X

Beynimizin bir şeyi nasıl öğrendiği ile ilgili bilmeniz gereken 5 şey

Bedenimde nasıl çalıştığını merakla araştırdığım tek bir organ var; o da beyin. Sadece 1,4 kilogram ağırlığındaki bir organın insanın tüm duyu, duygu, düşünce ve davranışlarını şekillendirmesi bana çok gizemli geliyor. Sağlıklı yaşam yolculuğumda vücudumu daha çok merak edip araştırmaya başlayınca bu yazımda beynin bir şeyi nasıl öğrendiği ile ilgili okuduğum 5 bilgiyi sizinle paylaşmak istedim.

Yeni bir dil öğrenirken de, yeni bir müzik aletini çalmayı öğrenirken de beyninizin nasıl çalıştığını bilmek öğrenme sürecini kolaylaştırıyor. Herkesin farklı öğrenme stilleri olsa bile beynimizin bilgiyi alıp, uygulamasında bazı benzerlikler de mevcut.

1. Beynimiz bilgiyi görsel olduğu zaman daha hızlı alıyor

Göz ve beyin müthiş bir işbirliği ile çalışıyor. Beynimizin düşündüğü her şeyi görselleştirme yetisine sahibiz. Discover dergisinin yaptığı bir araştırmaya göre görsellikle ilgili nöronlar beynin korteks kısmının % 30’unu kaplıyor. Görselleştirmenin beyin için ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seren bir örnek var. 54 şarap gurusuna gözleri kapatılarak şarap tadımı yaptırmışlar. Beyaz şarabın içine kırmızı şarap damlatılıp şarap gurularına tatta herhangi bir değişiklik hissedip hissetmediklerini sormuşlar. Cevap ise şaşırtıcı; herhangi bir değişiklik hissetmemişler. Görme duygusu insan beyni için ne kadar kıymetli.

2. Detaylardan ziyade büyük resmi daha kolay hatırlıyoruz

Yeni bir şey öğrenirken, beyin o bilgiyi eski bilgiyle bağlantı kurup birleştirdiğinde öğrenme daha kolay gerçekleşiyor.

Yeni bir şey öğrenirken bir anda birçok bilgiye maruz kalıyoruz. Beyin yeni bir şeyler öğrenirken; öğrendiği her yeni bilgi ile eski bilgi arasında bir bağlantı kurabildiği zaman daha kolay öğreniyor. Bununla ilgili çok sevdiğim bir örneği paylaşmak isterim. Beyninizi, içi raflarla dolu bir kıyafet dolabı gibi düşünün. Kıyafetleri ekledikçe raflar dolduğu için bir kategori yapmanız gerekiyor. Şimdi siyah bir kazağı (bunu yeni bir bilgi olarak düşünün) bu dolaba eklemeniz gerekiyor. Ne yaparsınız? Hangi rafa koyarsınız? Kazak rafına koyabilirsiniz, siyah kıyafetlerinizin olduğu rafa koyabilirsiniz, kışlık kıyafetlerin olduğu rafa ya da yünlü kıyafetlerin olduğu rafa koyabilirsiniz. Fakat gerçek hayatta bir siyah kazağı birden fazla rafa koymazsınız değil mi? Tek bir rafa koyarsınız. İşte insan beyni içerideki bilgiyi bu şekilde kategorileştirip, her bir raf ile bağlantı kuruyor, yeni bir şey öğrenirken dönüp; ‘Ben bu bilgiyi hangi raflara koyabilirim?’ diye düşünüyor.

3. Uyku, öğrenme ve hafızayı büyük ölçüde etkiliyor

Kaliforniya Üniversitesi baş araştırmacılarından Dr. Matthew Walker, yeni bir şey öğrenmede uykunun çok önemli bir yeri olduğunu söyleyip bunu “Uyku, beyni kuru bir süngere dönüştürür ve uyandığında yeni bilgileri emerek ıslak bir hale gelir.” şeklinde tanımlamıştır. Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma zorlu bir görevi tamamladıktan sonra uyuyan insanların, aynı görevi tekrar yaptıklarında uyumayan insanlara nazaran daha iyi performans gösterdiğini kanıtlamıştır. Öğrendiğiniz yeni şeyleri uykuya dalmadan önce tekrar bir gözden geçirmeyi ve uyandığınızda neler hatırladığınızı bir test edin.

4. Bilgiyi başkalarına öğretirken daha çabuk öğreniyoruz

Bilgilerimizi başkalarına öğrettiğimizde önemli kısımları aklımızda daha çok kalıyor.

Öğrendiğimiz yeni bir şeyi başkalarına öğretirken çok daha hızlı öğreniyor, önemli kısımları daha kolay hatırlıyoruz. Yine yapılan bir araştırmada, bir gruptan öğrendikleri bilgiyi başkalarına öğretmeleri, diğer gruptan ise öğrendikleri bilgiyi başkaları ile paylaşmamaları istenmiş. Test sonucunda başkalarına öğreten grubun yeni bilgiyi öğrenmede diğer gruptan daha iyi olduğu saptanmış.

5. Beynin her iki lobunu birlikte kullanın

Beynimizin sadece %10’unu kullanıyoruz diye bir efsane var ki, gerçek olsaydı beyin hasarları gerçekleşenden daha hafif olurdu. Bir diğer efsane ise sağ ve sol beynin sanki ayrı ayrı çalıştığıdır. Halbuki beyin tek bir organdır ve farklı bölgeleri olsa bile her bölge birlikte çalışır. Sol lop bilgiyi kavrayıp, takip ederken; sağ lop yeni bilgiye şekil verir, renklendirir ve canlandırır. Fakat yeni bir şey öğrenirken her iki lobun birlikte kullanımı hızlı ve etkili öğrenmeyi beraberinde getirir. Kitap okurken iki lop birlikte çalıştığından, bu aktivite her iki lobu çalıştırmak için en etkili yöntemdir.

İlgili yazı: Araştırmalar, sağ beyinli ile sol beyinli ayrımının bir efsane olduğunu söylüyor

İnsanlar için en önemli kazanç sağlıklı bir beyindir. Bu muhteşem organı daha iyi tanımak için bol bol okumanızı ve videolar izlemenizi tavsiye ederim.

Öznur Demirhan: Bu hayatta en çok heyecan duyarak yaptığım şey seyahat etmek, beni en çok motive eden şey yeni yerler görmek, olmaktan en mutluluk duyduğum yerler hava alanları, tren garları, otobüs durakları… Tek isteğim hikayemi tutkuyla ve heyecanla yaşamak, hatırımdan gitmesin diye yazmak. Ben hikayemde dünyayı keşfediyorum. Senin hikayen ne?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale