X

Beyin sağlığına odaklanan şirketler

Beyin sağlığı, modern wellness dünyasında giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu önem doğrultusunda da zihinsel performansın arıtılmasına ve nörolojik hastalıkların önlenmesine yardımcı olan girişimlerin sayısı hızla artıyor. Bu yazımızda, beyin sağlığını geliştirmek ve nörolojik hastalıkların riskini azaltmak amacıyla kurulmuş beş girişimi derinlemesine analiz ediyoruz.

Neuralink

Görsel: neuralink.com

2016’da Elon Musk’ın da içinde bulunduğu bir ekip tarafından kurulan Neuralink, beyin-bilgisayar arayüzleri geliştiriyor. Bu şirket, beyni besleyen kan damarlarında herhangi bir hasar oluşması sonucu ortaya çıkan inme ve felç durumlarına odaklanıyor.

Neuralink, kuadriplejiye sahip yani kol ve bacaklarını hareket ettiremeyen bireylere yönelik çözümler tasarlıyor. Şirketin öne çıkan beyin-bilgisayar arayüzü, estetik açıdan görünmez olup implant edilebiliyor. Bu teknoloji, sinir hücreleri tarafından üretilen beyin aktivitesini kaydererek yorumluyor. Bu cihaz aracılığıyla felçli kişilerin bilgisayar ya da cep telefonu gibi çeşitli cihazları uzaktan kontrol edebilmesi ve iletişim kurabilmesi amaçlanıyor. Bu cihazdaki bağlantıyı sağlayan yapılar çok ince olduğu için bu cihaz insan eliyle yerleştirilemiyor. Bir başka deyişle, beyin-bilgisayar arayüzünün hastalara yerleştirilebilmesi için girişimin geliştirdiği cerrahi robotun kullanılması gerekiyor. Bu robot, bağlantı yapılarını tam olması gerektikleri yerlere güvenli bir şekilde konumlandırıyor ve verimli bir sürecin başlangıcına imza atıyor. Neuralink, şu anda geliştirdiği arayüz için tıbbi cihaz klinik araştırması yürütüyor. Girişim, cihazlarını kontrol etmek için yeni yollar keşfetmek isteyen felçli kişilerin bu araştırmaya katılmasını talep ediyor.

Neuralink, geçen yıl düzenlediği yatırım turunda 323.2 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 686.2 milyon dolara yükseltti. Girişim, gelecekte insan hafızasını ve bilişsel yetenekleri geliştirmeye yönelik adımlar atacağını belirtiyor.

Blackrock Neurotech

2008 kuruluşlu Blackrock Neurotech, başarılı nörobilimcilerden ve mühendislerden oluşan ekibiyle ön plana çıkıyor. Bu şirket, profesyonel ekibi sayesinde hastaların hayatlarını iyileştiren en güçlü nöroteknoloji platormunu geliştirdiğini iddia ediyor.

Blackrock Neurotech, felç ve diğer nörolojik rahatsızlıklara odaklanan teknolojiler geliştiriyor. Bu girişim, hem hayvan hem de insan kullanımı için dünya standartlarında nörofizyoloji araştırma araçları tasarlıyor. Girişimin beyin teknolojisi, yemek yemek ve email göndermek gibi hareket gerektiren işlerin sadece düşünce yoluyla gerçekleştirilmesine katkı sağlıyor. Bu teknoloji, aynı zamanda hastaların dakikada 90 karakter yazmasına ve 62 kelimeyi düşünerek algılamasına yardımcı oluyor. Bunlarla birlikte, bazı kullanıcıların bu teknoloji aracılığıyla robotik kolları çalıştırarak photoshop yaptığı, video oyunu oynadığı ve resim çizdiği de vurgulanıyor. Girişimin nöroteknoloji cihazları, günümüzde dünyaca ünlü kurumlara ait 1000’den fazla laboratuvarda kullanılıyor.

Blackrock Neurotech, geçtiğimiz Nisan ayında popüler kripto para birimi USDT’nin yaratıcısı Tether isimli şirket tarafından 200 milyon dolar karşılığında satın alındı. Girişim, felçli insanların ve diğer nörolojik hastalıklarla mücadele eden bireylerin hareket becerilerini geliştirmek adına beyin-bilgisayar arayüzü operasyonlarına devam ediyor.

Verge Genomics

2015’te kurulmuş olan Verge Genomics, nörodejeneratif hastalıkları merkeze alan çözümler geliştiriyor. Bu biyoteknoloji şirketi, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi son teknolojilerden yararlanıyor.

Verge Genomics, temelde ilaç sektöründe yer alan bir girişim olarak üniversiteler, doku bankaları ve ilaç şirketleri dahil olmak üzere 25’ten fazla kuruluşla çalışıyor. Bu girişim, hayvan veya hücre modelleri kullanmak yerine doğrudan insan dokusu üzerinde çalışıyor. Genomiği ve teknoloji dünyasını bir araya getiren girişim, şu anda VRG50635 isimli ilk ilacına yoğunlaşıyor. Bu ilaç, nörodejeneratif bir hastalık olan ve motor nöron hastalığı olarak da bilinen ALS’yi merkeze alıyor. Bu ilacın sadece dört yıllık bir araştırma sürecinden sonra klinik araştırma aşamasına geçtiğini belirtmek istiyoruz.

Verge Genomics, geçen yıl düzenlediği yatırım turu sayesinde toplam fon miktarını 134.1 milyon dolara ulaştırdı. Girişim, frontotemporal demans ve Parkinson hastalığı gibi kesin tedavisi bulunmayan yıkıcı hastalıklara ilaç çözümleri geliştirmeye devam ediyor.

BioSerenity

Görsel: bioserenity.com

2014 kuruluşlu BioSerenity, bir medikal teknoloji şirketi olup beyin sağlığı özelinde giyilebilir cihazlar geliştiriyor. Bu girişim, beyin izleme ve uzaktan teşhis boyutlarına odaklanıyor.

BioSerenity, pek çok hastaya uyum sağlayan 21 elektrotlu bir EEG cihazı geliştiriyor. IceCap isimli bu cihaz, hem hastane hem de ev ortamında kullanılabilir olup 10 dakika içinde kurulabiliyor. Basit kurulumlu bu cihaz, tek kullanımlık yapısıyla ön plana çıkıyor ve bebeklerden yetişkinlere kadar birçok insan yararlanabilsin diye 5 farklı boyutta üretiliyor. Bu cihaz sayesinde beyindeki doğal elektriksel dalgalanmalar hızlı bir şekilde ölçülerek epilepsiden beyin tümörüne kadar pek çok hastalık erken teşhis edilebiliyor. Girişimin Neuronaute+ isimli teknolojisi ise IceCap gibi çeşitli EEG cihazlarıyla uyumlu olup bu cihazlardan veri alınmasını sağlıyor.

BioSerenity, geçen yıl düzenlediği yatırım turunda 25.6 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 121 milyon dolara yükseltti. Girişim, geliştirdiği EEG cihazından gelen tüm verileri toplayarak epilepsi araştırmalarını hızlandırmayı hedefliyor.

Lumosity

2005’te kurulmuş olan Lumosity, dünya çapında 100 milyondan fazla kullanıcıya sahip bir platform olarak karşımıza çıkıyor. Bu platform, bilişsel bir eğitim programı olup beyni eğitmek ve zihni çalıştırmak için eğlenceli ve etkileşimli yollar sunuyor.

Lumosity, hafızayı güçlendiren, esnekliği artıran, problem çözme becerilerini aktifleştiren ve zihinsel hızlanmayı açığa çıkaran oyunlardan oluşan dijital bir platform. Bu platforma website üzerinden ulaşılabildiği gibi Google Play ve App Store aracılığıyla platformun mobil aplikasyon versiyonu da indirilebiliyor. Platformda dikkat çekici grafik tasarımlara sahip 40’tan fazla oyun bulunuyor ve her oyun farklı bir zihinsel beceriye hitap ediyor. Örneğin, bir oyun işlem yeteneklerine dayanırken başka bir oyun da görsel zekayı baz alıyor. Lumosity’i ve başka beyin alıştırmaları programlarını geliştiren Lumos Labs, bu platform üzerine bir araştırma yürüttü. Bu araştırmada iki grup vardı ve bir gruptaki katılımcılar her gün 15 dakika Lumosity’den oyun oynarken diğer gruptaki katılımcılar aktif kontrol amaçlı sadece çevrim içi bulmacalar çözdü. On hafta süren bu araştırmanın sonucunda Lumosity kullanan katılımcıların çalışma belleklerinin, kısa süreli belleklerinin, işlem hızlarının, problem çözme becerilerinin ve genel bilişsel işlevlerinin diğer gruptaki insanlara göre daha fazla gelişme gösterdiği fark edildi.

Toplam fon miktarı 67.5 milyon dolar olan Lumosity, hafıza oyunlarının ve bulmacaların beyin yapısının ve fonksiyonlarının güçlenmesini sağladığını vurgulayarak faaliyetlerine devam ediyor.

Kaynak: Exploding Topics, StartUs Insights, Crunchbase, Tracxn, PitchBook

İlginizi çekebilir: Bağımlılıklarla mücadele eden yenilikçi girişimler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale