X

Duygularınızı nasıl yönetebilirsiniz: Duygularla sörf yapma sanatı

Duygular da dalgalar gibi gelir ve gider. Bir okyanusu düşünün; dalgalar bazen küçüktür, bazen de büyük. Biz ne yaparsak yapalım dalgalar gelmeye devam eder. Eğer denizin içindeyseniz ve kıyıya yakınsanız, yapılacak en iyi ve en eğlenceli şey dalgalarla oynamaktır. Aksi takdirde dalgaların altında kalabilirsiniz, dalgaların gücü karşısında hiçbir şey yapamamak hem acılı hem de korkutucu bir deneyim olabilir. İşte duygular da aynen böyledir. Ve tıpkı dalgalar gibi duygularınızı da yönetebilirsiniz. Duygularla sörf yapma sanatının inceliklerini sizin için derledik…

“Dalgaları durduramazsınız ama dalgalarla sörf yapmayı öğrenebilirsiniz.”
Jon Kabat-Zinn

1. Önce temel şeyleri öğrenin.

Dalga sörfünün temelini bilmeden okyanusa açılıp beş metrelik dalgalarla mücadele edemezsiniz. Önce deneyimli sörfçülerden veya eğitmenlerden öneriler alarak, bu işin temelini öğrenerek başlamanız lazım. Ancak her nedense duygular söz konusu olduğunda, onlarla nasıl mücadele etmemiz gerektiğini doğuştan biliyormuş gibi davranırız. Oysa duyguları yönetmek de diğerleri gibi bir beceri işidir ve önce temelini bilmeniz gerekir. Farklı duyguları, neden ortaya çıktıklarını ve onları nasıl yönlendirmeniz gerektiğini öğrenmeniz, daha sonra da bu teorik bilgileri pratiğe dökmeniz gerekir.

Duygular da dalgalar gibi gelir ve gider. Bir okyanusu düşünün, dalgalar bazen küçüktür, bazen de büyük.

2. Bırakın ayaklarınız ıslansın.

İşin temelini öğrendikten sonra şimdi sıra suya girmekte. Dalgaların kırıldığı noktada badi badi yürüyerek başlayın ve dalgaların ruhunu çözmek için burada belki de saatlerce vakit geçirin. Boyutunu, hızını ve nasıl geldiklerini keşfedin. Nasıl karşılık vereceğinizi bilmek için onlara yaklaşmanız gerekir. Aynı şey duygular için de geçerli. Onların temelini anladıktan sonra ayağınızı suya sokmanız, onların nasıl gelip gittiğini izlemeniz, yarattıkları değişik hisleri tanımanız ve adlandırmanız gerekir. Birçok insan sadece “iyi” veya “kötü” demeyi bilir. Oysa duygularınıza biraz daha yaklaşırsanız, onları “mutlu, üzgün, öfkeli” diye tanımlayabilirsiniz. Ancak bu da duygularınızla sörf yapmak için yeterli değil. Onları ne kadar tutarlı bir şekilde tanımlarsanız, duygularınızla sörf yapmanız da bir o kadar kolaylaşır.

3. Havayı tanıyın.

Dalgalar büyülü bir şekilde kendiliğinden oluşmaz. Birçok hava olayı, hava akımları, rüzgar ve atmosfer basıncının birleşiminin bir sonucudur. Sörf yaptığınız yerdeki havayı tanımak, hem kazaları önlemek hem de dalgalarla ahenk içinde sörf yapabilmek için kilit öneme sahiptir. Bu konuda da duygularla dalgalar çok benzer. Duygular da yoktan var olmaz, onların da bir kaynağı vardır. Her bir duygunun ortaya çıkmasının bir nedeni vardır. O duyguyu anlamak için nereden geldiğini de anlamamız gerekir. Bazı duyguların kaynağını tahmin etmek kolay olabilir ancak bazen de o duygunun nereden geldiğini veya onu neyin tetiklediğini anlayamayız. Böyle zamanlarda dedektif rolüne bürünmeli ve her şeyi sorgulamalıyız. O duygu ortaya çıktığında ne düşünüyordunuz? Hayatınızda son dönemde ne oldu?

İlginizi çekebilir: Duygularınızdaki iniş çıkışları kabullenmenin önemi

4. Dalgalarla dost olun.

Okyanusta karşınıza çıkan dalgaları seçemezsiniz, onlar siz isteseniz de istemeseniz de gelir. Dalgalarla mücadele etmek veya onları durdurmaya çalışmak boşuna bir çabadır. Bunun yerine zamanınızı, onlarla sörf yapmayı öğrenmek için harcayabilirsiniz. Bazen bazı duygularınızın da fazla geldiğini düşünebilir ve bir an önce kaybolmasını isteyebilirsiniz. Ancak siz onlarla mücadele ettikçe, onlar daha da güçlenir. Onlarla iyi geçinmenin tek yolu duygularınızı kabul etmek ve gelip gitmelerini beklemektir.

Sörf yaptığınız yerdeki havayı tanımak, hem kazaları önlemek hem de dalgalarla ahenk içinde sörf yapabilmek için kilit öneme sahiptir.

5. Dalganın gücünü dizginleyin.

Okyanustaki dalgalarla sörf yapma konusunda uzmanlaştığınızda, bir yerden başka bir yere varmak için veya çeşitli artistik figürler sergilemek için dalgaları kullanabilirsiniz. Bunu gerçekten iyi yaparsanız, bir dalgaya istediğiniz şeyi yaptırmayı da öğrenebilirsiniz. Duygular da size hayat boyu rehberlik etmek için var. Herhangi bir durumla mücadele etmek için ihtiyacınız olan şeyleri size kazandıran şey duygulardır. Öfke, bazı şeyleri düzgün yapmak için enerji ve motivasyon verir. Korku, sürekli hazırlıklı olmanızı sağlayacak şekilde sizi uyanık tutar. Gurur, güven verir. Bu duygular aslında birer hediyedir, tabii onları kendi avantajınıza olacak şekilde kullanmayı bildiğiniz sürece.

İlginizi çekebilir: Duygularını kontrol altına al, yaşamın değişsin

6. Duygularınızla bir profesyonel gibi sörf yapın.

Denizin içindeyken dalganın gelişini gördüğünüzde yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Dalga ya sizi götürür ya da altına alır. Her gelen dalgada deneme ve onu yakalama şansına sahipsiniz. Sörf tahtasının üstüne çıktığınızda dalgayı sürmek ya da kaçırmak bir tercihtir. Hayatta da her zaman böyle bir tercihiniz var: Duygu patlamaları yaşamak ya da bu enerjiyi yaratıcı çözümler için kullanmak sizin tercihiniz. Duygular, aynı zamanda onları nasıl kullanacağınıza dair çözümleri de beraberinde getirir. Ancak her zaman birden fazla seçenek vardır. Burada kilit nokta, kendinizi gözlemlemek, farkına varmak ve duyguların size sunduğu önerilere değer verip daha iyi sonuçlar getirecek bir karar vermek.

Tüm bunların yanında şunu da unutmayın; bir şeyi öğrenmek bir gecede olmaz, zaman alır, sabır, pratik ve dikkat gerektirir. Duygularınızla sörf yapmayı öğrenirken de emek harcamanız gerekir.

Kaynak
Pick the Brain

İlginizi çekebilir: Yanlış duygu diye bir şey yok, onları kabul etmekten çekinmeyin

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale