X

Bayramı evinde geçirip bisikletiyle ilgilenmek isteyenlere öneriler

Bayrama iki kala, yaban ellere gitmeyip de evinde kalacaklara güzel önerilerle geleyim, son zamanlarda olup bitenleri paylaşayım istedim. Önce geçen hafta
başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.

Trafiğe kapalı alanda, nasıl oluyor da bu kadar fazla araç cirit atabiliyor, kaldırıma park edip, bisiklet yolunu kapatabiliyor?

Araç girmeyen yola, gerçekten de araç girmez mi?

O yol bizim buralarda, o aracın içindeki de bizim buralardansa girer, hem de nasıl girer…  Sen -yani ben- bisikletle giderken gelip vuruverir, vurmakla kalmaz, sürükleyiverir. Suratına bile bakmaz sonra, tepki vermez. Başka bir dünyadandır adeta. Birileri Plüton’u keşfe giderken, o da az evvel o arabanın içine inmiş gibidir.

Geçen hafta yaşadığım bu olayın hemen ardından o uzaylıya yazdığım satırlar tam da şöyleydi:

“Hey sen,

Bisiklet yolundan giden bisikletliye -bana- çarpıyorsun, hem de bunu arabayla maksimum 20 kilometre hızla giderken yapıyorsun. Çarptığınla kalmayıp yoluna devam etmeye çalışıyor, sürüklüyorsun. Çarptığın kişinin nasıl olduğunu sormuyorsun, iletişime geçmiyorsun, sana bağıranlara tepki vermiyorsun. Galiba sen bu dünyada yaşamıyorsun…

İyiyim ama şaşkınım; bu duyarsızlığa, bu vurdumduymazlığa karşı çok şaşkınım. Ortadoğu ve Balkanların en tuhaf kazasında konu mankeni olmak da varmış şu hayatta. Senin gibiler beni yıldıramaz, bisiklet aşkımı benden çalamaz. Aynı havayı soluduğumuz için üzülüyorum.”

Arabayı kullananın duyarsızlığı bir yana, bence asıl sorumlu deniz kenarında Yoğurtçu Parkı’ndan devam edip de Moda’ya çıkan parkın bittiği noktada, sağda açılmış olan tabelası, kapısı, görevlisi bile olmayan otoparkın neden orada olduğunu soruşturmayan Kadıköy Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘dir. Koço‘ya doğru dönen köşe kör nokta ve oraya kadar, bu yola araç girmeyeceğini bilerek yürüyenler, bisikletliler, bir anda arabayla burun buruna gelebiliyor. Bir çocuk annesinin elinden kurtulup koşarken, bir yaşlı yavaş yavaş o köşeyi dönerken de aynı duyarsız sürücüyle karşı karşıya kalabilirdi. Bir vatandaş olarak belediyelerden konuyla ilgili haber bekliyorum: Trafiğe kapalı alanda, nasıl oluyor da bu kadar fazla araç cirit atabiliyor, kaldırıma park edip, bisiklet yolunu kapatabiliyor?

Sarıhan Ailesi, bisikletle dünya turu projelerinin detaylarını Facebook üzerinden de paylaşıyor.

Yılmak yok, bisiklete devam!

Bu olayı motivasyonunuzu kırmak için değil, dikkatli olmanız için anlatmak istedim. Bizim sayımız ne kadar artarsa, sürücüler de o derecede bilinçlenecek. Son zamanlarda bisikletle ilgili çok güzel girişimler var. Onlardan biri de Bisikletli Kadın İnisiyatifi. Her ne kadar her anlamda eşitlikten yanaysam da bu tarz oluşumlar hep daha fazla umutlu bakmamı sağlıyor. Anne spor yaparsa, çocuk da yapar, kadıngirişimler var. Onlardan biri de Bisikletli Kadın İnisiyatifi. Her ne kadar her anlamda eşitlikten yanaysam da bu tarz oluşumlar hep daha fazla umutlu bakmamı sağlıyor.

Çoluk çocuk 2 teker üzerindeler

Sarıhan Ailesi dünya turunda bugünlerde. Çocukla şuradan şuraya gitmeyi eziyet olarak görenlere biraz olsun yol gösterir belki yaptıkları. Onları takip etmek tıklayınız ve tıklayınız.

Sarıhan Ailesi çocuklarıyla birlikte bisikletle dünya turunda bugünlerde

Bahane bol da sen ne kadar sığınıyorsun onlara?

Yaratıcı milletiz, bir A4 yetmez bir dakikalık bahane uydurmamıza. Bu videoyu izledikten sonra da söz konusu meziyetimizle gurur duymaya devam edebilecek miyiz acaba? Hangi bahaneler alıkoyuyor da sizi, bir türlü başlayamıyorsunuz ya da tamamlayamıyorsunuz yaptıklarınızı? Merak ediyorum, yazarsanız çok sevinirim: kivergu@gmail.com

Necdet Turhan, Türkiyenin ilk görme engelli atleti.

Bana böyle kampanyalarla gelin

Çocukları kitap okumaya özendirmek isteyen bir belediye başkanı, okudukları her bir saat karşılığında bedava bisiklete binebilecekleri sözünü vermiş onlara ve kampanya oldukça ilgi görmüş. Gönül ister ki her birinin kendi bisikleti olabilsin. Detaylar şurada.

Hangi bahaneler alıkoyuyor da sizi, bir türlü başlayamıyorsunuz ya da tamamlayamıyorsunuz yaptıklarınızı?

Bisikletle yola çıkarken bunları ihmal etmeyin

  • Arka sokağa da gitseniz kaskınızı, reflektörlü yeleğinizi unutmayın.
  • Önde ve arkada fark edilmenizi sağlayacak birer ışık bulunması gerektiği hep dursun kafanızın bir yerinde.
  • Yeni bisiklet alacaksanız ve hayaliniz gezip tozmaksa modelini çok doğru seçmelisiniz. İyi bir tasarıma sahip ancak haddinden fazla hantal bir bisiklet sizi mutsuz etmekten başka işe yaramayacaktır.
  • Karşınızdan nezaket beklemeyin ve hep tetikte olun lütfen.

Madem hep bisiklet konuştuk, o zaman nereden ve nasıl evrildiğine de bir göz atalım. Sevdiklerinizle mutlu, mesut bir bayram geçirmeniz dileğiyle…

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale