X

Bilinçaltınızda büyük bir temizlik yapmaya var mısınız: Thetahealing

Bugün sizlere biraz da kendi hayatımın -tabiri caizse- her alanına dokunan, şifalandıran, mucizeleri yaşatan Thetahealing tekniğinden bahsetmek istiyorum.

Yöntemin ilginç bir hikayesi var. 1995 yılında bir enerji terapisti olan 3 çocuk annesi Vianna Stibal’a, uyluk kemiğini hızla yok eden kanser teşhisi konuyor. Denediği tüm tıbbi, geleneksel ve alternatif yöntemlere rağmen iyileşemeyen Vianna -kendi içsel rehberliği yardımıyla- bacağını anda iyileştirebilmeyi başarıyor. Ardından bu yöntemin kendi danışanları üzerinde de mucizevi şekilde çalıştığına tanık olan Vianna Stibal, tekniği tüm Dünya’ya yaymaya karar veriyor. Şu an Dubai’den Meksika’ya, İspanya’dan Brezilya’ya, ABD’den İsrail’e 30’dan fazla ülkede Thetahealing’i öğreten ünlü bir ruhsal öğretmene dönüşmüş durumda…

Thetahealing tekniği ismini Teta beyin frekansından alıyor. Peki neden teta frekansı kullanıyoruz diyeceksiniz; çünkü bilinçaltımız Teta frekansından yayın yapıyor. Bu frekansı bizler normal şartlarda derin uykuya dalarken ve uyanırken, rüya veya derin meditasyon halindeyken deneyimliyoruz. Thetahealing tekniği; bizleri yönlendirilmiş bir meditasyon yardımıyla saniyeler içinde -bilinçaltımızın yayın yaptığı- teta frekansına çıkararak orada tuttuğumuz kayıtları anda değiştirebildiğimiz, hayatımızda hiç deneyimlemediğimiz hisleri yükleyebildiğimiz, çok nazik bir bilinçaltı temizlik tekniği. Tekniğin en büyük gücü değişimin anda gerçekleşmesi. Öyle ki siz -bir gözlemci olduğumuzdan önceki yazılarımda bahsetmiştim- teta frekansındayken sadece komut verip gözlem yaparsınız ve inançlarınız anda değişir, şifalarınız anda gerçekleşir. Burada sizin gözlemci olduğunuzu unutmamak gerekir; tüm değişiklikleri ve şifayı yapan her zaman Her şey’in Yaratıcısı’dır.

“Kendini küçük görme. Sen yürüyen evrensin,” diyor Hz. Mevlana, ne kadar güzel özetlemiş değil mi? Biz evrenden ayrı, evren bizden ayrı düşünülebilir mi ki ?

Farkında olsak da olmasak da bir bedenden çok daha fazlasıyız. Bir ruha, bilim insanlarının artık aletlerle ölçebildiği aura alanına, manyetik ve enerjitik alanlara sahibiz. Etrafımıza, yaşadığımız her an sözlerimizle, düşüncelerimizle, hislerimizle titreşimler yayıyoruz. Sizler de gözlemlemişsinizdir; odanıza giren biriyle birlikte birdenbire enerjiniz muazzam yükselebilir de, düşebilir de. Ya da çok sevdiğiniz biri birden aklınıza düşer ve telefonunuz birden çalmaya başlar. Nedeni çok açık; dünya üzerindeki tüm canlılar olarak birbirimize görünmeyen enerji bağlarıyla bağlıyız.

Sizlere yine 1900’lü yıllarda yapılan ilginç bir başka kuantum deneyinden bahsetmek istiyorum; Bilim insanları bir maddenin temel yapıtaşı olan 2 elektronunu (aynı yörüngede biri sağa, biri sola döner) birbirinden ayırıyorlar. Sağa dönen elektronu alıp dünyanın başka bir ucuna götürerek sola döndürmeye başlıyorlar. Sıkı durun; o elektronun kalan diğer çifti de sola dönerken aynı anda yön değiştirip sağa dönmeye başlıyor.

Artık hiçbirimizin bütünden, dünya üzerindeki bu muhteşem düzenden ayrı olmadığımızı görebiliyor musunuz? Dünyanın herhangi bir yerinde başlayan ufak bir değişim hareketi tüm dünyayı işte bu kadar kolay etkileyebilir! Bu yüzdendir ki “Ben değişirsem ne olacak?” sorusunu “Ben değişirsem dünya değişir” söylemiyle değiştirmeye ne dersiniz? Dünyamızı daha sevgi dolu bir gezegene dönüştürmek için önce bizler değişsek nasıl olur ?

Ünlü Kuantum Profesörü Fred Alan Wolf’tan bir alıntıyla sözlerime devam etmek istiyorum; “Dünya, birbirinden ayrı şeylerden oluşmaz. Akıl, maddeden ayrı değildir. Ve siz de, diğer hiçbir varlıktan, hayvandan, sebzeden, ölüden, diriden ya da görünüşte hareketsiz duran hiçbir maddeden ayrı değilsiniz. Cennetin krallığı ve cehennemin adası içinizde saklı. Bilmek istediğiniz her şey sizin içinizde. Sizde, en karanlık gölgelerinizden fırlamayı bekleyen bir yılan gibi, var olan, geçmişte var olmuş ve gelecekte de var olacak yaratıcı bir an yatıyor.”

Biz insanlar olarak günlük koşuşturma içinde en çok da kendi Yaratıcı gücümüzü yadsıyoruz, görmezden geliyoruz. İçimizde muazzam kuvvetli bir Yaratıcı gücün zaten olduğunun sizlere müjdesini vermek istiyorum! İşte şimdi, şu an kendi hayatınızın gücünü tekrar elinize alabilir, hayatınızı değiştirebilirsiniz!

Thetahealing tekniğinden bizlerden bireysel seans alarak yararlanabilir veya ilk uygulayıcılık eğitimimizi (Basic DNA Birinci Seviye Eğitimi) alarak uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalı bir Thetahealer olabilirsiniz. Uygulayıcı olmanız durumunda hem kendi hayatınızda, hem de seans vererek başkalarının hayatında fark yaratabilirsiniz. Bu eğitimleri alabilmek için ise herhangi bir ön şart bulunmuyor, çünkü hepimiz zaten doğuştan şifacılarız.

Bu teknikle aklınıza gelebilecek her konu/sorun üzerinde çalışma yapabilirsiniz. İşte sizlere birkaçı;

  • şifa (kendinize ya da bir başkasına)
  • çakra temizliği/dengeleme
  • gençlik ve canlılık kromozomlarının aktivasyonu
  • beyin kimyasalları (hormonları) dengeleme (sezgisel şifa)
  • korkular, endişeler, kaygı bozuklukları, kızgınlıklar, hastalıklar, fobiler, ilişkiler, travmalar, hayatınızda devam eden kısır döngüler, değersizlik, parasal sorunlar, başarısızlık…

Bir güzel haberim daha var; bilim insanları yaptıkları deneylerde mutluluk ve huzurun teta dalga frekansında deneyimlendiğini keşfettiler. Bu nedenle sizler teta frekansına her çıktığınızda beyniniz mutluluk hormonlarını (seratonin, dopamin) salgılar. Sezgileriniz açılır, Kundalini yaşam enerjiniz aktive olur. Kendinizi artık size hizmet etmeyen inançlardan temizledikçe frekansınız, sevgi frekansına yükseleceğinden ruhunuzun dualiteye (her şeyi zıttıyla öğrenmeye) ihtiyacı azalır ve daha sevgi dolu deneyimler yaşamaya başlarsınız.

Thetahealing yöntemiyle ilgili ayrıntılı bilgiye ve eğitimlerin içeriğine www.esindemir.com sitesinden ulaşabilir; her türlü sorunuz için benimle Instagram hesabımdan ve info@esindemir.com mail adresim üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Tekrar görüşünceye kadar sevgiyle kalın…

İlginizi çekebilir: Sezgilerimize nasıl bu kadar yabancılaştık: Akıl çağının getirdikleri

Esin Demir: 2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdi. Spiritüel gelişim merakı 2009 yılında, Japonya’ya bir yaz stajı programı ile gittiğinde başladı. Bu ilginç ada ülkesinde pek çok tapınak gezdi, bu tapınaklarda yapılan dini ritüelleri yakından görme imkanı buldu. Türkiye’ye dönüp profesyonel iş yaşamına başladıktan sonra ruhsallık ve kişisel gelişim ile ilgili araştırmalarını daha da derinleştirirken; beyin, bilinçaltı ve kuantum fiziğine de ilgi duymaya başladı. Bu sırada ThetaHealing® bilinçaltı temizlik tekniği ile tanıştı. O günden itibaren bu teknik ile ilgili aldığı çok sayıdaki uygulayıcılık eğitimini, Valencia’da aldığı ThetaHealing® eğitmenliği ile taçlandırdı. Esin şimdi bir taraftan profesyonel kariyerine devam ederken, diğer yandan ThetaHealing® grup eğitimleri ve bireysel seanslar veriyor. Thetahealing yöntemi ile ilgili detaylı bilgiye www.esindemir.com adresinden ulaşabilirsiniz. Esin’in en büyük arzusu, Dünya’nın yaşanacak daha sevgi dolu bir yer olması...

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale