X

Bedende saklı olan hikayelerden özgürleşelim

Kadınların hiçbir zaman akıtmadıkları okyanuslar dolusu gözyaşı vardır, çünkü annelerinin sırlarını, babalarının sırlarını, erkeklerin sırlarını, toplumun sırlarını ve kendi sırlarını mezara götürmek üzere eğitilmişlerdir. -Clarissa P. Estes

Kadınlar için jinekolojik muayene zordur. Bu zorluğun en büyük nedeni, doktorun ahlaki yargılarıyla muhatap olma ve iyileşmek için gittiğin o odadan, kendini “yanlış ve suçlu” hissederek ayrılma ihtimalidir. Hastanın bekar ve bakire olması sorun yaratmazken, bekar ve aktif bir cinsel hayat sürdürüyor olması, tek eşli olmaması, dünyaya bir bebek getirmek istemiyor olması, doktorun hastaya yaklaşımında açık bir düşmanlık olarak kendini gösterebilir. Elbette hastasına kendi ahlaki doğruları perspektifinde yaklaşmayan doktorlar da varlar ve iyi ki varlar. İşte “Koltuğumdaki Kadınlar” kitabının yazarı Dr. Ayşe Duman da iyi ki var olan doktorlardan biri.

Dr. Ayşe Duman’ı ilk olarak, “Dolunayın Özgür Kadınları” kitabıyla tanımıştım. Bir jinekoloğun rahmin döngüleriyle, ay ve rahim bağlantısıyla ilgilenebileceğine pek ihtimal vermiyordum doğrusu; daha önce böyle bir tıp doktoruyla tanışmamıştım. Bu kitapta Duman, kadının rahminin döngüsünü derinlemesine incelemiş ve kadınların kendi döngülerinin farkında olarak yaşamaları, döngülerine göre seçimler yapmalarını kolaylaştıracak bilgiler sunmuş. “Koltuğumdaki Kadınlar” isimli son kitabı ise, farklı meseleler ile kendisini ziyaret eden hastalarıyla sohbetlerini ve onların şifalanma yolculuklarını paylaşıyor. Ben bu gerçek hikayeleri çok önemsiyorum çünkü hayatımızın zor bir döneminde olabilir, kendimizi çaresiz ve umutsuz hissedebiliriz. Böyle dönemlerde birilerinin dönüşebildiğini, şifalandığını, iyileştiğini okumak ve dinlemek, bizim için de bir umut doğurabilir ve o umudun verdiği kuvvetle bir de harekete geçebilir, kendimiz için daha önce denemediğimiz bir çözüm yolu arayışına girebiliriz.

“Of, bu kadınlık ne zor! cümlesiyle başlayan hikayelere bir yanım hep itiraz etmiştir. Farkında olarak veya olmayacak acıdan beslenen, acıyla var olmaya, acısıyla gündemde kalmaya çalışan kadınlar, problemi çözmek yerine acıya yapışmayı seçiyor ellerinin acıdan kavrulması pahasına.” diyor Dr. Ayşe Duman. O kadar doğru ki… Ekonomik bağımsızlığımızı kazansak da hem çocuk hem kariyer yapsak da çocuksuz ve partnersiz olsak da kadınlar olarak çoğumuz bir kurban hikayesinin içine fark etmeden hapsoluyoruz ve kendi gücümüze uyanmak, bizim için gittikçe daha imkansız bir hale geliyor. Biz, kurban olduğumuz bilincini besledikçe hayatımızdaki tüm hikâyelerde ve ilişkilerde kendimizi kurban rolünde bulmaya devam ediyoruz. Ta ki kapımızı büyük bir kayıp, bir hastalık çalana kadar…

“Koltuğumdaki Kadınlar” hayatlarındaki o büyük mesele ile yüzleşme cesareti gösteren kadınların hikâyelerini anlatıyor. Hikayeler farklı olsa da tohumlar bir aslında: Değersizlik korkusu, yetersizlik, suçluluk, bedeninden kopuk yaşamak, özgüvensizlik… Bunlar öyle konular ki, kendimizi biraz daha değerli hissetmek için bize zarar veren havuçları dahi kemirmeye razı oluyoruz. Dünyadaki en büyük sektörlere bakalım, hepsi kadınların değersizlik, yetersizlik yarasından beslenen ve onları bir yıldıza dönüştüreceğini iddia eden markalardan oluşuyor. Güçlü kadınlardan bahseden bu markaların çoğu aslında bizim kendimizi güçsüz hissetmemize muhtaç çünkü bir kadın kendi gücünün farkına varırsa, buna bir kez uyanırsa, onu kozmetikle, modayla kandırmak çok daha zor olur. Bu yüzden, uyanık olalım sevgili arkadaşlarım, bizi kurban olduğumuz, değersiz, yetersiz ve suçlu olduğumuz hikâyesinde tutmaya çalışan tüm kişilere, ilişkilere, markalara ve bizim üzerimizden yaratılan kültüre karşı dikkatli olalım ve birbirimizin uyanık kalmasına da hizmet edelim.

“Hikayeyi değiştirecek kahramanlara ihtiyaç var. Önce kendi hikayeni değiştirmekle başlamalısın. Herkes kendi hikayesini değiştirdiğinde tüm kadınlık değişmiş oluyor. Biyolojiye, varoluşa, varoluş kodlamalarına uygun bir değişim. Güçten kastım, eril dildeki güç algısı değil elbet. Yaşam yolculuğunda ihtiyacın olan bilgelik.” Bilgisine, deneyimine ihtiyaç duyduğumuz her uzman, bizi kendi gücümüze uyandırmak için böyle doğru yönlendirmeler yapsa, dünya nasıl bir yer olurdu, düşünün. Cenneti aramaya ihtiyaç kalmazdı, kendi cennetimizde yaşadığımızı fark eder ve bu ortak düşü birlikte büyütürdük. Dilerim her kadın, Dr. Ayşe Duman gibi bilgili ve bilge doktorlarla buluşabilsin.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?

Özge Uysal: Ben Özge Uysal. İstanbul'da doğdum, büyüdüm. Lisans eğitimimi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde tamamladım. Kitap editörüyüm, aynı zamanda kitaplar ile ilgili hazırladığım yazılar çeşitli mecralarda okuru ile buluşuyor. Yaklaşık 4 yıldır yoğun ve derin olarak reiki, meditasyon, Şamanizm, yoga ve mindfuness ile ilgileniyorum. Usui reiki ve kundalini reiki master'ıyım ve yoga eğitmeniyim. Hawaili şamanların kullandığını araçlardan oluşan kadim öğreti ho'oponopono eğitimlerine de devam ediyorum. Yazılarımın kalbinizi ve zihninizi şefkatle beslemesini diliyorum. AHO.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale