X

Bilim açıkladı: 2035’e kadar dünya nüfusunun yarısından fazlası obeziteye yakalanabilir

Obezite, çoğumuzun bildiği üzere dünya genelinde giderek artan ve her yaştan insanı kapsayabilen ciddi bir sağlık sorunu haline geldi. Özellikle sağlıksız beslenmenin ve fast-food gibi aşırı yağlı ve şekerli yiyecekleri tüketmenin artması ile tüm dünyada hızla yayılan ve yaşamı tehdit eden bir probleme dönüştü. Geçmiş yıllarda zengin ülkelerdeki beslenme alışkanlıklarından dolayı oluştuğu ve yalnızca o ülkelerde görüldüğü düşünülen obezite, bugün gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde de yaygınlaşan bir sağlık sorununa dönüştü.

Dünya Obezite Atlası’nın (WOA) Mart ayı raporuna göre, küresel nüfusun yarısından fazlası -yani yaklaşık %51’i- veya 4 milyardan fazla kişi, 2035 yılına kadar obezite ile karşı karşıya gelebilir. Ve bu rakam yalnızca belli bir bölge veya kıtada değil, tüm dünya genelinde geçerli olabilir. Bu da obeziteye bağlı ölüm risklerinin artmasının yanı sıra tüm dünyadaki sağlık harcamalarının maliyetlerinin de artmasına işaret. Öyle ki, tahmin edilene göre obeziteye bağlı hastalıkların tedavi maliyetinin toplamı yılda yaklaşık 4 trilyon dolar olacak ve bu da COVID-19 pandemisinin 2020 yılında dünya genelindeki sağlık harcamalarının maliyeti ile neredeyse aynı. Yani, rakamlar oldukça ciddi ve durumun aciliyetine işaret etmekte…

Dünya genelindeki verilere göre 2023 yılında yani günümüzde yaklaşık 3,12 milyar kişi (%39) obeziteye sahip. Ancak 15 yıl önce, 2008’de, küresel obezite oranı %23,9 idi ve 1,63 milyar kişiyi etkiliyordu. Hem Dünya Sağlık Örgütü’ne hem de Birleşmiş Milletler’e raporlar sunan ve dünya genelinde araştırmalar yapan bir sivil toplum kuruluşu olan WOA, 180 ülkedeki mevcut obezite oranlarını inceledikten sonra şu çıkarımlar elde edildi:

En yüksek obezite oranları genellikle Güney Pasifik’teki ülkelerde yoğunlaşmakta ve Kiribati, Tonga gibi ülkeler 2035’te %67’lik bir obezite oranlarıyla dünyaya liderlik edebilir. Diğer yandan, bu oran Samoa’da %66, Fransız Polinezyası’nda %65, Mikronezya’da %64 olabilir. Amerika’da ise beklenen %58. En düşük projekte edilen obezite oranları ise %7 ile Vietnam, %8 ile Japonya, %9 ile Singapur ve %11 ile Hindistan ve Bangladeş ile Asya’da.

Rapora göre dünya genelinde 5-19 yaş arası çocuklar arasında erkeklerin obezite oranı %10’dan %20’ye; kızlarda ise %8’den %18’e çıkabilir. Güneydoğu Asya’da, göreceli olarak düşük projekte edilen obezite oranlarına rağmen, en genç yaş grubundaki aşırı kilo alımının ciddi seviyelere çıkması da beklenen olumsuz gelişmeler arasında. Obezite oranları:

  • Güneydoğu Asya’da erkeklerde %5’ten %16’ya, kızlarda %3’ten %11’e,
  • Güney Pasifik’te erkeklerde %19’dan %41’e, kızlarda %9’dan %28’e,
  • Amerika’da erkeklerde %20’den %33’e, kızlarda %16’dan %26’ya kadar artış gösterebilir.

WOA, ucuz, yüksek işlenmiş Batı tarzı yiyeceklerin küresel popülerliğinin ötesinde, mevcut trendin birçok nedeni olduğunun da altını çiziyor. Plastiklerde, gıda ambalajlarında, ev mobilyalarında, boyalarda, kozmetiklerde ve daha fazlasında bulunan bisfenol A (BPA) gibi kimyasal kirleticiler olan obesojenler de obezitenin artışından sorumlu. Ve tüm bunlar kötü beslenme alışkanlıkları ile birleştiğinde durum daha da kötüye gitmekte.

Son olarak, raporu hazırlayan uzmanlar önemli bir konunun daha altını çiziyor: “Her ülke obeziteden etkilenmekte ve son on yılda birçok düşük gelirli ülkelerde en yüksek artışlar gözlemlenmekte. Hiçbir ülke, nüfusunun tümünde obezite sıklığında bir azalma bildirmemiş. Obezitenin önlenmesi ve tedavisi finansal yatırım gerektirse de, obezitenin önlenememesinin ve tedavi edilmemesinin maliyeti çok daha yüksek olacaktır.”

Elde edilen tüm verilerden de anlaşılacağı üzere obezite, bugün ne kadar büyük bir sorun ise gelecekte daha da kritik bir hal alacak. Bu nedenle geç kalınmadan hem bireysel hem toplumsal hem de küresel anlamda önlemlerin alınması şart.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale