X

Bali’nin ortasında, dağların tepesinde, palmiye ağaçlarının arasında: Ubud

Pirinç tarlaları, palmiyeler ve muz ağaçları ile çevrili sokaklarda gezinirken sanat atölyesi vitrinlerindeki eserlerden birine takılıp huzur içinde uzaklara dalıp gidiyorsun, tam da o anda gelen maymun çığlıkları seni olduğun sokağa geri donduruyor, bu sefer de çığlık çığlığa daldan dala atlayıp oyun oynayan maymunları merakla izliyorsun. Ah evet, Ubud’dasın! Dört bir yanının kültür, sanat, yoga, meditasyon, sevgi, mutluluk dolu olduğu kasabada; maymunların umarsızca gezindiği sokakların, uçsuz bucaksız yeşilliklerin, kuş sesleriyle dolu doğanın içinde kendini kaybedeceğin yerdesin.

Ubud / Bali

Bali Adası’nın ortasında, dağların tepesinde yar alan Ubud; adanın kültür, sanat ve inanç merkezi. Bu küçük kasaba, Bali resimlerinde karşılaştığın yemyeşil pirinç tarlalarına, muz ve palmiye agaçlarının arasına saklanan havuzlu otel odalarına ev sahipliği yapıyor. Hayır burada deniz yok, ama günlerce kalıp zamanın nasıl geçtiğini anlamadığın, günlerin huzur ve mutlulukla sarmalandığı, hiç de dönmek istemeyeceğin rüyalarındaki o küçük kasaba burası.

Ubud / Bali

Her köşesinde farklı bir heyecan bulabileceğin bu kasabayı keşfetmeye tam göbeğindeki Ubud Market’ten başla. Burada Ubud yerlileri tarafından hazırlanan her şeyi bulabilirsin; el yapımı sepet çantalar, şapkalar, hindistan cevizinden yapılan süs eşyaları ve bir sürü el sanatı ürünleri… Bu noktadan başlayıp aşağıya doğru inen iki uzun caddeyi baştan sona dolaş. Balili tasarımcıların butiklerini, sanat atölyelerini gezip başka bir yerde göremeyeceğin sanat eserlerini ve özel tasarım kıyafetleri incele. Sokaklarda dolaşırken ne tarafa baksan güzel mimarili bir ev, harika bir heykel, mükemmel bir tablo gözüne çarpıyor. Görsel olarak bu kadar besleyici bir ortamda ilham perini daha kolay bulacağını hissedersen hemen kendine bir kurs bul ve içindeki sanatçıyı uyandırmaya çalış. Resim atölyesi, takı tasarımı kursu, dans dersi, yemek kursu… İlgini çeken bir tanesine katıl ve yaratıcılığını dene.

Ubud / Bali

Bu caddelerin sonuna geldiğinde önüne çıkacak “Monkey Forest”a uğra. Şehrin içindeki bu orman bir sürü tapınağa ama daha da önemlisi yüzlerce maymuna ev sahipliği yapıyor. Bahsettiğimiz popülasyon o kadar büyük ki, maymunlar kendi aralarında gruplaşıp ormanın farklı kısımlarındaki egemenliklerini korumak için kavgaya bile karıştıkları oluyor. Kendi aralarında tartıştıkları oluyor ama insanlara karşı saldırgan değiller. Hatta ormana adımını atar atmaz etrafında dönen oyuncu maymunların arasında buluyorsun kendini. Artık maymunların egemenliğindeki şaşırtıcı ama eğlenceli dünyadasın; sırtında yavrularıyla ağaçtan ağaca dolaşan dişiler, tüm ciddiyeti ve bilgeliğiyle etrafta bir tehlike olup olmadığını takip eden yaşlılar, dallarda sallanan, birbirini kovalayan ve insanların etrafında dönen gençler… Eğer eğlence arıyorsan yanında getireceğin yiyecek ya da dikkat çekici parlaklıkta bir eşya ile oyun sever maymunları etrafında toplayabilirsin. Kendini sevdirirsen tokalaşıp el şakaları yapabilir, omzuna alabilir, birlikte oyunlar oynayabilirsin. Bu eğlenceli dünyada tek dikkat etmen gereken gözlük ve anahtar gibi dikkat çeken eşyalarına göz kulak olmak, maymunların kaptıkları geri dönmüyor…

Şehrin içindeki Monkey Forest bir sürü tapınağa, daha da önemlisi yüzlerce maymuna ev sahipliği yapıyor.

Akşam yemeği için Three Monkeys isimli restoranı dene. Şehrin tam ortasındaki bu restorana girip pirinç tarlalarının yanına açık havaya atılmış masalardan birine oturunca günün tüm yorgunluğu akıp gidecek. Bali’ye özgü yemekleri modern bir dokunuşla sunan bu mekanda manzara, huzur ve lezzeti bir arada bulabilirsin.

Tüm yorgunluğunu attığın bir uyku sonrası, Art Kafe’de taze meyve sularının eşlik ettiği enerji verici güzel bir kahvaltıyla güne başla. Sonrasında bir motor kirala ve Tegalalang’daki pirinç tarlalarına doğru bir keşif yolculuğuna çık. Eğer temiz hava ve meyve sularının enerjisiyle içindeki sportif insan gaza geldiyse tercihini bisikletten yana da kullanabilirsin. Sadece varmanın değil, oraya giderken geçtiğin yolların tadını çıkarmanın da önemli olduğunu kendine hatırlatıp yol seçimini kalabalık ve ruhsuz asfalt yol yerine tarlaların, yeşilliklerin ve güzel evlerin içinden geçen ara yoldan yana yap. Manzaranın, tarlaların tadını çıkararak çevir pedalları. Olur da yol seni yorarsa önüne çıkacak “Kahiyang Koffee”ye uğrayıp yeşilliklere bakarak bir kahve iç. Harika bir insan olan sahibi Ivan’la muhabbet etmeyi unutma. Pirinç tarlalarına vardığında, ki yokuş çıktığın için çok yorgun olacaksın, yeşilliklerin hemen kenarında mükemmel manzaralı kafelerden birine oturup manzaranın tadını çıkar. Bali’nin meşhur buzlu kahvesiyle kendini ödüllendir, pirinç tarlalarının arasında gezintilere çık.

Pirinç tarlalarında yürüyüşe çıkın ve palmiyelerin arasında dolanın.
Tegalalang pirinç tarlaları

Akşam yemeği “Fair Warung Balé” isimli müthiş restoranı tercih et. Müthiş çünkü burada yediğin her yemekle ihtiyacı olanlara ücretsiz hizmet verecek olan bir hastanenin yapımına katkıda bulunuyorsun. İhtiyacı olanlara yardım etmenin mutluluğu, gönüllü çalışanların güler yüzü ve yemeklerin çok lezzetli olması burayı daha bir güzel yapıyor.

Eğer yerel şovlar ilgini çekiyorsa bir akşam Bali kültürünü daha yakından tanımak için Ubud Palace’taki yerel dansları izleyebileceğin performansa uğra. 8’de başlayan gösteri için biraz erken gidip yer kapmanı tavsiye ederim. Gösteri kadar gösterinin yer aldığı sarayın mimarisi de oldukça dikkat çekici.

Ubud Palace’a uğrayın ve yerel dansları mutlaka izleyin

Bir gün farklı bir deneyim yaşamak için “Kafe”ye git ve vejetaryen kahvaltılarından birini dene. Yemekte et olmadan tadı olmaz diyenlerdeysen burada bulacağın sağlıklı ve lezzetli yiyecekler fikrini değiştirmene yardımcı olabilir. Eğer kitap kahve eşliğinde sakin bir gün geçirmek istersen burada yumuşak koltuklar, taze kahve ve güzel tatlıları bir arada bulabilirsin. Sağlıklı başlayan günün devamında yolunu Yogabarn’a düşür. Yoga derslerinden birine gir, eğer daha önce hiç yapmadıysan bile, bir dene pişman olmayacaksın. Sadece yogayı değil, ortamın güzelliğini, insanların kahkahalarını ve etrafa yaydıkları neşeyi de deneyimle. Eğer Cuma ya da Pazar gidersen family dance ya da ecstatic dance toplanmalarından birine katılıp içinden geldiği gibi dans et ve sonrasında etraftaki pozitif enerjiyi, insanların samimiyetini ve tüm bunların ne kadar iyi hissettirdiğini fark et. Bunların hiçbiri için enerjin yoksa bile, kafesinde bir şeyler atıştırıp oradaki mutlu insanlarla muhabbet et ve bu neşenin nasıl da bulaşıcı olduğunu gör.

Yogabarn’a uğrayıp yoga derslerinden birine mutlaka katılın.

Eğer noodle seviyorsan akşam yemeği için “Melting Wok”a git. Tüm yemekleri çok güzel ama noddle yemekleri bir başka. Akşamları yer bulmak zor olduğu için rezervasyon yaptırmayı unutma. Sokaklarda keşif üzerine bir yürüyüşe çık. Yürürken gördüğün minicik aralıklara dal, o aralığın sonunda karşına çıkacak pirinç tarlalarına, kafelere, otellere ve manzaraya inanamayacaksın.

Kızgın güneşten kaçıp kahve molası vermek istersen “Seniman Cafe”ye uğrayabilirsin. Kahvelerini kendi kavuran nadir mekanlarda olan bu kafede mis kokulu dumanı üzerinde bir kahvenin yanına bir de lezzetli tatlılarından al. Uzak doğudayken taze kahve dışında özlemini çekeceğin diğer bir şey hızlı internet! Seniman Cafe ortalamanın üstünde internet hızına sahip bir wifi sunuyor. Bu nedenle Ubud’da takılp freelance iş yapanların çoğu burada buluşuyor. İç taraftaki büyük masada oturup bu insanlarla derin bir sohbete girebilirsin. Kitap yazan, kodlama yapan, freelance çalışanların hikayelerini dinleyip kendine çizdiğin kariyer yolunu ve yaşam tarzını gözden geçirmeye karar verebilirsin, benden söylemesi.

Akşamı lezzetli atıştırmalıklar ve güzel bir muhabbetle doldurmak istersen daha çok yerel halkın tercih ettiği “Biah Biah”a uğrayabilirsin. Küçük atıştırmalıklar ve yerel yemeklerden tadabileceğin bu mekana yer bulmak için erken gitmekte fayda var.

Aklında olsun
  • Ubud’da konaklamak için lüks oteller ya da merkezde uygun fiyatlı oda kahvaltı sunan “homestay” ismi verilen pansiyonlar arasında seçim yapabilirsin. Her seçenekte de ağaçların arasına saklanmış, kuş sesleriyle uyanabileceğin doğayla iç içe yerler bulmak mümkün. Eğer “homestay”de kalmak istersen merkezdeki küçük sokaklarda gezerek hoşuna giden bir yer bulabilirsin.
  • Tüm sanatların ustaca yapıldığı bu yerde tabi ki masaj da profesyoneller tarafından yapılıyor. Hem otellerin bünyesinde hem de şehir merkezinde kaliteli spa salonları var. Özellikle yoga ve meditasyon üzerine özelleşmiş “wellness” merkezlerinde çakra açma masajı, terapi masajı ya da ayurvedik masaj gibi daha özelleşmiş masajlar yaptırıp kendini şımartabilirsin. 
  • Sudan çok uzak kaldım, biraz serinlemeye ihtiyacım var düşünceleri aklını karıştırmaya başlarsa etraftaki otellerin yeşilliklerin ortasına kurulmuş infinity poollarına gidebilirsin. Palmiyelerle çevrili havuzda dinlenip yenilenebilirsin.

İlginizi çekebilir: Sörf dalgaları, hareketli gece hayatı ve unutulmaz gün batımlarıyla Bali’nin kalbi KutaSörf dalgaları, hareketli gece hayatı ve unutulmaz gün batımlarıyla Bali’

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Gökçe Argun: Büyük küçük kaçamaklarla yeni yerler keşfetmekten daha güzel ne olabilir? Daha önce yürünmemiş sokakların, henüz tadılmamış yemeklerin heyecanı yaşanmalı diye çıktığım yollarda kuşlara özenip uçaktan atladığım, uzak bir köyde sessizce oturup iç sesini duymaya çalıştığım ya da okyanusa dalıp köpek balıklarını gözetlediğim anlar deneyimlerimin en vazgeçilmezleri. Bu hikayelerden etkilenip de yola düşenlerden biri neden sen olmayasın?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale