X

Bilmekten uygulamaya: Hayatınızda fark yaratmak ister misiniz?

Kişisel gelişimimiz için yapabileceklerimiz derya deniz. Çok fazla metot, uygulayıcı ve kitap mevcut. Hepsinin ortak amacı beden ve zihin farkındalığı sağlamak ve bizleri beden-zihin-ruh bütünlüğümüz için dengeye getirmeye yardımcı olmak. İstediğiniz kadar kişiden, istediğiniz kadar farklı eğitim alabiliyorsunuz. Ama öğrendikleriniz onu öğrendiğiniz zamandaki iyi hissiyatınızla sınırlı kalıyorsa kendinizi iyi hissetmek için hep başkasını arar, bir sonraki eğitime koşarsınız. Bu durum da kişisel gelişimin handikaplarından biri olabilir. Asıl amaçlanan bu metotlar aracılığı ile kendinde kalıcı değişikliği, hatta dönüşümü yaratabilmektir. Bunun yolu da öğrendiklerini uygulamaktan geçiyor.

Kendimle ilgili farkındalık konuları ile uzun yıllardır ilgileniyorum. Dönem dönem eğitimlere ve workshoplara katıldım, seanslara gittim, kitaplar okudum, videolar izledim. Hala da devam ediyorum. Bu zamana kadarki tecrübemden çıkarımda bulunursam; geçmişte ne yaşandıysa olup bitiyor. Biz onun yarattığı duyguya tutunup kalmazsak yaşanan bitiyor ve hayat akıp gidiyor. Bunu başarabiliyorsak dengede kalabiliyoruz, fakat geçmiş duygulara takılıp kalıyorsak dengesizliğe doğru sürükleniyoruz. İkinci en büyük çıkarımım da anda kalmanın gücü. Aslında bu, geçmiş duygulardan kurtularak o anda ne yaşanıyorsa onu tam anlamıyla deneyimleyebilmek oluyor. Anda kalma konusu bu sebeple ilk çıkarımla da bağlantılı hale geliyor. Öğrendiğim metotlar ve aldığım eğitimler farklı olsa da benim bakış açıma göre hepsi bu sonuca çıkıyor.

Nefes ve meditasyon pratikleri de bu metotların bazılarıydı. Birçok yerde karşıma çıkıyordu, önemini de anlıyordum. Bir kişi düzenli nefes ve meditasyon çalışması yaptığında vücudundaki geçmişten süregelen otomatik yanıtları gözlemleyebilir, duyguları hissedebilir. Ve o kişi bunları gözlemlemeye başlayınca bir es verip o duyguya, davranışa girmeyerek otomatikliğini durdurabilir. Böylece geçmişin duygu yüklerinden bir bir kurtularak, her geçen gün anda yaşamaya bir adım daha yaklaşıp dengesine kavuşabilir.

Bunları bilmek, faydalarını öğrenmek çok güzeldi ama benim bunları bilmem, bunları kendimde değiştirebildiğim anlamına gelmiyordu. O kadar eğitime katılsam, kitaplar okusam da kendimi hep benzer durumlar içinde bulabiliyordum. O durumdan çıkabilmek için de başka bir method, kitap bulup bu sefer daha faydalı olacak diye yeni şeyler öğrenmeye çalışıyordum. En sonunda bu sene idrak ettim ki ben ne kadar öğrenirsem öğreneyim, öğrendiklerimi uygulamadığım sürece hep arayışta kalmaya devam edecektim. Oysa o bilgilerin hepsi bende vardı. Artık yeni bir arayışa girmenin değil, bildiklerimi uygulamanın zamanı gelmişti…

Öyle de yaptım. Bu öğrendiklerimden hayatımda en büyük değişimi sağlayan nefes ve meditasyon egzersizleri oldu. Daha önce faydasını “bilirken”, şimdi kendim “uygulayıp” faydasını deneyimlemiştim.

Metotların bir diğeri de anda kalmak ile ilgili ortamlar yaratmaktı. Anda kalmanın zihnimizi sakinleştirdiğini ve içinde bulunduğumuz anda kalarak farklı olasılıkları görebilmemizi kolaylaştırdığını farklı yollarla denedim. Detayına bu yazımda giremeyeceğim ama önceki yazılarım Hygge felsefesi: Küçük şeylerden mutlu olmak ve Sakin bir zihin için: Telefon kullanımını azaltmak hayatınızı nasıl etkiler?’e göz atabilirsiniz.

Uygulamanın önemini anladık. Peki nasıl düzenli hale getirebileceğiz? Ben şahsen bir işi yapma konusunda zorunluluk duyunca o işten soğuyorum. Bu sebeple bir şekilde zorunluluktan çıkarıp keyifli hale getirmem gerekiyor. Bunun için çeşitli yöntemler denedim ve bana en çok aşağıdakiler destek oldu:

“Her gün yapacağım” gibi genel bir istekten öte belirli saatlerde uygulayarak günün bir parçası haline getirmek. Aynı öğün zamanları gibi. Benim için nefes ve meditasyon sabah kahvaltı öncesi yaptığım bir aktivite artık. Gün içinde yapayım diyince hep başka iş öncelik olduğu için bu pratiklerime zaman kalmadığını gözlemleyip böyle bir yol buldum kendime. Sen de kendin için iyi olan yolu keşfedebilirsin.

Yapmak istediğin aktivite için özel bir ortam yaratmak. Evin belli bir köşesi, koltuğu… Ya da yapacağın aktiviteye göre mum veya tütsü yakmak, hafif müzik açmak gibi o aktiviteyi daha keyifli hale getirmek olabilir. Bu yolları da yine hoşuna gidenlere göre belirleyip kişiselleştirmeni öneririm. Amacımız daha keyifli hale getirerek yapma isteğimizi artırmak.

Her uyguladığında kendine teşekkür etmek. Bunu hayatına entegre etme cesareti gösteren biri olduğunu hep hatırla ve buna zaman yarattığın, kendin için somut bir adım atttığından dolayı kendine teşekkürü atlama. Belki de bu önerileri bir yerlerde okumuş ya da bazı eğitmenlerden duymuş olabilirsin. Ama unutma ki bilmek yetmiyor… Ben bu yazımla ufak bir hatırlatma yaparak seni bilmekten uygulamaya davet ediyorum. Sen ne kadar çok uygularsan o kadar faydasını göreceksin. Evet, ilk olarak hangisiyle başlıyoruz?

İlginizi çekebilir: Hayatı deneyimleme biçimimizi algılarımız belirliyor: İyiye odaklanmak için 2 öneri

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale