X

Başarıya giden yolda bir CrossFit eğitmeni: Barış Yücealpan

CrossFit eğitmeni

Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz gibi Eda’yla birlikte neredeyse 3 aydır Checkmat Istanbul’da, Barış Yücealpan’ın gözetiminde CrossFit yapıyoruz. İlk bakışta bilindik fonksiyonel hareketlerden oluşuyor gibi gözükse de; özellikle yoğunluk, çeşitlilik ve hem güç, hem kondisyon gelişimi bakımından diğerleri arasından sivrilen bir antrenman sistemi CrossFit. Aslında antrenman sistemi demek yeterli değil, Barış hocanın da belirttiği gibi “CrossFit bir yaşam tarzı”.

CrossFit’in nasıl bir program ve ne gibi yararları olduğundan, yaparken nelere dikkat etmek gerektiğinden, nasıl bir topluluk içerisinde sporcuların hem kendileriyle, hem diğer sporcularla mücadele etmelerini sağlayacak yarışmalarnasıl bir program ve ne gibi yararları olduğundan, yaparken nelere dikkat etmek gerektiğinden, nasıl bir topluluk içerisinde sporcuların hem kendileriyle, hem diğer sporcularla mücadele etmelerini  düzenlendiğinden bahsetmiştik. Bu sefer ise CrossFit dünyasının içinden biri olarak deneyimlerini ve görüşlerini paylaşması için Barış Yücealpan’a sorular yöneltip merakımızı giderdik.

Öncelikle şunu söylemeliyim, Checkmat İstanbul’un CrossFit eğitmeni Barış Yücealpan’ın kariyer yolu alışılmışın dışında. Uzun süre çalıştığı aile meslekleri tekstil alanını bırakıp, uzun zamandır yaptığı sporu hayatının merkezine oturtması CrossFit’le tanışması nedeniyle olmuş. Birçok açıdan daha doyurucu olan bu antrenman sistemini resmi eğitmen olarak yapması için gerekli olan Level 1 Trainer sertifikasının ardından, bir sonraki seviye olan Coach’s PrepCheckmat İstanbul’un CrossFit eğitmeni  ve “Movement Mobility” (performansı optimize etme ve sakatlıkları engelleme üzerine bir seminer) sertifikalarını da alarak, çok sevdiği şeyi mesleği olarak icra etmeyi seçenlerin arasına katılmış. Bizce çok da iyi olmuş.

“CrossFit bir yaşam tarzı” derken neyi kast ettiğini biraz açabilir misin?

CrossFit, felsefesi İngilizcesi “Hopper” olan milli piyango çekiliş makinesine dayanır. Dönen makine durduğunda, size hangi sayının geleceğini bilemez ve tahmin edemezsiniz. Bu durumu günlük hayata uyarlarsak; doğa düzenli olarak önünüze tahmin bile edemeyeceğiniz engeller çıkarır, bunlara hazırlıklı olmalısınız. CrossFit’in rutini düşman olarak görmesi ve esaslarını çeşitliliğe dayandırması bu yüzdendir. Bunun dışında, “CrossFit yapanlar devamlı CrossFit’ten konuşurlar” derler. İnsanlarda tutku haline geliyor ve zamanla çok güzel bir topluluk oluşuyor.

Bu denli yoğun bir antrenman programı yapanlar için beslenme önerilerin neler? Besinler harici takviye almak gerekli mi?

CrossFit her ne kadar Paleo beslenme sistemini öneriyor gibi dursa da, özellikle metropol gibi gelişmiş yerleşim merkezlerinde bunu uygulamak neredeyse imkansız. Çünkü Paleo beslenmede yüzde yüz doğal, yani işlenmemiş ürünler tüketmelisiniz. Şekerden kesinlikle uzak durmalısınız.

Yapılan araştırmalara göre işlenmiş şeker alımını yüzde yüz kestiğinizde, sportif performansınız yüzde kırk artıyor. Eğer kaliteli beslenemiyor ve düzenli şekilde CrossFit yapıyorsanız, balık yağı hapı gibi destek ürünler alabilirsiniz.

Şahsen hem kendi kendimle mücadele içinde olabildiğim, hem de antrenman sırasında kendimi “tüketebildiğim” için CrossFit’i çok tatmin edici buluyorum. CrossFit’le ilgilenen ve derslerine katılanların genel bir profilini bu anlamda çizmen mümkün mü? Mesela özellikle CrossFit yapmaya gelenler mi çoğunlukta, yoksa hayatında düzenli bir spor rutini olmasını ve forma girmek isteyenler mi?

Türkiye’de genellikle insanlar forma girmek için spor yapmak istiyorlar. Araştırıp CrossFit ile karşılaştıklarında onları en çok çeken yanı antrenmanların kısa sürmesi.

Günümüzde zaman çok değerli. Bunun dışında profesyonel, yarı profesyonel ya da amatör olarak herhangi bir spor dalı ile ilgilenen ve yaptığı sporda daha güçlü, hızlı, atletik, dayanıklı, esnek, dengeli olmak isteyenler kendilerini CrossFit ile geliştiriyorlar.

 Bir süredir çok merak ediyorum, favori hareketlerin ve WOD’ların (Workout of the Day) neler?

“Bear Complex” içeren WOD ve Clean & Jerk adlı hareket (halter dalında silkme olarak bildiğimiz) diyebilirim.

Bear Complex arka arkaya yapılan farklı ağırlık kaldırma stillerini içeriyor: Power Clean, Front Squat, Push-Press, Back Squat ve tekrar Push-Press.

Toplam 2 kere tekrar edilen bu WOD’da önemli olan, ikinci 5 Round’da, ilkindekiyle aynı veya daha kısa sürede tamamlamak.

 

Biz antrenmanlardan dolayı bu hareketlere aşinayız fakat sizler için sevgili Barış hocayı biraz terlettik. İşte 3 Bear Complex + 10 Burpee ve ardından Clean & Jerk nam-ı-diğer silkme

Öncelikle bir eğitmen ve CrossFit atleti (ve hatta yarışmacı koçu) olarak kısa ve uzun vadedeki hedeflerin neler?

CrossFit’i insanlara sevdirmek ve gelişimlerini görmek çok tatmin edici. Bunun dışında her CrossFit’çi gibi ben de kendimi

Tüketim toplumunun bir parçası olarak sürekli olarak yeni antrenman sistemleri, programları lanse ediliyor ve bir kısmı hayatta kalıp popülerliğini geliştirirken, bir kısmı da unutulup gidiyor. Bu bakımdan CrossFit’in uzun solukluluğunu hangi özelliklerinin sağlayacağını düşünüyorsun?

CrossFit bünyesinde üç temel disiplini barındırıyor. Bunlar atletizm, Olympic lifting (halter) ve jimnastik. Bu disiplinlerin üçü de dünya spor tarihinin en eski ve temel yapıtaşlarından. Bu bağlamda aslında çok eski bir spor gibi. Bazı değişiklikler ile beraber, en “fit” olmanızı sağlayacak (CrossFit Games’in amacı olan “Fittest on Earth”ü tayin etmek gibi) bu önemli disiplinleri bir araya getirmiş yeni bir disiplin olmasının yanı sıra, başta profesyonel sporcular olmak üzere yapan herkeste ciddi gelişimler görülmesi önemli bir özellik. Başarıya giden yolu kimsenin terk etmeyeceğini düşünüyorum.

Son olarak vurgulamak gerektiğini düşündüğüm bir nokta var: CrossFit denince aklınıza sadece üst düzey atletik kapasiteye sahip olanların yapabileceği hareketler gelmesin. Her seviyeden insanın tekrar sayısı, süre ve ağırlık gibi değişkenleri kendine göre uyarlayabilmesinin yanı sıra, ileri seviye bir hareketi tek seferde başarmak yerine, ona adım adım ulaşmanız mümkün.

Buna iyi bir örnek teşkil edeceğini düşündüğüm için Barış hocadan bir de “Handstand Push-up Progression”ı, yani amuda kalkarak şınav çekme hareketinin farklı etaplarını göstermesini rica ettim. İşte sırasıyla ayaklar yükseltilerek yapılan push-up, “Wall Climb”, amuda kalkmak, “Handstand push-up” ve daha da ileri seviye olan “one-arm handstand”.

 

 

Fotoğraflar ve videolar: Gözde Türkkan

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. tıklayınız. 

Gözde Mimiko Türkkan: Gözde Mimiko Türkkan, fotoğraf, sanatçı kitabı, video gibi çeşitli medyumları kullanarak toplumsal olarak inşa edilmiş kimlikler ve cinsiyet rolleri üzerine çalışmalar üretir. Eserleri, 2010’da Londra’da Central Saint Martins’de güzel sanatlar bölümünde yüksek lisansını tamamladığından beri yurtiçi ve yurtdışında çalışmaları sergilenmektedir. Öte yandan 15 yıl kadar önce başladığı dövüş sporlarına olan ilgisini ve deneyimini paylaşmak için Muay Thai ve CrossFit temelli dersler verdi. Ayrıca İstanbul’un ilk amatör koşu gruplarından olan İstanbul Koşu Kuvvetleri’nin ve Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği BoMoVu’nun kurucularından. Muay Thai haricinde partneriyle beraber hayatlarında düzenli yer edinmiş snowboard, dalga sörfü, CrossFit, koşu ve yoga gibi sporlar ve bedensel aktivitelerini @sync.riders hesabından paylaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale