece yapmak istediğimiz aktivitelere de bu rahatlık ve huzur çerçevesinde daha iyi zaman ayırabiliyoruz.

Bajaj, Daydreamers’da yaptıkları incelemeler ve gözlemler sonucunda yetişkinler üzerinde paralel oyunun olumlu etkilerini gördüklerini ve sevilen kişilerin yanında yapılan keyifli etkinliklerin tek başına yapılan etkinliklerden daha fazla dopamin salgılanmasına yardımcı olduğunu bildiklerini belirtiyor. Yani, sevdiğimiz birinin yanında kitabımızı okumak, günlük tutmak veya resim yapmak, tüm bunları tek başımıza yapmaktan daha fazla mutluluk verebilir.

Diğer yandan, akıl ve ruh sağlığı, bağımlılıktan kurtulma gibi konularda destek veren Live Another Day’in danışmanı ve sosyal yardım uzmanı Michelle Giordano, “Yetişkinlerde sağlıklı paralel oyunun temeli, açık iletişim ve karşılıklı anlayışı içermeli. Her iki taraf da rahat hissetmeli, ihtiyaçlarını ve tercihlerini ifade etmeli; paralel oyunun amacı ve faydaları konusunda ortak bir anlayışa sahip olmalıdır.” diyerek ‘beraber’ yalnız olmak istediğimiz kişi ile sınırlarımıza saygı duymamız gerektiğine dikkat çekiyor. Karşılıklı anlayış, özveri ve saygı çerçevesinde paralel oyun her iki taraf için de daha keyifli bir hal alabilir.

Hayatın gürültüsünden ve karmaşasından kısa bir kaçış

Günlük hayatlarımızın yoğunluğu ve çoğu zaman mevcut olan kaosu malum… Yüksek ses, kalabalık, gürültü, karmaşıklık, sıkışıklık ve daha pek çok iç sıkan, huzur kaçıran detay -hele ki büyük şehirlerdeysek- hayatımızın tam ortasında. Bu nedenle sakin bir kaçış çoğumuzun arzusu. Sosyalleşmek ama tam da sosyalleşmemek, birlikte olmak ama aynı zamanda da yalnız kalabilmek, ortak bir zamanı paylaşmak, bir yandan da kendimize odaklanabilmek; kısacası tam da yukarıda yer verdiğimiz gibi ‘birlikte yalnız kalmak’ yetişkinlerdeki paralel oyunun en güzel tanımları.

Bazen sevdiğimiz birinin sadece orada olduğunu bilmek, onunla ortak bir şey yapmaktan daha huzur verici olabilir. Onun orada olduğunu bilerek sevdiğimiz bir şeyle uğraşıyor olmak mutluluğumuza katkı sağlarken aramızdaki sevgi ve güven bağını da kuvvetlendirebilir. Eğer bilinçli bir şekilde paralel oyunun öznesi olmadıysanız ama bu huzurlu, rahat ve mutluluk verici paylaşımı, birlikten doğan yalnızlığı deneyimlemek istiyorsanız, ‘bunu nasıl yapacağım’ diye merak ediyor olabilirsiniz. İşte sevdiğiniz birinin yanında birlikte bir şey yapmadan zaman geçirmenize yardımcı olacak birkaç öneri:

  • Kulaklıklarınızı takın ve bir kafede birlikte çalışın.
  • Sanat malzemelerinizi alın ve aynı masaya yerleşip sadece kendi yaratıcılığınıza odaklanın.
  • Sessizce aynı puzzle üzerinde çalışın.
  • Yan yana oturun ve kitaplarınıza dalın.

Ama paralel oyunun en harika yanının bunu yapmanın doğru veya yanlış yolunun olmaması olduğunu da unutmayın. Yani, seçimlerinizde özgürsünüz! Kiminle yan yana gelmek istediğinizi, o sırada ne ile meşgul olmak istediğinizi kendiniz seçebilir, deneye yanıla bulabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hayat yolculuğunda motivasyonunuzu geri getirecek 8 öneri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale