X

Başarı neydi hakikaten?

Bugün çocukluğundan beri ailesinin en temel beklentisi başarı olan bir kadının penceresinden, başarıyı konuşmak istedim sizinle. İlkokuldan hatta ne ilkokulu belki kreşten itibaren bildiğim tek bir şey vardı; başarılı olursam hayatta her şeyin yolunda gideceği. Ne büyük palavra! dediğinizi duyar gibiyim. Gerçekten de öyleymiş ama özellikle okul hayatımız boyunca girdiğimiz yarışların içinde, bunun farkına varacak bir bilincimiz olmuyor maalesef.

Bu kadar başarı odaklı bir çocuk için lise ve üniversite hayatımda Türkiye’nin sayılı okullarını kazanmış falan da değildim bu arada. Alın benden bekleneni karşılayamadığım ve kendimi yine suçladığım konulardan biri 🙂 Ama hangi okula girersem gireyim orada tek bir amacım vardı, en iyisi olmak. Ne ki en iyisi, kime göre neye göre? O zamana göre sınıfta 95 alan varsa 90 almamaktı mesela. O 95 buraya gelecekti, gelmeliydi, gelmiyorsa bende sıkıntı vardı.

Okul hayatım böyle akıp giderken iş hayatına adım atmamla beraber benim içimdeki başarı tutkusunun daha da alevlendiğini gördüm, ufaktan bundan korksam da öğrendiğim tek gerçek bu olduğu için geri adım atmak istemedim tabii. Baktım ki aynı içgüdülerle girdiğim iş ortamlarında da en iyisi ben olmalıyım hissi benimle beraber yürüyordu. Eğer yanlış bir şeyler yaparsam ve yöneticilerimin gözünde başarısız bir çalışan olursam dünyanın sonu gelmiş olurdu… İş hayatında başarı kavramının ucuna iyi para kazanmak bağlanıyordu. Başarılı olursam çok para da kazanacaktım ve hayatımı istediğim gibi sürdürebilirdim. 

Bu kadar başarı odaklı bir kadının özel hayatında da her şeyi tıkırında götürmeye odaklandığını ve ne olursa olsun yaşadığı olumsuzlukların üstesinden gelme azmini tahmin edebilirsiniz sanırım. İşte aynı kadın tam da bu sebeple 6 yıl sonu az çok belli olan bir ilişkiyi sürdürerek bunu evlilikle sonuçlandırmış, sonra da boşanmıştı. Kendini başarı üzerinden tanımlayan bu kadına ilişkisinin başarısızlıkla sonuçlanma şoku diyebiliriz sanırım. Hem de başarıyla ilgili tüm tabularına rağmen…

Benim başarıyla ilişkimi hızlandırılmış bir şekilde anlatmak istedim ki belki siz de kendi hikayelerinizden benzer yanlar bulabilirsiniz ve kendinizi bu konuda yalnız hissetmezsiniz. Peki başarı ne sahiden? Ben yıllarca başarılı olursam değerli olacağıma ve insanların beni seveceğine inandım mesela. En başta ailemin, sonra partnerimin, iş yerindeki yöneticilerimin, arkadaşlarımın… Yani kısacası hayatımda yer edinen herkesin. Ya da yeni bir adım atmaktan hep ödüm koptu, ya başarısız olursam diye.

Dünya genelinde başarılı bir hayat için kabul ettiğimiz bir yol var bence; işinizde iyi mevkilere gelmek, çok iyi para kazanmak, en fiyakalısından araba almak, sizin yanınıza yakışacak bir partnerle beraber olmak, evlenmek, çocuğunuzun olması ve kapanış. Hemen hemen hepimizin bu düzene odaklı yaşadığını ve bir kadını ya da adamı dışarıdan değerlendirirken de genel olarak bu kriterlere göre başarılı değerlendirdiğimizi hadi itiraf edelim.

Ben sonradan fark ettim ki; başarı o kadar garip bir kavramdı ki genel geçer bir tanımını yapamazdık. Kiminin hayatı için başarı, hiç bilmediği bir ülkeye taşınarak orada hayatını devam ettirebildiğini görmek, kimi için 40 yaşından sonra bir üniversiteye başlamak ve hayatının yönünü değiştirmek, kimi için bir köpek sahiplenip onunla aynı evde yaşamaya başlamak, kimi için her gün sabah meditasyon yapmayı alışkanlık haline getirmek ve kendiyle kalmayı başarabilmek, kimi için istediği işe girip CEO olmak… Bu liste böyle uzar gider.

Kendi tanımımı yapmadan da tabii ki sizi bırakmayacağım. Benim hayattaki başarı tanımım, kendime ne kadar yaklaşabilirsem o kadar yaklaşmak, kendimi tüm yanlış ve doğrularımla kendimi olduğum gibi kabul edebilmek ve kendi yolumda paylaştıklarımla dokunabildiğim kadar hayata dokunup bağ kurabilmek. Bu konuda oldukça uzun bir yolum olduğunun farkındayım, üzerinde çokça da çalışıyorum ama buna değer bir yol olduğunu keşfettim, buradan dönmeye de hiç niyetim yok.

Hadi gelin, kendimizi bize öğretilen doğruların kıskacından kurtararak kendi başarı tanımlarımızı yapalım. Hayat dediğimiz serüvende kendimizi akışa kaptırmak ve tabir-i caizse kendimizi bulmak için atacağımız en güzel adımlardan biri, bana inanabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.

İlginizi çekebilir: İçimizdeki sönmeyen ateşin şerefine

Ecehan Kaylan: 1990 Aralık ayında, İzmir’de başladı benim serüvenim. 10 senedir kurumsal hayatta özel şirketlerde çalışan, 33 yaşında beyaz yakalı endüstri mühendisiyim. 30 yaşımla beraber hayatın bana getirdiği değişimlerin, tecrübelerin ve terapi sürecimin de etkisiyle kendimi tanıma yolculuğum başladı. Evet, kendini tanımak konusunda biraz geç kalmış gibiydim ama belki de tam zamanıydı. Görünen toplumsal kimliğimin yanında özellikle son birkaç yıldır gördüm ki ben kendimi en iyi yazarak ve yazdıklarımı paylaşarak ifade edebiliyorum. Bu şekilde ayrı yollarda aynı duygularla yürüyenlerle bağ kurmaktan da çok keyif alıyorum. Kendinize her gün biraz daha yaklaştığınız yolcuklarınızın olması dileğiyle!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale