X

Bali gezme-yeme-içme notları ve seyahatinizi kolaylaştıracak öneriler: Nereye gidilmeli, ne yapmalı, ne yapmamalı?

Bu yaz Levent’le dalga sörfü tatili hakkımızı, bayram tatilinin başına ve sonuna ekleme yaparak anlata anlata bitirilemeyen Bali’de geçirdik. Birkaç defa Uzakdoğu’ya gitmiş olmamıza rağmen ilk defa bu kadar uzağa, hem de Güney Yarımküreye seyahat etmiş olduk (o kadar uzak ki haritalara bakarken 1-2 saat daha uçsaydık Avustralya’daydık herhalde). Dolu dolu 9 gün geçirdiğimiz ve dinlendiğimiz 2 gün hariç günde 1-2 seans dalga sörfü yaptığımız bu tatil o kadar keyifliydi ve sörf harici anlatacak o kadar şey birikti ki önce bir tatil destinasyonu olarak Bali’yle ilgili yazmak istedim.

Seminyak sahili / Bali

Öncelikle birkaç pratik bilgi:

  • Bali, çoğunluğu müslüman olan Endonezya’ya bağlı ve çoğunluğu Hindu olan büyük ve ana geçim kaynağı turizm olan bir ada.
  • Endonezya dilinde Latin alfabesi kullanılıyor fakat fonetik olarak Thai ve Hintlilerin dilini andırıyor (ülkenin ve o coğrafyanın tarihinde neler olmuş, emperyalizmden nasibini nasıl almış, merak edip araştırmaya değer).
  • Bali dünya çapında popüler bir destinasyon. Bali’de dünyanın her kıtasından insan, özellikle de Asyalı turist var.
  • Daha önce Tayland’da Phuket’e ve civar adalarına gitmiş olduğumuz için oraya benzeyeceğini düşünmüştüm, fakat öncelikle Phuket’ten daha pahalı olduğunu öğrendim. Tatil bütçenizi bir Avrupa başkentine gidecekmiş gibi ayarlayabilirsiniz.
  • Para birimi Endonezya Rupi’si (Rupiah). Tekrar bol sıfırlı banknotlara ve milyonlara hazır olun.
  • Trafik tersten akıyor ve genelde çok yoğun.
  • Sokakta pek çok evin ve dükkanın önünde Hindu geleneğinin bir parçası olarak sunak alanları var. Bunun için özel alanı olmayanlarsa dükkanlarının önüne kaldırıma ufak sunaklar bırakıyorlar ve tütsü kokulu sokaklarda (ve hatta kumsalda) yürüyorsunuz.
  • Alkol, vergisi en yüksek ürünlerden, dolayısıyla pahalı.
  • Pek çok yerde ücretsiz Wi-Fi bulunuyor. Biz ihtiyaç duymadık ama kendi hattınızdan roaming’i açmak veya telefon etmek yerine oradan lokal bir hat almak bir arkadaşımın önerileri arasındaydı.
  • Bali’de ilk defa “turistik” sıfatını olumsuz anlamda kullanmayarak, adanın yerlilerinin turizmi ne kadar sürdürülebilir bir şekilde, hem mesleki hem de gündelik hayatlarının bir parçası olarak icra ettiklerini gördük. Bu açıdan turistlere yönelik olan neredeyse tüm yeme-içme-eğlenme mekanlarının hem konsept bakımından hem de iç dekorasyon bakımından ne kadar da iyi tasarlanmış olduğuna şaşırabilirsiniz.

Gelelim kalınacak yerlere:

Canggu, sörf kamplarının sayıca daha çok olduğu, gelişkin ama daha “yeni” bir yerleşke.
  • Tatili 1,5 ay öncesinden planlamamıza rağmen bize tavsiye edilen ve Canggu bölgesinde olan sörf kamplarında yer bulamadık. İlk gidiş için iyi ki de öyle olmuş ve havaalanına yaklaşık yarım saat mesafedeki Seminyak’ta bir sörf okulu ve onun karşısındaki otelde yer bulduk. İyi ki diyorum çünkü Seminyak hem turistik açıdan merkezi, sahile yakın ve bizim gibi riskli bulduğu için scooter kiralamak istemeyip, yaya takılanlar için çok daha uygun.
  • Bu açıdan elverişli olabilecek bir diğer bölge de Kuta (Seminyak’ın hemen güneyindeki daha lüks / pahalı sahil bölgesi). Şahsen Kuta bizde lokal dokusunun daha az olma izlenimi yaratmasından dolayı pek hitap etmedi.
  • Canggu sörf kamplarının sayıca daha çok olduğu, gelişkin ama daha “yeni” bir yerleşke. Örneğin Seminyak’taki daracık sokak ve kaldırımlar yerini daha ferah, geniş, daha yeşil (pirinç tarlaları dahil) alanlara bırakıyor. Bunun bir sonucu olarak yaya olarak orada çevreyi görme ihtimali pek yok gibi. Ayrıca Seminyak ve Kuta’da yer yer bunaltan arabalı ve motorlu taksi yoğunluğu birden kayboluyor ve gece sessiz sokaklarda kalıveriyorsunuz.
  • Seminyak / Kuta ve Canggu arasındaki fark ayrıca  şöyle de ifade edilebilir: Seminyak ve Kuta arasındaki sahilde kokteyl eşliğinde konforlu puflara yayılıp, piyasa müzikler dinleyerek gün batımı izleyebilirken, Canggu civarında lokaller ve “lokalleşmiş” turistlerle beraber kumanyanızla beraber sahile çömüp, reggea tınıları eşliğinde gün batımında sörf yapanları izleyebilirsiniz.
  • Adanın merkezine yakın, denizden uzak bölgesindeki Ubud’u çok gezemedik fakat bizde yarattığı izlenim bir balayı otelleri veya batılı(laşmış) turistlere yönelik yoga cennetininkiydi. Pek çok yoga terapinin bulunduğu bölgede son moda yoga taytları ve sırtında yoga matıyla sokaktan geçen batılı kadın görebilirsiniz.
  • Adanın en güneybatı ucunda ise Uluwatu bölgesi var. Burası Ubud kadar olmasa da Kuta, Seminyak ve Canggu’dan uzak. Kalmaktan ziyade günübirlik bir gezi için daha uygun geldi bize.
Biz yaptık, siz de yapın dediklerimiz

Seminyak’ta:

Seminyak sahili / Bali
  • Meiso’da refleksoloji masajı. Hem uygun fiyatlı, hem de işini ciddi ve çok iyi şekilde yapan masaj uzmanları açısından Meiso’dan çok memnun kaldık. Yoksa pek çok yerde “güzellik uzmanı” olma ihtimali daha yüksek olan veya masaj yaparken bir yandan laklak yapılan dükkanlar var. Ayrıca Bali’de Tayland’ın aksine masaj uzmanınızın hemcinsiniz olma ihtimali çok yüksek.
  • 3. dalga demlenmiş kahve tadına alışmış olanlar için The Koop Roaster & CafeThe Koop Roaster &. Burası aynı zamanda kahve çekirdeklerini lokal üreticilerden direkt olarak satın alan bir yer olarak sosyal bir bilinç taşıyan bir işletme.
  • İster kahvaltı, ister öğle yemeği, ister tatlı kaçamağı niyetine muhteşem meyveli smootie kaseleri için Nalu Bowls.
  • Nalu’nun hemen üst katında bulunan Shelter Café’ye çıkarsanız hem menülerindeki sağlıklı yiyecek ve içeceklerden sipariş edebilir, hem de Nalu’dan bowl isteyebilirsiniz.
Nalu’nun hemen üst katında bulunan Shelter Café’ye çıkarsanız hem menülerindeki sağlıklı yiyecek ve içeceklerden sipariş edebilir, hem de Nalu’dan bowl isteyebilirsiniz.
  • Hem ortamı hem de inanılmaz kokteylleri açısından favorimiz kesinlikle Akademi’ydi. Bizimle ilgilenen miksolojist Jakob Manurung detaylı bir şekilde “imza” içkilerini anlattı ve hatta beğendiğimiz tatları sorduktan sonra kendimizi ona emanet ettiğimiz karışımlar yaptı. Gönül isterdi ki kokteyllerin hepsini deneyelim ama geceyi 3’er kokteyle kapatmak zorunda kaldık. Ne yapın edin buraya gidin!
  • Ayrıca Akademi gibi Katamama adlı otelin içinde yer alan ve leziz tapaslar sunan İspanyol mutfağı MoVida restoranda yiyebilirsiniz.
  • Muhteşem sashimi’ler, ızgara deniz mahsülleri ve balıklar için Sunset Road üzerindeki Sakanaya – Fish Market by RyojiSakanaya –
  • Çok lezzetli, çeşit çeşit ve kendi zevkinize göre hazırlanmış hamburgerler için Wacko. Vejetaryen usul Zen Burger’i ayrıca tavsiye ederim.
  • Vietnam mutfağı ve Fransız bistro dekorunu birleştiren Bo & Bun
  • Gece eğlencesi için piyasa müzikler çalan, etkileyici dekoru olan ve devasa diyebileceğim mekan olarak La Favela. Biz pek uzun kalmadık ama türünün kesinlikle çok iyi bir örneği.
  • Tek seanslık dalga sörfü denemek için Seminyak ve Kuta arasındaki başlangıç seviyesi için çok uygun olan sahilde pek çok sörf okulu var. Bizim tüm gezi boyunca gittiğimiz okul olan Bali Green Surf School’un Seminyak Beach’teki günlük derslerini deneyin örneğin. Ayrıca ufak bir hatırlatma olarak okyanusun bizim alışkın olduğumuz sakin denizlerden farklı olarak hem gelgit hem de dalga açısından çok hareketli olduğunu ve yüzmeye çok elverişli olmadığını söylemem gerek.

Bali’nin çeşitli yerlerinde görmeniz gerekenler:

  • Batılı turistlere uygun şekilde sunumuyla geleneksel Endonezya atıştırmalıkları için Bekal Dari Ibu.
  • Uzakdoğu ve ötesi diyarlarda eski kıtayı özleyenler için Fransız pastanesi Monsieur Spoon.
  • Uluwatu’da Single Fin (güneş tam batmaya yakın değil, 1-2 saat önceden gidin, yoksa bizim gibi ayakta kalırsınız ve gün batımında sörf yapanları parmak ucunda izlersiniz).
Single Fin’e güneş tam batmaya yakın değil, 1-2 saat önceden gidin, yoksa bizim gibi ayakta kalırsınız ve gün batımında sörf yapanları parmak ucunda izlersiniz.
  • Muhteşem bir manzara için uçurum kenarındaki Uluwatu tapınağı
  • Ubud’a yakın olan Pura Tirta Empul tapınağı

Canggu’da:

  • Canlı müzik, rahat ortam ve sörfü gençlik için Old Man’s
  • Gün batımında bira veya hindistan cevizi suyu içerken sörf yapanları izlemek için Batu Bolong sahilindeki Sandbar.
  • Batı ve Endonezya füzyonu yaklaşımını ortaya koyan Deus Ex Machina’nın Deus Café’si
Biz (mecburen) yaptık, siz yapmayın dediklerimiz
  • Ubud’daki fazla turistik aktivitelerinden Monkey Forest’ın girişinde de bol bol kavga eden, insanların üzerine tırmanan maymun var, bunun için para ödemeyin, hatta hiç gitmeyin.
  • Rice Terrace yani pirinç yetişen katman katman tarlalar. Görünüşü çok hoş ama Ubud’daki Tegallalang bir tarladan diğerine geçerken sizden “bağış” isteyen veya fotoğraf çektirip “eğitimlerine katkı” isteyenlerle dolu. Onun yerine Canggu’da araç veya motorla dolaşırken daha “sahici” şekilde ekilmiş tarlalar görebilirsiniz.
  • Tegenungan şelalesi — çok daha iyisi varmış.
  • Taksi ve motorlu taksiler en rahatsız edici “turist avcısı” aktivite. Gece vakti pazarlık yapsanız bile istediğiniz sonucu alamayabilirsiniz. Kazıklanmamak için otelden taksimetre açacak bir taksi çağırtın, Maps’ten yolunuzu takip edin ve de dönüşte yürüyebileceğinizden emin olun.
Biz yapamadık, siz yapın / görün dediklerimiz
  • Ubud’da Bali Swing
  • Tanah Lot tapınağı
  • Ulun Danu Beratan Temple ve Bedugul gölü
  • Adanın kuzeyindeki Aling-Aling Şelalesi – Sambangan
  • Yine Kuzey’deki Batur Gölü ve Volkan – Ubud (gece çıkıp, gün doğumunu seyretmek için)
  • Mother Temple (Besakih)
  • Kuta ve Uluwatu arasında bulunan Jimbaran sahil bölgesinde balık pazarına gidip, civarındaki şık deniz ürünleri restoranlarından yemek yemek
  • Seminyak’ta piyasa eğlence mekanı Potato Head Beach Club
Hayatınızı kolaylaştırabilecek öneriler
  • Gitmeden bağışıklık sisteminizi güçlendirecek bir küre başlayıp ve orada devam edebilirsiniz. Aynı şekilde probiyotik kullanmaya başlayıp, orada da devam etmek iyi bir fikir.
  • Difteri-Tetanoz aşısı (Dt) olmakta fayda var (tercihen gitmeden 3-4 hafta önce yaptırın ki hem kolunuzdaki şiş tamamen insin, hem de bağışıklık sisteminizin zaten yorucu olacak yolculuktan önce toparlanmasına izin vermiş olun).
  • İstanbul’dan Bali’ye direkt uçuş yok. Biz gidişte Hong Kong’dan, dönüşteyse Jakarta’dan (Endonezya’nın başkenti) aktarmalı uçtuk. Jakarta aktarması çok sevimsiz ve karmaşıktı. İç hatlar terminalinden dış hatlarda THY’nin uçtuğu terminale otoyol trafiğine çıkan dolmuş-vari bir servisle geçtik. 2,5 saatten kısa bir aktarma süresi olan bir uçuş kalp krizi sebebi olabilir. Biz ayrıca yanımıza yalnızca birer sırt çantası ve kabin içi valiz alarak bu stresi nerdeyse sıfırladık.
  • Google Maps’in çevrimdışı harita özelliğinden yararlanıp, Bali adasının haritasını telefonunuza indirin.
Google Maps’in çevrimdışı harita özelliğinden yararlanıp, Bali adasının haritasını telefonunuza indirin.
  • Yanınıza USD almakta ve orada ufak ufak bozdurmakta fayda var (bir arkadaşım ayrıca USD banknotlarının 2006’dan eski olmaması gerektiğini söylemişti). Her gördüğünüz “Authorized Money Changer” tabelasına ve mağaza içindeki derme çatma para bozdurma “masa”larına aldanmayın.
  • Sivrisineklere karşı losyon, ilaç, tablet gibi şeyleri buradan götürmeyin ve oradan alın, buradakiler oradakilere sökmüyor.
  • Çok fazla sokak köpeği var ama adada kuduz yaygın olduğundan, sevimli gözükseler bile çok haşır neşir olmamakta fayda var.
  • Seminyak’ta sokaklar labirent gibi ve kuş uçuşu 2 adım olan yere gidebilmek bazen 10-15 dakika yürümek gerekiyor. Ve Google Maps’in geçiş gösterdiği yerden bazen çıkmaz, geçiş yok gibi gözüken yerden sokak çıkabiliyor. Yani Maps kullanın ama gece karanlığında bir yoldan ilk defa geçecekseniz temkinli olun.
  • Warung, yani lokal yeme-içme mekanlarında yememek iyi bir fikir olabilir. Adanın içme suyu kaynakları pek temiz olmadığı için turistlere yönelik mekanlarda şişelenmiş su kullanılıyor. Warung’larda ise yemeklerde kaynatılmış musluk suyu kullanılıyor olma ihtimali nedeniyle hassas sindirim sistemlerimiz oradaki bakterilere tahammül edemeyebilir (daha fazla detay için “Bali Belly” diye araştırabilirsiniz).

Dilerseniz buradan kendimiz için oluşturduğumuz Google Maps haritasına ulaşabilir ve işaretlediğimiz tüm yeme-içme-gezme noktalarına göz atabilirsiniz.

Darısı başınıza!

İlginizi çekebilir: Bali Adası hikayeleri: Yerleşme aşaması, okul seçimi ve yeni ev

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Gözde Mimiko Türkkan: Gözde Mimiko Türkkan, fotoğraf, sanatçı kitabı, video gibi çeşitli medyumları kullanarak toplumsal olarak inşa edilmiş kimlikler ve cinsiyet rolleri üzerine çalışmalar üretir. Eserleri, 2010’da Londra’da Central Saint Martins’de güzel sanatlar bölümünde yüksek lisansını tamamladığından beri yurtiçi ve yurtdışında çalışmaları sergilenmektedir. Öte yandan 15 yıl kadar önce başladığı dövüş sporlarına olan ilgisini ve deneyimini paylaşmak için Muay Thai ve CrossFit temelli dersler verdi. Ayrıca İstanbul’un ilk amatör koşu gruplarından olan İstanbul Koşu Kuvvetleri’nin ve Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği BoMoVu’nun kurucularından. Muay Thai haricinde partneriyle beraber hayatlarında düzenli yer edinmiş snowboard, dalga sörfü, CrossFit, koşu ve yoga gibi sporlar ve bedensel aktivitelerini @sync.riders hesabından paylaşmaya devam ediyor.

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale